Dayatılan Normlar ve Mü'mince Duruş
Dayatılan Normlar ve Mü'mince Duruş
Kendileri bir yetimi sofraya davet etmekten acizken..
insanları cennete çağırıyorlar..! (İbn-i sina)
Anlamak isteyenler için ne güzel söylemiş İmam Şaravi:
“Senden istenen cebinde bir mushafın bulunması değil, ahlâkında bir ayetin okunmasıdır.”
...
Günümüz sosyal oluşumları incelerken bazı kavramların bireysel uygulamalardan öteye geçmediğine üzülerek şahit oluruz.
Propagandadan öteye geçmeyen, reel hayatta makul karşılık bulmayan söylemler veya iddialar; mistik soslu temenniler kısa soluklu bir mücadele insanı ortaya çıkarır.
Maraton koşucusu beklerken, yatırımı yüz metre koşucusuna yetecek kadar yaparız. İddia edilenin bedelini ödemekten imtina ederiz. Çünkü mesuliyet, yerini küçük tatmin araçlarına bırakmıştır.
Mesul olduklarının değil, meşgul olduklarının konforundan gelen (nefsani) bir çaba vardır.
Nefse hoş gelen, her pratiğine alkış tutulan, hasbî ruhların bir kıymetinin olmadığı, çıkarcıldığın önde tutulduğu bir yapıda elbet temel taşlar sarsılacaktır.
...
Maddi veya manevi birçok paylaşımın bireylerde daha aktif olup kollektif yapılarda paylaşımların daha sığ kaldığı veya en iyi haliyle belirli grup bireyleri arasında, grup normlarına taassubiyet çerçevesinde bağlılık gösterenler arasında uygulandığı sosyolojik çalışmalara konu olmuştur.
Bu vb uygulamalardan duyduğu rahatsızlığı giderebilmek için birçok farklı oluşum kendi kapasitesi kadar özüne uygun pratik çözümler üretmektedir. Ötekileştirmeye tevessül etmeden, farklı kulvarda koşan kardeşlerinin iffetine, gururuna halel getirecek beyanat ve eleştirilerden imtina ederek yola revan olurlar. Grup, parti, mahalle ayrımı yapmaksızın eğitim, sağlık, aile danışmanlığı, mali olanaklar gibi toplumun ihtiyaç duyduğu, destek alamadığı ve/veya almaktan imtina ettiği birçok konuda canhıraşane gayret serf etmektedir.
Farklı kültür ve branşlardan müteşekkil yazar gruplarımız, sosyal medyada şahit olduğumuz sanatçılar, kabuğunu kırmış STK’lar bu çalışmalarıyla alkışı hak etmektedirler. Her biri bir yüreğe dokunmuş bu gayretler, toplumun içinde bulunduğu durumlarda birçok sineye nefes olmayı başarmıştır. Zaferden değil seferden sorumlu olduğu bilinciyle gayret eden tüm gruplar samimiyet ve ihlasla bunu sürdürmenin çabası içindedir.
Daralan bir kalbe destek olunmuş, ailevi imtihanların içindekilere omuz çıkılmış/yuvalar kurtarılmış, okuma imkanı olmayan nice yetenekli talebeye olanaklar çıkılmıştır ki bizlerin farkında olmadığı bu vb nice güzel aktiviteler bir çok kişiyi hayata bağlamıştır.
Rabbim gayretlerini daim eylesin.
…
Önceki yazılarımızda konunun genişliği nedeniyle değinemediğimiz bir bölüm bu hakkaniyetli çabaların zıddı olan grupsal paylaşımsızlık ve imkanların hedeften sapmasına kadar negatif sonuçları doğuran pratiklerdir.
Araştırmacı Yazar B. Aksoy’un bu pratiğe dair bir yazısı şöyledir:
“Chorea Huntington'un sosyolojik bir tesbiti var, bu tür pratiklerle alakalı. Birçok kanaat önderinin sık sık referans gösterdiği bir tesbittir bu, özetle:
Bu tür grupların, holdingleşmesi, faaliyetlerden elde edilen gelirlerin iktisadi bir işletmeye bağlanması, ticari gelir elde etmek amacıyla bu gelir kaynaklarının o tarz işletmelere aktarılması samimiyet ile mücadele edenler üzerinde ters etki oluşturur.
İnsan kaynaklarının ötelenip, taşınmazların ikame edilmesi teşebbüsünün, bu tür sosyal gruplarda ağır tahribatlara yol açacağı vurgulanır.”
Olması gerekeni her vicdan sahibi bilir ki önce insan önce yakın çevre sonra elinin uzandığı her yer ve herkes bu iyilik hareketlerinin odaklanması gereken noktalardır.
…
Velhasıl;
İslam bir şifa reçetesidir.
Reçeteyi aldın kabul ettin..
Ama, onda yazılı olan tedavileri perhizleri tatbik etmiyorsan,
Bir şifa bulamazsın....
Cömertler cömerdi olan Rabbimizden Rahmân, Rahîm, Vehhâb, Latîf, Tevvâb, Gaffâr, Afüv, Raûf, Hâdî isimlerinin hatırına diliyor ve Rabbimizden dileniyoruz ki bizleri kendisinin lütfettiği her türlü cömertçe bir ahlak ile ahlaklandırsın ve bu halleri hayatlarımız hayat kılmayı lütfetsin. Amin.
Cevâhir Aydın / Küçük Dünyam
Ekleme
Tarihi: 03 Aralık 2021 - Cuma
Dayatılan Normlar ve Mü'mince Duruş
Dayatılan Normlar ve Mü'mince Duruş
Kendileri bir yetimi sofraya davet etmekten acizken..
insanları cennete çağırıyorlar..! (İbn-i sina)
Anlamak isteyenler için ne güzel söylemiş İmam Şaravi:
“Senden istenen cebinde bir mushafın bulunması değil, ahlâkında bir ayetin okunmasıdır.”
...
Günümüz sosyal oluşumları incelerken bazı kavramların bireysel uygulamalardan öteye geçmediğine üzülerek şahit oluruz.
Propagandadan öteye geçmeyen, reel hayatta makul karşılık bulmayan söylemler veya iddialar; mistik soslu temenniler kısa soluklu bir mücadele insanı ortaya çıkarır.
Maraton koşucusu beklerken, yatırımı yüz metre koşucusuna yetecek kadar yaparız. İddia edilenin bedelini ödemekten imtina ederiz. Çünkü mesuliyet, yerini küçük tatmin araçlarına bırakmıştır.
Mesul olduklarının değil, meşgul olduklarının konforundan gelen (nefsani) bir çaba vardır.
Nefse hoş gelen, her pratiğine alkış tutulan, hasbî ruhların bir kıymetinin olmadığı, çıkarcıldığın önde tutulduğu bir yapıda elbet temel taşlar sarsılacaktır.
...
Maddi veya manevi birçok paylaşımın bireylerde daha aktif olup kollektif yapılarda paylaşımların daha sığ kaldığı veya en iyi haliyle belirli grup bireyleri arasında, grup normlarına taassubiyet çerçevesinde bağlılık gösterenler arasında uygulandığı sosyolojik çalışmalara konu olmuştur.
Bu vb uygulamalardan duyduğu rahatsızlığı giderebilmek için birçok farklı oluşum kendi kapasitesi kadar özüne uygun pratik çözümler üretmektedir. Ötekileştirmeye tevessül etmeden, farklı kulvarda koşan kardeşlerinin iffetine, gururuna halel getirecek beyanat ve eleştirilerden imtina ederek yola revan olurlar. Grup, parti, mahalle ayrımı yapmaksızın eğitim, sağlık, aile danışmanlığı, mali olanaklar gibi toplumun ihtiyaç duyduğu, destek alamadığı ve/veya almaktan imtina ettiği birçok konuda canhıraşane gayret serf etmektedir.
Farklı kültür ve branşlardan müteşekkil yazar gruplarımız, sosyal medyada şahit olduğumuz sanatçılar, kabuğunu kırmış STK’lar bu çalışmalarıyla alkışı hak etmektedirler. Her biri bir yüreğe dokunmuş bu gayretler, toplumun içinde bulunduğu durumlarda birçok sineye nefes olmayı başarmıştır. Zaferden değil seferden sorumlu olduğu bilinciyle gayret eden tüm gruplar samimiyet ve ihlasla bunu sürdürmenin çabası içindedir.
Daralan bir kalbe destek olunmuş, ailevi imtihanların içindekilere omuz çıkılmış/yuvalar kurtarılmış, okuma imkanı olmayan nice yetenekli talebeye olanaklar çıkılmıştır ki bizlerin farkında olmadığı bu vb nice güzel aktiviteler bir çok kişiyi hayata bağlamıştır.
Rabbim gayretlerini daim eylesin.
…
Önceki yazılarımızda konunun genişliği nedeniyle değinemediğimiz bir bölüm bu hakkaniyetli çabaların zıddı olan grupsal paylaşımsızlık ve imkanların hedeften sapmasına kadar negatif sonuçları doğuran pratiklerdir.
Araştırmacı Yazar B. Aksoy’un bu pratiğe dair bir yazısı şöyledir:
“Chorea Huntington'un sosyolojik bir tesbiti var, bu tür pratiklerle alakalı. Birçok kanaat önderinin sık sık referans gösterdiği bir tesbittir bu, özetle:
Bu tür grupların, holdingleşmesi, faaliyetlerden elde edilen gelirlerin iktisadi bir işletmeye bağlanması, ticari gelir elde etmek amacıyla bu gelir kaynaklarının o tarz işletmelere aktarılması samimiyet ile mücadele edenler üzerinde ters etki oluşturur.
İnsan kaynaklarının ötelenip, taşınmazların ikame edilmesi teşebbüsünün, bu tür sosyal gruplarda ağır tahribatlara yol açacağı vurgulanır.”
Olması gerekeni her vicdan sahibi bilir ki önce insan önce yakın çevre sonra elinin uzandığı her yer ve herkes bu iyilik hareketlerinin odaklanması gereken noktalardır.
…
Velhasıl;
İslam bir şifa reçetesidir.
Reçeteyi aldın kabul ettin..
Ama, onda yazılı olan tedavileri perhizleri tatbik etmiyorsan,
Bir şifa bulamazsın....
Cömertler cömerdi olan Rabbimizden Rahmân, Rahîm, Vehhâb, Latîf, Tevvâb, Gaffâr, Afüv, Raûf, Hâdî isimlerinin hatırına diliyor ve Rabbimizden dileniyoruz ki bizleri kendisinin lütfettiği her türlü cömertçe bir ahlak ile ahlaklandırsın ve bu halleri hayatlarımız hayat kılmayı lütfetsin. Amin.
Cevâhir Aydın / Küçük Dünyam
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.