İlim Dilencisi Olmak İlmin sözlük anlamı, bilmek, şuurda oluşan ve kesin bir manada bilmek anlamındadır.
<p> Kainatta olmuş, olan ve olacak olan bütün bilgilere yine ilim denir. İlim bilinen bir şeyi mahiyeti üzere idrak etmektir. Bir kimseye bir şey kendi mahiyeti üzere tebayün ettiğinde o kimse o şeyi bilmiş olur. İlim nurdur ve ilim, hem maddi, hem manevi aydınlık demektir. İlim yoluyla insanlar cehalet karanlığından ve kalbin karanlığından da kurtulurlar.</p>
<p>İlim, Cennete giden bir yol, gurbette arkadaş, yalnızlıkta sırdaştır. İlim, iki cihanda kurtuluş, düşmana karşı siperdir. İnsan için haya, gözler için ziyadır. İlim arzulamak ve ilim yolunda mücadele etmek herkesin arzulayabileceği bir şey değildir. Zira ilim yolu meşakkatlidir. İlme ulaşmak öyle kolay değildir. Bir takım badireleri atlatmayı göze almak gerekir. İlim talep eden insanlar bir çok zorlukları göze almayı bilmiş olanlardır.<br />
Hazreti peygamber Efendimiz (s.a.v.) İlim öğrenmekle ilgili şöyle buyurmaktadır.</p>
<p>“Kim ilim talebi için yolculuk yaparsa Allah onu cennete götürecek yola sokar. Muhakkak ki melekler kanıtlarını ilim talebesi üzerine gererler. Bu onlardan razı oldukları içindir. Muhakkak ki gökte ve yerde bulunanlar ilim talebesi için istiğfar ederler. Hatta denizdeki yunus balığı bile. Âlimin abide üstünlüğü bedir gecesinde ayın yıldızlara üstünlüğü gibidir. Şüphesiz ki âlimler Nebilerin varisleridir. Nebiler, geriye ne dirhem, ne de dinar bırakıyorlar. Onlar ancak ilmi miras olarak bırakırlar. Kim ondan alırsa büyük bir pay ve kazanç almış olur.”</p>
<p>Hz. Ali (r.a.) da ilim ile ilgili şu veciz sözü söylemiştir:</p>
<p>“İlim, maldan hayırlıdır. Çünkü malı sen korursun; fakat ilim seni korur. Mal harcamakla azalır, ilim sarf etmekle çoğalır.”<br />
İlimi elde etmek için, çölde susamış insanın suyu arzulaması ve suya ulaşması için gösterdiği gayret gibi gayret göstermesi gerekir. İlim yolu meşakkatler ile doludur. Vakti zamanında Bakî bin Mahled, hadis ilminin öğrenmek ister. Bunun içinde uzun ve yorucu bir yolculuğa katlanır. Endülüs’ten yola çıkar yaya olarak Bağdat’a gelir. İlim aşkı ona günlerce, aylarca yol yürümesine mani olamamıştır. Bakî bin Mahled’in arzusu Ahmed bin Hanbel’den hadis okumak, onun ilminden feyz alıp bereketlenmek ve ondaki hadis ilmini tahsil etmektir. Aylarca yol aldıktan sonra Bağdat’a ulaşır ancak Ahmed bin Hanbel’in bir eve hapsedilmiş olduğunu öğrenir. Bunun üzerine büyük bir üzüntü duyar. Zira aylarca O’ndan ilim tahsil etmek için bu yolu katetmiştir. Geri dönemezdi. Kendine bir çıkış yolu bulmak için düşündü durdu. En sonunda aklına bir fikir geldi. Dilenci kılığına girmek. Ahmed bin Hanbel’in evinin önünde dilencilik yapıyormuş gibi olacaktı. Ama o aslında dilencilik yapmayacak, Ahmed bin Hanbel’in pencereden kendisine yazdığı hadis kağıtlarını alacaktı. Aylarca hadis ilmi için yol kateden Bakî bin Mahled bu kez de aylarca Ahmed bin Hanbel’in evinin önünde dilenci kılığında bekleyerek ondan hadis ilmi almaya çalıştı. Yani ilim dilencisi oldu. Ahmed bin Hanbel’den hadis ilmi öğrenebilmek için böyle bir dilenciliği göze almak doğrusu değerdi. Sonunda müthiş bir efor göstererek döneminin en büyük hadis alimlerinden birisi olmuştur.<br />
Bir talebenin, ilim öğrenebilmesi ve doğru yolu bulabilmesi için, bir öğreticiye ihtiyacı vardır. Hz. Peygamber Efendimiz’de bir Hadis-i Şerifinde: “İlim üstattan öğrenilir” buyurmuştur.<br />
İlim öğrenmek isteyen bütün gücünü ilme bağlamalıdır! Başka şeylerden alakayı kesmelidir! Dağınık fikir, suyu bölünen ırmağa benzer. Sağa sola aktığından bahçeyi sulayamaz. O nedenle bütünüyle ilim tahsil ettiği konu ne ise ona odaklanmalıdır. Zorluklara karşı sabırla göğüs germelidir. İlim yolu tabiri caizse acı ilaçlarla donatılmıştır. Akıllı olan, bunların içine yerleştirilmiş tatlıları görür. Üzerindeki acı örtüleri de tatlı gibi çiğner. Acılardan tat alır ve böylece ilmin lezzetine varır.</p>
Ekleme
Tarihi: 04 Şubat 2021 - Perşembe
İlim Dilencisi Olmak İlmin sözlük anlamı, bilmek, şuurda oluşan ve kesin bir manada bilmek anlamındadır.
<p> Kainatta olmuş, olan ve olacak olan bütün bilgilere yine ilim denir. İlim bilinen bir şeyi mahiyeti üzere idrak etmektir. Bir kimseye bir şey kendi mahiyeti üzere tebayün ettiğinde o kimse o şeyi bilmiş olur. İlim nurdur ve ilim, hem maddi, hem manevi aydınlık demektir. İlim yoluyla insanlar cehalet karanlığından ve kalbin karanlığından da kurtulurlar.</p>
<p>İlim, Cennete giden bir yol, gurbette arkadaş, yalnızlıkta sırdaştır. İlim, iki cihanda kurtuluş, düşmana karşı siperdir. İnsan için haya, gözler için ziyadır. İlim arzulamak ve ilim yolunda mücadele etmek herkesin arzulayabileceği bir şey değildir. Zira ilim yolu meşakkatlidir. İlme ulaşmak öyle kolay değildir. Bir takım badireleri atlatmayı göze almak gerekir. İlim talep eden insanlar bir çok zorlukları göze almayı bilmiş olanlardır.<br />
Hazreti peygamber Efendimiz (s.a.v.) İlim öğrenmekle ilgili şöyle buyurmaktadır.</p>
<p>“Kim ilim talebi için yolculuk yaparsa Allah onu cennete götürecek yola sokar. Muhakkak ki melekler kanıtlarını ilim talebesi üzerine gererler. Bu onlardan razı oldukları içindir. Muhakkak ki gökte ve yerde bulunanlar ilim talebesi için istiğfar ederler. Hatta denizdeki yunus balığı bile. Âlimin abide üstünlüğü bedir gecesinde ayın yıldızlara üstünlüğü gibidir. Şüphesiz ki âlimler Nebilerin varisleridir. Nebiler, geriye ne dirhem, ne de dinar bırakıyorlar. Onlar ancak ilmi miras olarak bırakırlar. Kim ondan alırsa büyük bir pay ve kazanç almış olur.”</p>
<p>Hz. Ali (r.a.) da ilim ile ilgili şu veciz sözü söylemiştir:</p>
<p>“İlim, maldan hayırlıdır. Çünkü malı sen korursun; fakat ilim seni korur. Mal harcamakla azalır, ilim sarf etmekle çoğalır.”<br />
İlimi elde etmek için, çölde susamış insanın suyu arzulaması ve suya ulaşması için gösterdiği gayret gibi gayret göstermesi gerekir. İlim yolu meşakkatler ile doludur. Vakti zamanında Bakî bin Mahled, hadis ilminin öğrenmek ister. Bunun içinde uzun ve yorucu bir yolculuğa katlanır. Endülüs’ten yola çıkar yaya olarak Bağdat’a gelir. İlim aşkı ona günlerce, aylarca yol yürümesine mani olamamıştır. Bakî bin Mahled’in arzusu Ahmed bin Hanbel’den hadis okumak, onun ilminden feyz alıp bereketlenmek ve ondaki hadis ilmini tahsil etmektir. Aylarca yol aldıktan sonra Bağdat’a ulaşır ancak Ahmed bin Hanbel’in bir eve hapsedilmiş olduğunu öğrenir. Bunun üzerine büyük bir üzüntü duyar. Zira aylarca O’ndan ilim tahsil etmek için bu yolu katetmiştir. Geri dönemezdi. Kendine bir çıkış yolu bulmak için düşündü durdu. En sonunda aklına bir fikir geldi. Dilenci kılığına girmek. Ahmed bin Hanbel’in evinin önünde dilencilik yapıyormuş gibi olacaktı. Ama o aslında dilencilik yapmayacak, Ahmed bin Hanbel’in pencereden kendisine yazdığı hadis kağıtlarını alacaktı. Aylarca hadis ilmi için yol kateden Bakî bin Mahled bu kez de aylarca Ahmed bin Hanbel’in evinin önünde dilenci kılığında bekleyerek ondan hadis ilmi almaya çalıştı. Yani ilim dilencisi oldu. Ahmed bin Hanbel’den hadis ilmi öğrenebilmek için böyle bir dilenciliği göze almak doğrusu değerdi. Sonunda müthiş bir efor göstererek döneminin en büyük hadis alimlerinden birisi olmuştur.<br />
Bir talebenin, ilim öğrenebilmesi ve doğru yolu bulabilmesi için, bir öğreticiye ihtiyacı vardır. Hz. Peygamber Efendimiz’de bir Hadis-i Şerifinde: “İlim üstattan öğrenilir” buyurmuştur.<br />
İlim öğrenmek isteyen bütün gücünü ilme bağlamalıdır! Başka şeylerden alakayı kesmelidir! Dağınık fikir, suyu bölünen ırmağa benzer. Sağa sola aktığından bahçeyi sulayamaz. O nedenle bütünüyle ilim tahsil ettiği konu ne ise ona odaklanmalıdır. Zorluklara karşı sabırla göğüs germelidir. İlim yolu tabiri caizse acı ilaçlarla donatılmıştır. Akıllı olan, bunların içine yerleştirilmiş tatlıları görür. Üzerindeki acı örtüleri de tatlı gibi çiğner. Acılardan tat alır ve böylece ilmin lezzetine varır.</p>
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.