DERDİN ÖLÇÜTÜ NEYDİ SAHİ.!
DERDİN ÖLÇÜTÜ NEYDİ SAHİ.!
Kaç insan öldürünce zalim...
Kaç kitap okuyunca alim...
Kaç kilometre yol gidince seyyah..
Kaç diyar görünce gezgin...
Kaç hezimetten sonra bezgin olurdu ki insan?
Oysa ne güzel söylemiş bir bilen;
"Bir avuç toprak, biraz da suyum ben. Neyimle övüneyim, işte buyum ben?"
Kaç olunca çok;
Kaçta kalınca azdı rakamlar?
Neye göre, kime göreydi ölçüt?
Aynı su değil miydi,
patatesi yumuşatırken yumurtayı sertleştiren?
Neydi ki bizi üç günlük dünyada kalp kırmaya yönelten sebepler?
Derdin ölçütü neydi sahi?
Ekmeği bayat olanın yanında
pırlantası küçük olanın da derdi
dert miydi gerçekten?
Oysa yüreğinin güzelliğini kaleminden bir rayiha gibi akıtan yazar;
"Eğer tadını bilirseniz, ekmeği paylaşmak, ekmekten daha lezzetlidir!" ifadesi ile paylaşmanın ne kadar da güzel bir haslet olduğunu âdeta yüreğimize ve kalblerimize çivilemiş. (Mustafa ÖNYURT)
Tüm bunlara verilecek cevap,
bir tebessümden ibaret olamaz mı peki?
Hayat kısa, gidilecek yol uzun.
Her an ayağınız tökezleyebilir...
Yolda yürürken bir anda bir araba, kamyon vs çarpabilir...
Ya da araç kullanırken birden devrelerinizin elektrikleri kesilebilir.
Hayat kısa...
Her an her şey kapınızı tıklayabilir.
O tıklama;
Bir kaza...
Bir hastalık...
Bir bela...
Bir musibet olabilir.
Ne olursa olsun...
Biliyoruz ki O'ndan geliyor.
Gelene Amenna dedik.
Gönderene de hamdolsun.
Rabbim, dualarımızın kabulüne engel olan tüm günahlarımızı bağışlasın...
Emine İPEK
Ekleme
Tarihi: 24 Mayıs 2021 - Pazartesi
DERDİN ÖLÇÜTÜ NEYDİ SAHİ.!
DERDİN ÖLÇÜTÜ NEYDİ SAHİ.!
Kaç insan öldürünce zalim...
Kaç kitap okuyunca alim...
Kaç kilometre yol gidince seyyah..
Kaç diyar görünce gezgin...
Kaç hezimetten sonra bezgin olurdu ki insan?
Oysa ne güzel söylemiş bir bilen;
"Bir avuç toprak, biraz da suyum ben. Neyimle övüneyim, işte buyum ben?"
Kaç olunca çok;
Kaçta kalınca azdı rakamlar?
Neye göre, kime göreydi ölçüt?
Aynı su değil miydi,
patatesi yumuşatırken yumurtayı sertleştiren?
Neydi ki bizi üç günlük dünyada kalp kırmaya yönelten sebepler?
Derdin ölçütü neydi sahi?
Ekmeği bayat olanın yanında
pırlantası küçük olanın da derdi
dert miydi gerçekten?
Oysa yüreğinin güzelliğini kaleminden bir rayiha gibi akıtan yazar;
"Eğer tadını bilirseniz, ekmeği paylaşmak, ekmekten daha lezzetlidir!" ifadesi ile paylaşmanın ne kadar da güzel bir haslet olduğunu âdeta yüreğimize ve kalblerimize çivilemiş. (Mustafa ÖNYURT)
Tüm bunlara verilecek cevap,
bir tebessümden ibaret olamaz mı peki?
Hayat kısa, gidilecek yol uzun.
Her an ayağınız tökezleyebilir...
Yolda yürürken bir anda bir araba, kamyon vs çarpabilir...
Ya da araç kullanırken birden devrelerinizin elektrikleri kesilebilir.
Hayat kısa...
Her an her şey kapınızı tıklayabilir.
O tıklama;
Bir kaza...
Bir hastalık...
Bir bela...
Bir musibet olabilir.
Ne olursa olsun...
Biliyoruz ki O'ndan geliyor.
Gelene Amenna dedik.
Gönderene de hamdolsun.
Rabbim, dualarımızın kabulüne engel olan tüm günahlarımızı bağışlasın...
Emine İPEK
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.