Yarım Kalmışlığımız*
*Yarım Kalmışlığımız*
Yarına olan borcumuz, bugün hakikatin yanında olmaktır.
Gerisi lâfıgüzaftır.
...
Ya bedel ödersin, ismin tarihe yazılır yahut sadece işin edebiyatını yaparsın, yarınlarda esamen bile okunmaz.
...
Beşer olarak tüm çabamız, yarınlarımızdaki bizi tamamlamaktır. Emekleme, yürüme, koşma gayretimiz bir an evvel yarınki bize kavuşma çabasıdır.
Çevremiz, işimiz, eşimiz, tercihlerimiz bu çabayı destekleyen dış faktörlerdir.
İçsel onarım çalışması, kendimizi tanıma, ruhumuza ses verme.. Tüm bunlar yolda kalmamak, yola yatmamak için kendimize yaptığımız yatırımlardır.
Kim olduğumuz, işimizin ve sözümüzün kalitesi ile tartılırken bu alemde yarım kalmış duygularımızın bunlara etkisini nasıl görmezden geliriz. Bakalım hayatımızda yaşam kalitemizi düşüren örneklere, hemen hemen hepsi yarım kalmış, adı konmamış duygularımızın hasarıdır.
Okulun, ailenin, çevrenin, cemaatin, partinin, arkadaş çevresinin bile tamamlayamadığı belki de tamamlamak istemediği bu yanımız bizleri özgür ve üretken birey olmaktan alıkoyuyor olabilir mi sorgulamak lazım.
İç dünyası ağır hasarlı birey, kendini okumak, tanımak, anlamlandırmak dahası tamir etmek isterken bu yönü dikkate alınmadıkça içinde bulunduğu toplulukta ceset olarak kalmaktan başka neye yarar. Nicelikten niteliğe geçemedikten sonra bulunduğu yere yüktür.
...
Anlam ve mana arayışı kişiyi yalnızlıklar ile terbiye eder.
Sorgular, itiraz eder, uyumsuz huysuz olarak yaftalanır. Yine de hakikat arayışı için, ağır hasarlı iç dünyasını mamur etmek için gönül dünyasını imara koyulur. Kalp doktoru sadık ve vefalı engin ruhlarla yol yürümeye gayret gösterir.
Duyarsız, gamsız, bencil, egosunu tatmin etmek için 'ağır hasarlı sineleri' kendi imtihanıyla başbaşa bırakacak kadar canileşen ruhsuz tayfadan uzaklaşır.
İlk etapta can acıtan bu arayış yolculuğundaki yalnız yürüyüş, zamanla kaliteli, engin ruhlu, kendiyle barışık, bir elin parmağını geçmese de gerçek dostlarla desteklenir.
...
Önce insan, önce iç alem diyerek hasarlı yanını onarmış ruhlar her sözünde her işinde hikmetle vefayla adım atarlar.
Seven sevmeyen herkes vicdanlı davrandığında onların lehinde referans olur, haklarını teslim eder.
Gerçi Hakk katında kulluk değerini yakalayan, Allah'la arası iyi olan kişi beşerin ne dediğiyle ilgilenmez. O ayrı bir konu; fakat yerdekilerin ve göktekilerin bize ötelerde şahitlik yapacağını bildiğimiz bir hayat yolculuğunda ardımızda bir Yâdı Cemîl bırakmak adına bu kıvamı korumak fayda ittihaz eder.
Velhasıl, kırgınlıklar, yarım kalmışlıklar, onarımı bekleyen hasarlı yanlarımız; tıpkı sevinçlerimiz, sağlıklı bünyemiz, iyi'kilerimiz gibi bizleri hep yarınki bize hazırlar.
Her duyguyu yaşayamaya namzet benliğimiz tüm bunlarla ömrünün sonuna dek yaşayacaktır.
Dar-ül Bela ve İmtihan aleminden Dar-ül vefa ve Saadet diyarına seyr eyleyeceğimiz vakte kadar bu böyle olacaktır.
Bu mübarek ay ve geceler hürmetine Rabbimizden istirhamımız bizleri bu bilinçle emanetini alacağı vakte kadar diri tutsun.
Yaralarımıza merhem olsun, iç alemimizi ve dünyamızı bize rağmen mamur etsin.
Bizleri bize bırakmasın.
Hıfzu emniyet içerisinde hayat yolculuğumuzu tamamlamayı lutfetsin.
Nefsimizi ve neslimizi himayesine alsın.
Elfu elfin âmin âmin âmiinn.
Cevâhir Aydın / Küçük Dünyam
Ekleme
Tarihi: 18 Nisan 2021 - Pazar
Yarım Kalmışlığımız*
*Yarım Kalmışlığımız*
Yarına olan borcumuz, bugün hakikatin yanında olmaktır.
Gerisi lâfıgüzaftır.
...
Ya bedel ödersin, ismin tarihe yazılır yahut sadece işin edebiyatını yaparsın, yarınlarda esamen bile okunmaz.
...
Beşer olarak tüm çabamız, yarınlarımızdaki bizi tamamlamaktır. Emekleme, yürüme, koşma gayretimiz bir an evvel yarınki bize kavuşma çabasıdır.
Çevremiz, işimiz, eşimiz, tercihlerimiz bu çabayı destekleyen dış faktörlerdir.
İçsel onarım çalışması, kendimizi tanıma, ruhumuza ses verme.. Tüm bunlar yolda kalmamak, yola yatmamak için kendimize yaptığımız yatırımlardır.
Kim olduğumuz, işimizin ve sözümüzün kalitesi ile tartılırken bu alemde yarım kalmış duygularımızın bunlara etkisini nasıl görmezden geliriz. Bakalım hayatımızda yaşam kalitemizi düşüren örneklere, hemen hemen hepsi yarım kalmış, adı konmamış duygularımızın hasarıdır.
Okulun, ailenin, çevrenin, cemaatin, partinin, arkadaş çevresinin bile tamamlayamadığı belki de tamamlamak istemediği bu yanımız bizleri özgür ve üretken birey olmaktan alıkoyuyor olabilir mi sorgulamak lazım.
İç dünyası ağır hasarlı birey, kendini okumak, tanımak, anlamlandırmak dahası tamir etmek isterken bu yönü dikkate alınmadıkça içinde bulunduğu toplulukta ceset olarak kalmaktan başka neye yarar. Nicelikten niteliğe geçemedikten sonra bulunduğu yere yüktür.
...
Anlam ve mana arayışı kişiyi yalnızlıklar ile terbiye eder.
Sorgular, itiraz eder, uyumsuz huysuz olarak yaftalanır. Yine de hakikat arayışı için, ağır hasarlı iç dünyasını mamur etmek için gönül dünyasını imara koyulur. Kalp doktoru sadık ve vefalı engin ruhlarla yol yürümeye gayret gösterir.
Duyarsız, gamsız, bencil, egosunu tatmin etmek için 'ağır hasarlı sineleri' kendi imtihanıyla başbaşa bırakacak kadar canileşen ruhsuz tayfadan uzaklaşır.
İlk etapta can acıtan bu arayış yolculuğundaki yalnız yürüyüş, zamanla kaliteli, engin ruhlu, kendiyle barışık, bir elin parmağını geçmese de gerçek dostlarla desteklenir.
...
Önce insan, önce iç alem diyerek hasarlı yanını onarmış ruhlar her sözünde her işinde hikmetle vefayla adım atarlar.
Seven sevmeyen herkes vicdanlı davrandığında onların lehinde referans olur, haklarını teslim eder.
Gerçi Hakk katında kulluk değerini yakalayan, Allah'la arası iyi olan kişi beşerin ne dediğiyle ilgilenmez. O ayrı bir konu; fakat yerdekilerin ve göktekilerin bize ötelerde şahitlik yapacağını bildiğimiz bir hayat yolculuğunda ardımızda bir Yâdı Cemîl bırakmak adına bu kıvamı korumak fayda ittihaz eder.
Velhasıl, kırgınlıklar, yarım kalmışlıklar, onarımı bekleyen hasarlı yanlarımız; tıpkı sevinçlerimiz, sağlıklı bünyemiz, iyi'kilerimiz gibi bizleri hep yarınki bize hazırlar.
Her duyguyu yaşayamaya namzet benliğimiz tüm bunlarla ömrünün sonuna dek yaşayacaktır.
Dar-ül Bela ve İmtihan aleminden Dar-ül vefa ve Saadet diyarına seyr eyleyeceğimiz vakte kadar bu böyle olacaktır.
Bu mübarek ay ve geceler hürmetine Rabbimizden istirhamımız bizleri bu bilinçle emanetini alacağı vakte kadar diri tutsun.
Yaralarımıza merhem olsun, iç alemimizi ve dünyamızı bize rağmen mamur etsin.
Bizleri bize bırakmasın.
Hıfzu emniyet içerisinde hayat yolculuğumuzu tamamlamayı lutfetsin.
Nefsimizi ve neslimizi himayesine alsın.
Elfu elfin âmin âmin âmiinn.
Cevâhir Aydın / Küçük Dünyam
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.