Öncelikle bir sorun varsa muhakkak bu sorunun bir çözüm vardır. Bizler sorumluluk ışığında sorunlar ve çözümler olarak bu yazıyı ele aldığımızda sorumluluğumuz bütün çevremiz ve bu sorumluluk ışığında.
Sokağa çıktık, en basit olay toplu taşıma araçlarının belli bir sayının üstünde yolcu alması. Binmiş olduğumuz bu araçlarda çoluk, çocuk, kadın, yaşlı, ihtiyar, engelli var düşünülmeden âdeta balık istifi bir şekilde kapılar açık bir şekilde yolculuk yapıldığına şahit olduğumuz gibi ölümcül veya sakatlığa sebep olan kazaları da ulusal yayın organlarında okuduk ve işittik
Elbette güvenlik görevlilerinin bu konularda çok hassas olduklarını biliyoruz lâkin bu hassaslık durumu zaman zaman yapılan kontroller ile yapılmakta. Peki ya sonra? Sonrasında gene bir serbestlik ve larclık sürüp gidiyor. Yani yapan yapacağına kaldığı yerden yerli diziler gibi devam ediyor.
Oysa bunu özellikle toplu taşıma trafiğinin yoğun olduğu güzergahlarda bir polis memuru sürekli kontrollerini yapsa hiç bir toplu taşıma aracı buna tevessül edemez. Zira yaptıkları her kural hatasında ceza üstüne ceza yemeleri bir müddet sonra onlarıda pes ettirecektir
Elbette bunun bir operasyon maliyeti var. Buna hiç şüphe yok. Hiç bir vatandaş esnafın zarar etmesini istemez, lâkin yollarda cesedinin de toplanmasını istemez.
O halde ne yapılacak?
Evet, bir problem var lakin çaresi de var.
Nedir?
Elbette toplu taşıma. ücretlerini ayarlayan resmi kurumlar ile bir masa etrafında oturulur ve ne esnafın zarar edeceği nede devletin kurumlarının zarar göreceği bir birimde ısrar edilir. Ortak noktalarda birleşilir ve her iki tarafın yüzlerinin güldüğü bir fiyatta el sıkışılır. Böylelikle herkes mutlu, herkes huzurlu, herkes makul olan istediğini almış olur. Vatandaşta rahat ve keyifli bir yolculuk ile gideceği yere gitmiş olur.
Bugünkü yazımızda hepimizin karşılaştığı küçük lâkin sonuçları maddi ve manevi olarak büyük olan sadece bir probleme değinmek istedim.
Makalemizde sorunlara çözümler nasıl ve nasıl olması gerektiği üzerine bir vatandaş olarak düşüncelerimizi söylüyorum.
Yani bir sorun varsa elbette bir çözümüde vardır.
Denildiği gibi:
ÇARESİZSENİZ, ÇARE SİZ SİNİZ.
ÜMİTSİZSENİZ, ÜMİT SİZ SİNİZ.
Uzun bir zamandır ara verdiğim yazılarıma inşaallah bugünden itibaren kaldığımız yerden yine, yeniden Bismillahirrahmanirrahim diyoruz.
Herşey gönlünüzce olsun.
Nesibe Tükel