"Esselâmu aleykum, Fatma abla
Demek Hacca gidiyorsun ha?
Gidince Hacer'e benden haber ver.
Safâ'ya, Merve'ye benden haber ver.
Hacer'in hatırasına ve nefsime "Zem! Zem!" diyerek, bayram günü dahi içmekten içtinâb ettiğim ab-ı Zemzem, emanetçisi olduğun dudaklarının, dilinin üzerinde, bu kurak kulları müferreh ederek gezinirken onun her bir H2O'suna beni de söyle, olur mu?
Müteşekkil olduğu zerrat adedince bedenimizle, zihnimiz, kalbimiz, ruhumuzla hatıratını tekrar ettiğimiz o Peygamber Annesi'nin belki de mineral hali olan diğer Hacer'e ruhunun ayinesi bir mahşer resmi için bakarken, benim ruhumun ayinesi de bakıyor olacak.
Ayine-i Samed olan simânın ve/veya ellerinin hangi bir noktası ona dokunuyorsa, hangi bir noktası onun etrafında teşekkül eden nesîme temas ediyorsa, lisanınla veya mânen, o noktalara Zehranur ismini üfle, olur mu?
Cebel-ur-Rahme'nin üzerine çıplak ayakla basmanı tavsiye ettiğim taşında, toprağında Adem ve Havva misâli dolaşırken, havasına, Rahman'a yükselen sütununa karşı bir çift elini açtığında, ihtiyaçlarımın, iştiyaklarımın Rabbi, dualarımı, seninkilerle birlikte, o beldelere geçmişte, halde ve gelecekte ziyaret eden ve edecek olan ümmet-i Muhammed'inkilerle birlikte kabul etmesi için ismimi an, olur mu?
Çeşitli mâdenlerden yaratılan her türlü mü'minin Kâbe'sini tavaf ederken, küçük mi'rac için halka olurken, ellerini semâya açıp niyazını söylerken, ben de dilinde zikredilmek üzere sıra bekliyor olacağım, unutma, olur mu?
Ravza'da seninle birlikte ben de Evrad-ı Kudsiye okuyuşuna dahil olacağım, yeniden ayaklar altında ezilerek iki rek'at namaz kılacağım. Resulün kabri önünde dilim
"Essalâtu wesselâmu aleyke, ya Rasulallah!" diyecek, Sıddîk'ın kabri önünde "Esselâmu aleyke, ya Abu Bakr es-sıddîk!", Ömer kabri önünde "Esselâmu aleyke, ya Ömer ibn-u Hattâb!", diyecek. Ve dikkatle dinlersen ruhun bunu duyacak.
Sana bunları emanet veriyorum. Dönüşünde haber bekliyorum.
Esselâmu aleykum!
Kardeşin Zehranur"
Muhabbet ile
Zehranur Yılmaz Kahyaoğulları