MİSAFİR KALEM
Köşe Yazarı
MİSAFİR KALEM
 

DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI ACİLEN YENİLENMELİDİR!

DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI ACİLEN YENİLENMELİDİR! Diyanet İşleri Başkanlığı teşkilatında büyük bir reforma ciddi ihtiyaç vardır. Teşkilat, son derece hantal ve torpilin çok etkili olduğu bir kurum haline gelmiştir. Hac ve Umre hizmetleri, bir hizmet verme yerine, bir ticari faaliyet olarak yerine getirilmektedir. DİB, Hac ve Umre hizmetlerini kar sağlayan bir iş olarak yapmamalıdır. Zaten caiz de değildir. Çünkü bu iş, DİB görevidir. Maliyetine bu hizmet verilmelidir. Camiler ihtiyaca göre planlı olarak yapılmalıdır. Yapılan Cami binalarında sanat, mimarı ve estetik olmalıdır. Cami projeleri, mutlaka mimarlar odasının onayından geçmelidir. Şehrin genel yapısıyla uyumlu, farklı farklı projelerle binalar inşa edilmelidir. Gecekondu Camiler hızla yenilenmelidir. Yer altı mescidler kesinlikle kapatılmalıdır. Binada hiç bir işe yaramayan bölümler mescid olarak tahsis edilmekte ve cemaatı de olmayan bu mescidlere ciddi paralar harcanmaktadır. Ayrıca nem ve rütubetin eksik olmadığı bu mescidlerin içinden binanın atık su boruları geçmektedir. Bu durum bir ibadethanede olmaması gereken bir durumdur. Kadınların camilerden uzaklaştırılması, Emeviler'den miras kalan bir zillettir. Bütün cami ve mescidlerde kadınlara mutlaka yer tahsis edilmelidir. Yeni yapılan camilerde bu durum planlarda yer almalıdır. Topluca ve bir arada kılınması farz olan Cuma günü öğle namazı (Cuma namazı) hem erkeklere ve hem de kadınlara farzdır. Buna rağmen kadınlara yer verilmemesi ve yer bulunmaması farz olan bir ibadeti engellemektir. Bu durum en büyük hak ihlalidir ve haramdır. Camiler, mahallede var olan sorunların tartışıldığı ve çözümlendiği mekanlar olmalıdır. İmam ve müezzinler de önder kişiler olmalıdır. Namaz saatine 10 dakika kalarak Cami'ye gelinecek ve namazdan hemen sonra da hızla Cami'yi terkeden bir imam ve cami'nin hiç bir fonksiyonu olamaz ve zaten olamadı da..!? Camilerde kesinlikle para toplanmamalıdır. Bu uygulamanın sünnet'te de yeri yoktur. Her hafta Cuma günü para toplamak, bir adet ve gelenek haline getirilmiştir..! Her Cami'nin ihtiyacını, o cami'nin cemaati karşılamalıdır. Hutbeler, bölgenın genel durumunu içeren bir konuşma olmalıdır. Ankara Kocatepe Cami ile Kars-Çerme köyü Cami'nde aynı hutbe okunması son derece yanlış ve anlamsızdır. DİB'ca hazırlanan Hutbe metinleri İmamlar tarafından internetten alınmakta ve okunmaktadır. Hutbe'de okunmakta olan Arapça metinleri de insanımızın 98'i anlamamaktadır?! Bu durum mutlaka yeniden düzenlenmelidir. Din görevleri sadece namaz kıldıran memurlar olmamalı ve gün içinde cami'de halkın sorularına cevap veren, onların eğitimi ve öğretimi ile ilgilenmelidir. Yani cami, devletin kontrolünde dini eğitim ve öğretim yapılan bir okul olmalıdır. Cami bahçeleri, sosyal ihtiyaçlara cevap verecek şekilde yeniden düzenlenmelidir. Nikah merasimlerinin yapıldığı, taziye evi... gibi mekanlar olmalıdır. Cami'de Kur'an-ı Kerim okunurken, mutlaka meali de cemaate anlatılmalıdır..! Camilerde mutlaka kütüphane olmalıdır. FETÖ lanetli darbe olayından sonra, DİB yayınevine ait olmayan bütün kitaplar kaldırıldı. Buna akıl erdirmek mümkün değidir. Halka yapılan dini nikah, cenaze defin işleri, mevlid törenleri gibi hizmetlere karşılık, din görevlilerine verilen para kesinlikle yasaklanmalıdır. Din görevlileri de bunu asla kabul etmemelidir. Camilerin altında mutlaka fakire ve yoksula hizmet verecek aş evleri olmalıdır. O bölgede yaşayan insanlar da bu vesileyle bölgedeki fakir ve yoksul insanları tanımalıdır. Böylelikle dilencilik de kendiliğinden ortadan kalkacaktır. Kur'an-ı Kerim'ın Arapça harflerinin okunuşlarını öğretirken, Allah'ın biz insanlara ne emrettiğini de öğretmeliyiz? DİB, bu konuda büyük bir seferberlik başlatmalıdır. Mutlaka Kur'an-ı Kerim anlaşılmalıdır..! Ve Ama Diyanet diyor ki: "Sağ el ile yemek yiyelim..!" Hz. Peygamber (s.a.v) sağ eliyle yemek yemiş! Evet..!  Doğru..! Ama eğer Allah Resulü (s.a.v)'un sol eli işlevli olsaydı, hiç şüphesiz O da sol eliyle yiyecekti..! Önemli olan helal yiyecek yemektir ve asıl Sünnet budur..!? Peki benim neden kızdığımı sorarsanız? Allah Resulü'nün yüzlerce güzel hasleti ve sünneti varken... Ahlak anlayışı, adaleti, vizyonu, misyonu.... var, meseleyi "sağ el ve  sol el"e indirgemek niye..!? Deniliyor ki, Fatih Sultan Mehmet ordusuyla İstanbul'u muhasara altına almış surları döverken, Bizans'ın din ve bilim insanları Ayasofya'da toplanmış meleklerin cinsiyetini (!) tartışıyorlardı?! Bu da doğru..! Batılı ve doğulu bir çok din ve bilim insanı kaynaklarında bunu anlatır..! İşte bizim Diyanet de sağ el ile yiyelim tartışmasını başlatmış..! Sakız orucu bozuyor mu? ............. Bunları başardığımız gün sanki İslam âlemi ayağa (!) kalkacak..!!? Ve Haberlerde izlediğim bir durum, bir müslüman olarak beni derinden üzdü. Diyanete ait iş yerlerinde, kiralarını geç ödeyen kiracılara faiz uygulamak; eğer doğru ise utanç verici bir durumdur..! Bunula ilgili olarak toplumumuz bilgilendirilmelidir..! Allah akıl ihsan eylesin ne diyelim..!? Ne demek istediğimi anladınız mı? Mehmet Bozkurt, Eğitimci, İlahiyatçı Araştırmacı Yazar
Ekleme Tarihi: 22 Ekim 2021 - Cuma

DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI ACİLEN YENİLENMELİDİR!

DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI ACİLEN YENİLENMELİDİR! Diyanet İşleri Başkanlığı teşkilatında büyük bir reforma ciddi ihtiyaç vardır. Teşkilat, son derece hantal ve torpilin çok etkili olduğu bir kurum haline gelmiştir. Hac ve Umre hizmetleri, bir hizmet verme yerine, bir ticari faaliyet olarak yerine getirilmektedir. DİB, Hac ve Umre hizmetlerini kar sağlayan bir iş olarak yapmamalıdır. Zaten caiz de değildir. Çünkü bu iş, DİB görevidir. Maliyetine bu hizmet verilmelidir. Camiler ihtiyaca göre planlı olarak yapılmalıdır. Yapılan Cami binalarında sanat, mimarı ve estetik olmalıdır. Cami projeleri, mutlaka mimarlar odasının onayından geçmelidir. Şehrin genel yapısıyla uyumlu, farklı farklı projelerle binalar inşa edilmelidir. Gecekondu Camiler hızla yenilenmelidir. Yer altı mescidler kesinlikle kapatılmalıdır. Binada hiç bir işe yaramayan bölümler mescid olarak tahsis edilmekte ve cemaatı de olmayan bu mescidlere ciddi paralar harcanmaktadır. Ayrıca nem ve rütubetin eksik olmadığı bu mescidlerin içinden binanın atık su boruları geçmektedir. Bu durum bir ibadethanede olmaması gereken bir durumdur. Kadınların camilerden uzaklaştırılması, Emeviler'den miras kalan bir zillettir. Bütün cami ve mescidlerde kadınlara mutlaka yer tahsis edilmelidir. Yeni yapılan camilerde bu durum planlarda yer almalıdır. Topluca ve bir arada kılınması farz olan Cuma günü öğle namazı (Cuma namazı) hem erkeklere ve hem de kadınlara farzdır. Buna rağmen kadınlara yer verilmemesi ve yer bulunmaması farz olan bir ibadeti engellemektir. Bu durum en büyük hak ihlalidir ve haramdır. Camiler, mahallede var olan sorunların tartışıldığı ve çözümlendiği mekanlar olmalıdır. İmam ve müezzinler de önder kişiler olmalıdır. Namaz saatine 10 dakika kalarak Cami'ye gelinecek ve namazdan hemen sonra da hızla Cami'yi terkeden bir imam ve cami'nin hiç bir fonksiyonu olamaz ve zaten olamadı da..!? Camilerde kesinlikle para toplanmamalıdır. Bu uygulamanın sünnet'te de yeri yoktur. Her hafta Cuma günü para toplamak, bir adet ve gelenek haline getirilmiştir..! Her Cami'nin ihtiyacını, o cami'nin cemaati karşılamalıdır. Hutbeler, bölgenın genel durumunu içeren bir konuşma olmalıdır. Ankara Kocatepe Cami ile Kars-Çerme köyü Cami'nde aynı hutbe okunması son derece yanlış ve anlamsızdır. DİB'ca hazırlanan Hutbe metinleri İmamlar tarafından internetten alınmakta ve okunmaktadır. Hutbe'de okunmakta olan Arapça metinleri de insanımızın 98'i anlamamaktadır?! Bu durum mutlaka yeniden düzenlenmelidir. Din görevleri sadece namaz kıldıran memurlar olmamalı ve gün içinde cami'de halkın sorularına cevap veren, onların eğitimi ve öğretimi ile ilgilenmelidir. Yani cami, devletin kontrolünde dini eğitim ve öğretim yapılan bir okul olmalıdır. Cami bahçeleri, sosyal ihtiyaçlara cevap verecek şekilde yeniden düzenlenmelidir. Nikah merasimlerinin yapıldığı, taziye evi... gibi mekanlar olmalıdır. Cami'de Kur'an-ı Kerim okunurken, mutlaka meali de cemaate anlatılmalıdır..! Camilerde mutlaka kütüphane olmalıdır. FETÖ lanetli darbe olayından sonra, DİB yayınevine ait olmayan bütün kitaplar kaldırıldı. Buna akıl erdirmek mümkün değidir. Halka yapılan dini nikah, cenaze defin işleri, mevlid törenleri gibi hizmetlere karşılık, din görevlilerine verilen para kesinlikle yasaklanmalıdır. Din görevlileri de bunu asla kabul etmemelidir. Camilerin altında mutlaka fakire ve yoksula hizmet verecek aş evleri olmalıdır. O bölgede yaşayan insanlar da bu vesileyle bölgedeki fakir ve yoksul insanları tanımalıdır. Böylelikle dilencilik de kendiliğinden ortadan kalkacaktır. Kur'an-ı Kerim'ın Arapça harflerinin okunuşlarını öğretirken, Allah'ın biz insanlara ne emrettiğini de öğretmeliyiz? DİB, bu konuda büyük bir seferberlik başlatmalıdır. Mutlaka Kur'an-ı Kerim anlaşılmalıdır..! Ve Ama Diyanet diyor ki: "Sağ el ile yemek yiyelim..!" Hz. Peygamber (s.a.v) sağ eliyle yemek yemiş! Evet..!  Doğru..! Ama eğer Allah Resulü (s.a.v)'un sol eli işlevli olsaydı, hiç şüphesiz O da sol eliyle yiyecekti..! Önemli olan helal yiyecek yemektir ve asıl Sünnet budur..!? Peki benim neden kızdığımı sorarsanız? Allah Resulü'nün yüzlerce güzel hasleti ve sünneti varken... Ahlak anlayışı, adaleti, vizyonu, misyonu.... var, meseleyi "sağ el ve  sol el"e indirgemek niye..!? Deniliyor ki, Fatih Sultan Mehmet ordusuyla İstanbul'u muhasara altına almış surları döverken, Bizans'ın din ve bilim insanları Ayasofya'da toplanmış meleklerin cinsiyetini (!) tartışıyorlardı?! Bu da doğru..! Batılı ve doğulu bir çok din ve bilim insanı kaynaklarında bunu anlatır..! İşte bizim Diyanet de sağ el ile yiyelim tartışmasını başlatmış..! Sakız orucu bozuyor mu? ............. Bunları başardığımız gün sanki İslam âlemi ayağa (!) kalkacak..!!? Ve Haberlerde izlediğim bir durum, bir müslüman olarak beni derinden üzdü. Diyanete ait iş yerlerinde, kiralarını geç ödeyen kiracılara faiz uygulamak; eğer doğru ise utanç verici bir durumdur..! Bunula ilgili olarak toplumumuz bilgilendirilmelidir..! Allah akıl ihsan eylesin ne diyelim..!? Ne demek istediğimi anladınız mı? Mehmet Bozkurt, Eğitimci, İlahiyatçı Araştırmacı Yazar
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.