REFORM MU, İNŞA MI?
<p>Vehimli olmak, azgın bir harami gibidir. Aynı zamanda "birilerinin" elini , hatta yüreğini de soğutan bir mefhum… </p>
<p>Ve en acısı ‘derinden ve saman altından’ süzülen endişelerin elini kuvvetlendirmektedir.</p>
<p>Hükümet canibinden yapılan re-form "söylem"lerini VEHİMLE karşılayan kimi refiklerimizi anlamada zorlanıyorum.</p>
<p>Reform kelimesinin manası "şekil değiştirmek"tır. Bu değişiklik iyiye doğru da olabilir, menfiye doğru da...</p>
<p>O zaman bunu yapacak yetkililerin milli duruşuna suizanla bakmalar, güneşe karşı göz yumma EVHAMINA benziyor. Peşin fikir ve kim bilir hangi kayıtsızlığın iteklemesiyle orta yere sürülen kuruntu ve zanlar, ‘kendini insan bilen insanın" hiçbirine yakışmaz. </p>
<p>‘Tantanasını bozan’ sivrisineklerin; insanlara tebelleş olup onları “ızrar’ etmesi doğru bir hal değildir. Ya onların yuvalanma vasatı olan bataklıklar birer tenezzüh yeri mi sayılmalıdır?</p>
<p>Böyle yapanların kabahatı, o batağın yerli yerinde durup ona buna tafra atması yanında bir mana ifade eder mi?</p>
<p> “İfrat tefriti netice verdiğinden daha muzır”dır. İfrat-tefrit, her anımızı ‘kıymetlendirilme nispetince’ değişik çehreler gösterir de biz anlaşılmaz bir "savunma mekanizması" ile kişiden kişiye, gönülden gönle, himmetin cücelik ve yüceliğine göre insana kaydırak oynatabilir.</p>
<p>‘Fıtratı müteheyyic’ insanlara umutlu olmak şevk verir. ‘Meselenin künhüne vakıf’ kimseler üzerindeki tesirini tartışmak bile abestir bunun. Öylesi bir ‘matiyye’ sırtına veya kamçısına her daim muhtacız.</p>
<p>“Vur kazmayı dağa Ferhat,<br />
Çoğu gitti, azı kaldı.<br />
Kişne kırat, kişne kırat,<br />
Çoğu gitti azı kaldı” diyerek çilesini sayhalaştıran Şairler Sultanı Necip Fazıl'ın figana benzer ifadelerine layık olanları sadece tek bağ durdurabilir; ayaklarına umutsuzluk çamurunun yapış yapış ‘sıvaştığı’ yeis bataklığı..</p>
<p>“Kuşku ile ümitsizliğin ne alakası var?” demeyin! Biri diğerinin neticesi, öbürüyse diğerinin kaynağıdır. </p>
<p>Herkes diğerinden çekinirse, yani “emniyet tesis edilmez”, herkes herkese karşı hüsnü zandan uzaklaşırsa ‘yokuştan düze’ nasıl çıkar bu millet?</p>
Ekleme
Tarihi: 26 Kasım 2020 - Perşembe
REFORM MU, İNŞA MI?
<p>Vehimli olmak, azgın bir harami gibidir. Aynı zamanda "birilerinin" elini , hatta yüreğini de soğutan bir mefhum… </p>
<p>Ve en acısı ‘derinden ve saman altından’ süzülen endişelerin elini kuvvetlendirmektedir.</p>
<p>Hükümet canibinden yapılan re-form "söylem"lerini VEHİMLE karşılayan kimi refiklerimizi anlamada zorlanıyorum.</p>
<p>Reform kelimesinin manası "şekil değiştirmek"tır. Bu değişiklik iyiye doğru da olabilir, menfiye doğru da...</p>
<p>O zaman bunu yapacak yetkililerin milli duruşuna suizanla bakmalar, güneşe karşı göz yumma EVHAMINA benziyor. Peşin fikir ve kim bilir hangi kayıtsızlığın iteklemesiyle orta yere sürülen kuruntu ve zanlar, ‘kendini insan bilen insanın" hiçbirine yakışmaz. </p>
<p>‘Tantanasını bozan’ sivrisineklerin; insanlara tebelleş olup onları “ızrar’ etmesi doğru bir hal değildir. Ya onların yuvalanma vasatı olan bataklıklar birer tenezzüh yeri mi sayılmalıdır?</p>
<p>Böyle yapanların kabahatı, o batağın yerli yerinde durup ona buna tafra atması yanında bir mana ifade eder mi?</p>
<p> “İfrat tefriti netice verdiğinden daha muzır”dır. İfrat-tefrit, her anımızı ‘kıymetlendirilme nispetince’ değişik çehreler gösterir de biz anlaşılmaz bir "savunma mekanizması" ile kişiden kişiye, gönülden gönle, himmetin cücelik ve yüceliğine göre insana kaydırak oynatabilir.</p>
<p>‘Fıtratı müteheyyic’ insanlara umutlu olmak şevk verir. ‘Meselenin künhüne vakıf’ kimseler üzerindeki tesirini tartışmak bile abestir bunun. Öylesi bir ‘matiyye’ sırtına veya kamçısına her daim muhtacız.</p>
<p>“Vur kazmayı dağa Ferhat,<br />
Çoğu gitti, azı kaldı.<br />
Kişne kırat, kişne kırat,<br />
Çoğu gitti azı kaldı” diyerek çilesini sayhalaştıran Şairler Sultanı Necip Fazıl'ın figana benzer ifadelerine layık olanları sadece tek bağ durdurabilir; ayaklarına umutsuzluk çamurunun yapış yapış ‘sıvaştığı’ yeis bataklığı..</p>
<p>“Kuşku ile ümitsizliğin ne alakası var?” demeyin! Biri diğerinin neticesi, öbürüyse diğerinin kaynağıdır. </p>
<p>Herkes diğerinden çekinirse, yani “emniyet tesis edilmez”, herkes herkese karşı hüsnü zandan uzaklaşırsa ‘yokuştan düze’ nasıl çıkar bu millet?</p>
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.