Krizler ve travmatik olaylar bireyi duygusal, davranışsal ve fiziksel olarak olumsuz etkileyen, baş edilmesi güç ve normal yaşam şartlarını zorlaştıran olaylar ve durumlardır. İnsan eliyle ya da doğal yollarla meydana gelen travmatik olayların genel karakteristik özelliklerinden bahsedersek;
1. İnsanin fiziksel bütünlüğünü tehdit eder.
2. İnsanın yaşamını tehdit eder.
3. İnsanın dünya ve insanlara karşı olan inançlarını tehdit eder.
4. İnsanın sevdiklerini tehdit eder.
Kriz ve Travma Çeşitleri
1. Gelişimsel krizler
2. Durumsal krizler
3. Kompleks krizler
Çocuk ve Ergenlerde Travmatik Olay ve Travmatik Yas
Çocukluktaki travmatik stres tepkilerinin oluşumunu, yaygınlığı ve çeşitliliğine neden olan etkenler:
1. Çocuklar da yetişkinler gibi travma sonrası stres tepkilerinin tümünü yaşayabilirler.
2. Travmaya maruz kalma süresi, travmatik olayın sıklığı travma sonrası belirtilerin ağırlığı ve seyriyle kuvvetli ilişkilidir.
3. Yas, travma sonrası stres, depresyon ve ayrılma kaygısı birbirlerinden bağımsız fakat birbirleriyle ilişki içindedir.
4. Ebeveynler ve çocuklar maruz kalınan travmatik olay sonrası birbirine yakın düzeyde rahatsızlık yaşarlar.
5. Çocukların yaşadıkları travmaya olan tepkileri içinde bulundukları gelişim dönemlerine ve travmaya yükledikleri anlama göre farklılıklar gösterebilirler.
Psikolojik Yardım Nasıl Olmalıdır?
1-5 Yaş: Bu dönemde çocuklar travmaya karşılaştıklarında anne babalarıyla çoğu zaman fiziksel ve duygusal olarak yakın olma ihtiyacındadırlar. İştah ve uykuda bozulmalar, konuşmada sorunlar ve tikler gibi belirtiler gözlenebilir. Kaygı, öfke patlamaları, irkilme, yaygınlaşmış korku ve içe kapanma gibi belirtiler sergileyebilirler. Çocuklar ruhsal gerileme gösterip daha bebeksi davranışlara görünebilirler.
6-11 Yaş: Travmatik Olay ve kayıplar karşısında bu dönem çocuklarında okul ilgi ve başarısında azalma, evde ve okulda saldırgan davranışlar, aşırı hareketlilik, kardeş ve arkadaş kıskançlığı, travmatik olayı oyunlarla sürekli tekrar etme gibi davranış belirtileri görülebilir. Uykuda ve iştahta bozulmalar, baş ve karın ağrıları gibi bedensel şikayetler gözlenebilir. İlişki kurmaktan kaçınma, öfke patlamaları, kendine dönük öfke yaşama, travmatik olayı hatırlayıp korkma, suçluluk duyma; suç, suçlular ve olun konularını sürekli düşünme gibi duygusal ve zihinsel belirtiler yaşayabilirler.
12-18 Yaş: Bu dönemde travma ve bir kayıp karşısında akademik başarıda düşme, sorumlulukları ihmal etme, okul veya evde isyankar ve saldırgan davranışlar gösterme, suça yönelme, riskli davranma, alkol ve madde kullanma gibi davranış sorunları ortaya çıkabilir. Ayrıca uyku ve yeme sorunları, baş ağrıları, mide-bağırsak ve cilt sorunları, nedeni belirsiz bedensel ağrılar ve halsiz hissetme gibi fiziksel şikayetler de yaşanabilir. Sosyal olarak içe kapanma, yakın ilişkilerde ani ve beklenmeyen olumsuz tavırlar gösterme, sosyal etkinliklerde azalma, öç alma isteği, depresyon ve kaygı belirtileri yaşama, sürekli kendini ve hayatını düşünme gibi duygusal sorunlar da gözlenebilir.
Yetişkinler: Travmatik olay ve kaybedilen yakını hatırlatan unsurlardan kaçma, çok çalışma veya sürekli bir işle meşgul olma, sevilen kişilerin üzerine çok düşme ve koruma, kolayca ağlama, öfke patlamaları, aile içi çatışmalar yaşama, sürekli tetikte olma, sosyal ilişki ve etkinliklerden uzaklaşma, alkol ve madde kullanımında artma gibi sorunlar yaşanabilir.
Yaşlı yetişkinler: Anı ve tehdit eden travmatik bir olay pek çok mağdurda korku, çaresizlik ve kırılganlık hisleri uyandırır. Yaşı ileri bir insan sağlığında, hareketliliğinde, bilişsel becerilerinde ve algısal farkındalığındaki değişimlere bağlı olarak daha fazla kırılgan hissedebilir. Travmaya ilişkin güçsüzlük duyguları bunaltıcı görünebilir. Algısal bozulmalar ileri yaştaki mağdurların yardım tekliflerine karşılık vermemesine neden olabilmektedir.
Kendimize Nasıl Yardım Edebiliriz?
1. İyi beslenmeli ve uyku düzenimize dikkat etmeliyiz.
2. Dinlenmek, eğlenmek ve rahatlamak için zaman ayırmalıyız.
3. Kişilerarası ilişkilerde sınırlar koymayı öğrenmeliyiz.
4. Bizleri dinleyen, anlayan ve destekleyen insanlarla görüşmeliyiz.
5. Duygu ve düşüncelerimizi konuşmakla birlikte farklı uğraşlar yaparak da ifade edebilmeliyiz.
6. Kayıplarımızdan sonra yas tutmak için kendimize izin vermeliyiz.
7. Ailemizden birinin başına gelen olay için güvenilecek biriyle konuşmalarına ve ilgili yerlerden yardım almalarına teşvik etmeliyiz.