15 TEMMUZ RANTÇILARI

15 TEMMUZ RANTÇILARI 15 Temmuz kutlamaları ile ilgili yazmış olduğum yazıdan sonra birçok geri dönüş aldım. Gördüm ki birçok dostum benimle aynı kanaatte. Çok şükür ki fetö terör örgütünün asıl yüzünü 1996 yılında görmüş biri olarak, onca yaşanılana rağmen fetö iltisaklıların hiç bir şey olmamış gibi ortada dolaşmaları kanıma dokunuyor. Çok merak ediyorum acaba ülke çapında yapılan kutlamalarda, platformlara çıkan, konuşma yapan veya protokolde oturan fetöcü var mı? Var diyemeyiz belki ama asla yok da diyemeyiz. Şahsen ben var olduğunu düşünüyorum. Ben 15 Temmuz rantçıları diyorum bunlara. Kaybettiklerini veyahut ele geçiremediklerini 15 Temmuz kutlamaları sayesinde kazanma peşindeler. Hani bu işler böyledir, namustan en çok namussuz bahseder ya. En çok bağıran, meydanda oluşunu insanların gözüne sokan muhtemelen fetöcüdür. Araştırın bakın dediğim gibi çıkacaktır. Belki de adam gözümüzün içine baka baka takiyye yapıyor. Demokrasi nutukları atarken içinden “Siz durun, az kaldı hele iktidarı ele geçirelim göreceksiniz” diyordur. Yıllardır devletin en kılcal damarlarına kadar ulaşan, kamuda yapılaşan bir örgüt hemen çözüldü mü? Askeriye, emniyet ve mülkiye’de oldukça zayıflayan örgütün, kamuya ait diğer kurumlarda halen varlığını sürdürdüğü yüksek sesle dillendiriliyor. Özellikle akademideki varlıkları halen devam ediyor. Bu örgütün mensupları su gibidir. Girdiği kabın şeklini alırlar. Dün fetöcü, bugün AK Partili yarın başka bir partili veya örgütçü olabilirler. Bence devlet 15 Temmuz kutlamalarını mercek altına almalı. Kutlamalarda ön plana çıkmak isteyenleri iyi araştırmalı. Hani bu örgüt için tabanı ibadet, ortası ticaret, tavanı ihanet teşhisi konulmuş ya bence bu tanım cuk oturuyor. Taban, örgütü bir dini cemaat sanıp ulvi duygularla hizmet etti. Himmet dediler “Vereyim” dedi. Kurban dediler “Keseyim” dedi. Gazete, dergi dediler “Alayım” dedi. Yanii ne zaman kendisine ihtiyaç duyulduğunda tereddüt etmeden koşa koşa gitti. Çünkü, taban örgütün gerçek yüzünü bilmiyorlardı. Ortası, her ne kadar kafaları uyuşmasa da örgütü ticareti için destekledi. Yurtlarına, vakıflarına, dersanelerine mal sattı. Örgüt mensubu kamu yöneticilerinin başında bulunduğu kurumlardan ihaleler aldılar. Yanii anlayacağınız bir anlamda bana ne, ne yaparlarsa yapsınlar ben ticaretime bakarım dedi. Üst tabaka ise zaten örgütün ne olduğun biliyordu. Kimse, “aman onlar masum” diye savunmaya kalkmasın. Şimdilerde Tv lerde görüyoruz adam itirafçı olmuş konuşuyor. “Asıl ismim Ahmet’ti ama bana örgütteki kod adım Mehmet’ti” Yahu kardeşim dini cemaat kod adı kullanır mı? Kod adını ancak illegal örgütler kullanır. Oradan anlamadın mı? Anlamamış olamaz. Neden derseniz üst tabakanın hepsi okumuş insanlar. En azı lisans mezunu. Örgüt mensubuna soruyordun ancak bir üstünü tanıyordu. Böyle bir vakıf, dernek olabilir mi? Bir vakfın, derneği yöneticileri bellidir. Kod ad kullanılmaz. Mesela tabandan birine “Sizin ildeki yöneticiniz kim” inanın çoğu bilmiyordu. Ben “Falanca hocadan emir alıyorum, bizi o yönlendiriyor, onun üstünü tanımam” diyordu. Hadi alt tabak, orta tabaka bunu anlamaz da üst tabaka sen bundan da mı anlamadın? Anlamadıysan bence aklını, eğitimini sorgula. Yok anladıysan ve halen oraya hizmete devam ediyorsan bence sende teröristsin. Var mı, başka bir izah tarzı. İşin özü devletimize düşen görev bukelamun gibi kendini saklayan fetö mensuplarını bulup ortaya çıkartmasıdır. Yoksa, yeni 15 Temmuzlar yaşamamız kimseyi şaşırtmasın. Sağlıcakla. Mesut BALYEMEZ mesutb44@gmail.com