ÜÇ KURUŞLUK ADAMLAR.
ÜÇ KURUŞLUK ADAMLAR.
Bir ülkede aynı partinin uzun süre iktidar olmasının birçok faydası olduğu gibi türlü türlü de sıkıntıları olur.
Bunlardan biri de “Üç Kuruşluk Adamlar”
Bence günümüzde ülkemizin en önemli sorunu ekonomiden de önce budur.
Kim bunlar?
Aslında bunları tanımak çok kolay ama o kadar sinsiler ki istediklerini almayana dek tanıyamıyorsunuz.
İstediğini alacak sonra da sana arkasını dönecek.
Yahu ne arkanı dönüyorsun zaten ne halt olduğunuz anlaşılmış oluyor.
Aslına bakarsanız makam ve variyet bir adamın mayasını da ortaya çıkartıyor.
Bu tipler en güzide kurumun başındaki bir yönetici de olabilir, en köhne kurumda odacı da.
Boğazda oturan bir kodaman da olabilir, varoş da oturan bir orta direk de.
Bu tiplerin eğitim düzeyleri, sosyal statüleri, ünvanları fark etmiyor.
Bu kişi en saygın mesleklerden olan bir Profesörde olabilir, çoğu kimsenin beğenmediği bir hizmetli de olabilir.
Plazadaki bir işadamı da olabilir, pazardaki bir satıcı da.
Anlayacağınız statü ve unvan olarak aynı olmayan insanlar, söz konusu çıkar olduğunda aynı kategoriye girebiliyor.
Bunların tek ortak noktaları yalakalık, şerefsizlik, vefasızlık ve karaktersizliktir.
Bu tiplerin ehliyet ve liyakatleri olmadığı için yalaklığı meslek edinirler.
Herhangi bir makama veya konuma gelmek için yalamadıkları k..., öpmedikleri el kalmaz.
O kadar çok yüzlülerdir ki arkasından konuştuklarının yüzüne methiyeler bile dizerler de hiçbir yüzü kızarmaz.
Anlayacağınız bu karaktersizler köprüyü geçene kadar ayıya DAYI değil, BABA bile derler.
Mezhepleri o kadar da geniştir.
Ta ki köprüye geçene kadar.
Köprü geçildi mi hele de bir daha işi düşmeyecekse hemencecik selamı sabahı keser.
Aslında bu tipler korkak ve siliktir de.
Herhangi bir makam veya konuma geldiklerinde etrafı kendi gibi üç kuruşluk adamlarla çevrilir ve kandırdıkları insanlar gibi gözleri kör olur inanırlar.
Ha bir de astları tarafından o kadar yalanırlar ki “BEN NEYMİŞİM” havasına girerler.
Kendilerini dev aynasında görüp, bir halt sanırlar.
Bilmezler ki etrafındaki çakallar kendileri gibi karaktersiz, şerefsiz.
Kibirleri gözlerini kör eder.
Nereye kadar?
Altlarındaki koltuk kayana, sahip oldukları mal-mülk ellerinden çıkana kadar.
İşte o zaman yüzleşirler karaktersizlikleri ile.
Dün sırtına basarak, kullanıp istediğini aldıktan sonra selamı kestikleri insanla o zaman empati yapabilirler.
Ama iş işten geçmiş olur.
Siz siz olun “ÜÇ KURUŞLUK ADAMLAR”ı sizi kullanmadan tanımaya çalışın sonra çok pişmanlık çekersiniz.
Benden söylemesi.
Mesut BALYEMEZ
Ekleme
Tarihi: 14 Kasım 2023 - Salı
ÜÇ KURUŞLUK ADAMLAR.
ÜÇ KURUŞLUK ADAMLAR.
Bir ülkede aynı partinin uzun süre iktidar olmasının birçok faydası olduğu gibi türlü türlü de sıkıntıları olur.
Bunlardan biri de “Üç Kuruşluk Adamlar”
Bence günümüzde ülkemizin en önemli sorunu ekonomiden de önce budur.
Kim bunlar?
Aslında bunları tanımak çok kolay ama o kadar sinsiler ki istediklerini almayana dek tanıyamıyorsunuz.
İstediğini alacak sonra da sana arkasını dönecek.
Yahu ne arkanı dönüyorsun zaten ne halt olduğunuz anlaşılmış oluyor.
Aslına bakarsanız makam ve variyet bir adamın mayasını da ortaya çıkartıyor.
Bu tipler en güzide kurumun başındaki bir yönetici de olabilir, en köhne kurumda odacı da.
Boğazda oturan bir kodaman da olabilir, varoş da oturan bir orta direk de.
Bu tiplerin eğitim düzeyleri, sosyal statüleri, ünvanları fark etmiyor.
Bu kişi en saygın mesleklerden olan bir Profesörde olabilir, çoğu kimsenin beğenmediği bir hizmetli de olabilir.
Plazadaki bir işadamı da olabilir, pazardaki bir satıcı da.
Anlayacağınız statü ve unvan olarak aynı olmayan insanlar, söz konusu çıkar olduğunda aynı kategoriye girebiliyor.
Bunların tek ortak noktaları yalakalık, şerefsizlik, vefasızlık ve karaktersizliktir.
Bu tiplerin ehliyet ve liyakatleri olmadığı için yalaklığı meslek edinirler.
Herhangi bir makama veya konuma gelmek için yalamadıkları k..., öpmedikleri el kalmaz.
O kadar çok yüzlülerdir ki arkasından konuştuklarının yüzüne methiyeler bile dizerler de hiçbir yüzü kızarmaz.
Anlayacağınız bu karaktersizler köprüyü geçene kadar ayıya DAYI değil, BABA bile derler.
Mezhepleri o kadar da geniştir.
Ta ki köprüye geçene kadar.
Köprü geçildi mi hele de bir daha işi düşmeyecekse hemencecik selamı sabahı keser.
Aslında bu tipler korkak ve siliktir de.
Herhangi bir makam veya konuma geldiklerinde etrafı kendi gibi üç kuruşluk adamlarla çevrilir ve kandırdıkları insanlar gibi gözleri kör olur inanırlar.
Ha bir de astları tarafından o kadar yalanırlar ki “BEN NEYMİŞİM” havasına girerler.
Kendilerini dev aynasında görüp, bir halt sanırlar.
Bilmezler ki etrafındaki çakallar kendileri gibi karaktersiz, şerefsiz.
Kibirleri gözlerini kör eder.
Nereye kadar?
Altlarındaki koltuk kayana, sahip oldukları mal-mülk ellerinden çıkana kadar.
İşte o zaman yüzleşirler karaktersizlikleri ile.
Dün sırtına basarak, kullanıp istediğini aldıktan sonra selamı kestikleri insanla o zaman empati yapabilirler.
Ama iş işten geçmiş olur.
Siz siz olun “ÜÇ KURUŞLUK ADAMLAR”ı sizi kullanmadan tanımaya çalışın sonra çok pişmanlık çekersiniz.
Benden söylemesi.
Mesut BALYEMEZ
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.