Türkiye Yazarlar Birliği İzmir Şube Başkanı Ertekin: “İzmir, ilmin, tasavvufun ve manevî irfanın da merkezidir”
EĞİTİM
18.12.2025 - 23:00, Güncelleme:
18.12.2025 - 23:00
Türkiye Yazarlar Birliği İzmir Şube Başkanı Ertekin: “İzmir, ilmin, tasavvufun ve manevî irfanın da merkezidir”
Türkiye Yazarlar Birliği İzmir Şube Başkanı Ertekin:
“İzmir, ilmin, tasavvufun ve manevî irfanın da merkezidir”
Türkiye Yazarlar Birliği İzmir Şube Başkanı Ertekin:
“İzmir, ilmin, tasavvufun ve manevî irfanın da merkezidir”
İzmir Birgivi İlahiyat Fakültesinde Ege Üniversitesinin kuruluşunun 70. Yılı dolayısıyla düzenlenen “Kariyer Etkinlikleri”nde konuşan Türkiye Yazarlar Birliği İzmir Şube Başkanı A. Levent Ertekin Şehir ve Hafıza konusuna temas ederek İzmir’in Manevi Fatihlerini anlattı.
Ege Üniversitesi Birgivi İlahiyat Fakültesi Konferans salonundaki konferansta yazar Ertekin, İzmir şehrinin hafıza kodlarına inerek Çaka Beyle başlayan ve günümüze kadar olan süreci özetlerken “Şehirler yalnızca fizikî mekânlar değil; aynı zamanda tarihsel, kültürel ve manevî hafızanın taşıyıcılarıdır. Bu bağlamda İzmir, Anadolu’nun en eski liman şehirlerinden biri olmasının ötesinde, Türk-İslâm tarihinin Ege’deki en önemli merkezlerinden biridir. 1081 yılında Çaka Bey’in fetih hareketiyle başlayan Türk varlığı, 1317 yılında Aydınoğlu Mehmed Bey’in kesin fethiyle birlikte siyasal ve kültürel anlamda kurumsallaşmıştır. Buna rağmen özellikle Cumhuriyet dönemi sonrası kamusal söylemde İzmir, sıklıkla “seküler”, “Batılı” ve “gayrimüslim ağırlıklı” bir şehir olarak kodlanmış; bu durum zamanla “Müslüman İzmir – Gâvur İzmir” şeklinde sert bir ikiliğe dönüştürülmüştür.” Şeklinde konuştu.
İlahiyat Fakültesi öğrenci ve öğretim üyelerinin de katıldığı konferansta Ertekin, son dönemdeki şehir hafızasıyla ilgisi olamayan mekânsal isimlendirmelere de dikkat çekerek “Son yüzyılda İzmir üzerinden inşa edilen “Müslüman–Gâvur” ayrımı, modern ideolojik kodların tarih üzerine projekte edilmesinden ibarettir. Bu tür ayrıştırmalar, şehir hafızasını parçalamakta ve toplumsal gerilimi beslemektedir. Oysa tarihsel veriler, İzmir’in yüzyıllar boyunca çok kültürlü ama aynı zamanda güçlü bir Türk-İslâm manevî zemine sahip olduğunu açıkça göstermektedir.” dedi
Şehrin tarihi köklerine atıfta da bulunan Ertekin “İzmir, yalnızca ticaretin ve limanın değil; ilmin, tasavvufun ve manevî irfanın da merkezidir. Emir Sultan’dan Birgivî’ye uzanan irfan zinciri, bu şehrin ruh köklerini oluşturmaktadır. Osmanlı öncesi ve sonrası dönemde İzmir ve çevresinde yetişen mutasavvıflar, şehirlerin hem ahlâkî hem de ilmî dokusunu şekillendirmiştir. İzmir merkezde Emir Sultan, Tire’de İbn-i Melek, Bergama’da Kâfiyeci, Menemen’de Erbilli Esad Efendi, Selçuk’ta Şehâbeddin Sivasî ve Birgi’de İmam-ı Birgivî, bu manevî silsilenin en önemli temsilcileridir.
Bu şahsiyetler yalnızca bireysel dinî liderler değildir; yaşadıkları şehirlerde medrese geleneğini canlandıran, ilmî faaliyetleri yöneten ve halkın ahlâkî terbiyesini üstlenen önderlerdir. Söz konusu manevî ağ, İzmir’in tarihsel olarak güçlü bir İslâm kimliğine sahip olduğunun en somut göstergelerinden biridir.
“İzmir’in Manevî Yıldızları” çalışması, şehrin manevî hafızasını yeniden görünür kılmakta ve yapay kimlik tartışmalarına karşı ilmî bir zemin sunmaktadır şeklinde ifade etti.
Konferansın sonunda Ege Üniversitesi Birgivi İlahiyat Fakültesi öğretim üyelerinden Dr.Öğretim Üyesi Nuriye İnci tarafından Türkiye Yazarlar Birliği İzmir Şube Başkanı A.Levent Ertekin’e teşekkür belgesi verildi.
Türkiye Yazarlar Birliği İzmir Şube Başkanı Ertekin: “İzmir, ilmin, tasavvufun ve manevî irfanın da merkezidir”
Türkiye Yazarlar Birliği İzmir Şube Başkanı Ertekin:
“İzmir, ilmin, tasavvufun ve manevî irfanın da merkezidir”
İzmir Birgivi İlahiyat Fakültesinde Ege Üniversitesinin kuruluşunun 70. Yılı dolayısıyla düzenlenen “Kariyer Etkinlikleri”nde konuşan Türkiye Yazarlar Birliği İzmir Şube Başkanı A. Levent Ertekin Şehir ve Hafıza konusuna temas ederek İzmir’in Manevi Fatihlerini anlattı.
Ege Üniversitesi Birgivi İlahiyat Fakültesi Konferans salonundaki konferansta yazar Ertekin, İzmir şehrinin hafıza kodlarına inerek Çaka Beyle başlayan ve günümüze kadar olan süreci özetlerken “Şehirler yalnızca fizikî mekânlar değil; aynı zamanda tarihsel, kültürel ve manevî hafızanın taşıyıcılarıdır. Bu bağlamda İzmir, Anadolu’nun en eski liman şehirlerinden biri olmasının ötesinde, Türk-İslâm tarihinin Ege’deki en önemli merkezlerinden biridir. 1081 yılında Çaka Bey’in fetih hareketiyle başlayan Türk varlığı, 1317 yılında Aydınoğlu Mehmed Bey’in kesin fethiyle birlikte siyasal ve kültürel anlamda kurumsallaşmıştır. Buna rağmen özellikle Cumhuriyet dönemi sonrası kamusal söylemde İzmir, sıklıkla “seküler”, “Batılı” ve “gayrimüslim ağırlıklı” bir şehir olarak kodlanmış; bu durum zamanla “Müslüman İzmir – Gâvur İzmir” şeklinde sert bir ikiliğe dönüştürülmüştür.” Şeklinde konuştu.
İlahiyat Fakültesi öğrenci ve öğretim üyelerinin de katıldığı konferansta Ertekin, son dönemdeki şehir hafızasıyla ilgisi olamayan mekânsal isimlendirmelere de dikkat çekerek “Son yüzyılda İzmir üzerinden inşa edilen “Müslüman–Gâvur” ayrımı, modern ideolojik kodların tarih üzerine projekte edilmesinden ibarettir. Bu tür ayrıştırmalar, şehir hafızasını parçalamakta ve toplumsal gerilimi beslemektedir. Oysa tarihsel veriler, İzmir’in yüzyıllar boyunca çok kültürlü ama aynı zamanda güçlü bir Türk-İslâm manevî zemine sahip olduğunu açıkça göstermektedir.” dedi
Şehrin tarihi köklerine atıfta da bulunan Ertekin “İzmir, yalnızca ticaretin ve limanın değil; ilmin, tasavvufun ve manevî irfanın da merkezidir. Emir Sultan’dan Birgivî’ye uzanan irfan zinciri, bu şehrin ruh köklerini oluşturmaktadır. Osmanlı öncesi ve sonrası dönemde İzmir ve çevresinde yetişen mutasavvıflar, şehirlerin hem ahlâkî hem de ilmî dokusunu şekillendirmiştir. İzmir merkezde Emir Sultan, Tire’de İbn-i Melek, Bergama’da Kâfiyeci, Menemen’de Erbilli Esad Efendi, Selçuk’ta Şehâbeddin Sivasî ve Birgi’de İmam-ı Birgivî, bu manevî silsilenin en önemli temsilcileridir.
Bu şahsiyetler yalnızca bireysel dinî liderler değildir; yaşadıkları şehirlerde medrese geleneğini canlandıran, ilmî faaliyetleri yöneten ve halkın ahlâkî terbiyesini üstlenen önderlerdir. Söz konusu manevî ağ, İzmir’in tarihsel olarak güçlü bir İslâm kimliğine sahip olduğunun en somut göstergelerinden biridir.
“İzmir’in Manevî Yıldızları” çalışması, şehrin manevî hafızasını yeniden görünür kılmakta ve yapay kimlik tartışmalarına karşı ilmî bir zemin sunmaktadır şeklinde ifade etti.
Konferansın sonunda Ege Üniversitesi Birgivi İlahiyat Fakültesi öğretim üyelerinden Dr.Öğretim Üyesi Nuriye İnci tarafından Türkiye Yazarlar Birliği İzmir Şube Başkanı A.Levent Ertekin’e teşekkür belgesi verildi.
İzmir HABERİ
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA) ve diğer ajanslar tarafından eklenen tüm haberler, sitemizin editörlerinin müdahalesi olmadan ajans kanallarından çekilmektedir. Bu haberlerde yer alan hukuki muhataplar haberi geçen ajanslar olup sitemizin hiç bir editörü sorumlu tutulamaz...
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.
