Adem Çevik
Köşe Yazarı
Adem Çevik
 

İNSAN HAKLARI, ADALET, BARIŞ, ÖZGÜRLÜK, AİLE, GENÇLİĞİMİZ, MUKADDESATIMIZDIR.”

ÇEVİK: “HATTI MÜDAFA YOK, SATHI MÜDAFAA VAR: SATIH TÜM DÜNYADA, İNSAN HAKLARI, ADALET, BARIŞ, ÖZGÜRLÜK, AİLE, GENÇLİĞİMİZ, MUKADDESATIMIZDIR.” “TÜM DÜNYA’NIN NAMUSLU İNSANLARI BİRLEŞİN!”   Bugün dünyamız, 28 Şubat’tan bildiğimiz, 15 Temmuz’da bağrımızı siper ettiğimiz Global bir tehdit olarak “Topyekûn savaş” tehdidi ile karşı karşıyadır. Hedef bütün insanlıktır. Tarihin en büyük “İnsan kıyımına hazırlanan yeni Maltusçu, öjenik hareket, “Great Reset”e doğru adım adım ilerlemektedir. Bu şartlar altında “Hattı müdafaa yok, sathı müdafaa var. Satıh tüm dünyada, insan hakları, adalet, barış, özgürlük, aile, gençliğimiz ve mukaddesatımızdır.” Global tehdide karşı, bütün namuslu, erdemli insanları, inanç birliği çerçevesinde İTTİHAD’a, erdemli ve vicdan sahibi insanları zulme karşı İTTİFAK’a, değer üreten ve başkalarının haklarına yönelik tehdit oluşturmayan herkesi BİRLİKTE HAREKET ETMEYE, İTİLAF’a çağırıyoruz. BİRBİRİMİZE KARŞI KAZANACAK BİR ZAFERİMİZ YOK, BİRLİKTE KAZANACAĞIMIZ TEK BİR ZAFER VAR. “TÜM DÜNYANIN NAMUSLU İNSANLARINI HAKSIZLIKLARA, ZULME VE SÖMÜRÜYE, GLOBAL TEHDİTLERE KARŞI BİRLEŞMEYE ÇAĞIRIYORUZ.” İlk kıblemiz Mescidi Aksa, eş zamanlı olarak “Darusselam”, yani “Barış Yurdu” olması gereken Kudüs ve kardeş, mazlum Filistin halkı bir soykırım tehdidi ile karşı karşıyadır. Bu saldırı insanların canları, malları, namusları, akılları, inançları ve nesline yönelik bir tehdittir. Bir insana yapılan haksızlık bütün topluma, bütün insanlığa yapılan bir tehdittir ve haksızlıktır. “Haksız yere bir insanı öldüren bütün insanlığı öldürmüş gibidir.” Filistin’i, Kudüs’ü savunmak Suriye’den, Irak’tan, Mısır’dan, Doğu Türkistan’dan ve dahi ümmet coğrafyasından geçer. Devlette devamlılık esastır. TBMM 145 yaşındadır. Hilafet 504 yıldır ülkemizdedir. Osmanlıdan ve hilafetten kaynaklanan sahiplenme müdahale haklarımızı 431 sayılı kanuna göre kullanmalıyız. Türkistan’a, Kırım’a, Arakan’a, Afrika’ya Suriye’ye Filistin’e sahip çıkmak imanî, insanî, ahlakî bir vazifemizdir. Mescidi Aksa ve bölgesinin tapuları bizdedir. İslam askeri barış gücü  gönderilmelidir. Terör devleti İsrail’i kuran, sahip çıkan taraflı BM’ye karşı adaleti referans alan BM kurulmalıdır. Terör devleti ve işbirlikçileri yargılanmalıdır. Mavi Marmara davasında mahkûmiyetler uygulanmalıdır. Masum çocuklara, engellilere, yaşlılara karşı işlenen cinayetler sebebiyle İsrailli teröristler yargılanmalıdır. Bugün, dünyanın her ülkesinde akıl, erdem ve vicdan sahibi tekil kişilerin onurlu karşı koyuşu dışında, özellikle modern batı ve onların etki alanı içindeki ülkelerin yöneticileri bu cinayetler karşısında 4 maymunu oynuyorlar. Gözleri var görmüyorlar, kulakları var duymuyorlar, kalpleri var hissetmiyorlar. Seyrediyorlar müdahale etmiyorlar. DSÖ Dünya Siyonizm Örgütlerinin emrindeki WHO dayatmasıyla, biz haksız ve hukuksuz bir şekilde, yargısız bir infazla ev hapsine mahkûm edildik. Şimdi de haksız ve hukuksuz bir şekilde, dijital kölelik, Mankurtlaşma yolunda HES Pasaportu ile güvensiz aşıya mecbur ve mahkum ediliyoruz.   Sentetik ete, Chip’e, 5G ve Starlinkle büyük gözaltına mahkum ediliyoruz. CoVID bahanesi ile adeta yargısız bir ev hapsine dönüştürülen uygulamalardan rahatsızız ve bu hukuk dışı uygulama ve dayatmalardan bir an önce vazgeçilmesini bekliyoruz. IMF sömürüsüne karşı çıkan Türkiye, DSÖ dayatmalarına da karşı durmalıdır. DSÖ İstanbul Ofisi kapatılmalıdır. İnsanlık çok yönlü bir saldırı altında bir yandan Big Reset devam ederken diğer yandan ahlak, aile ve gençliğimize yönelik saldırılar devam etmektedir. Deizm ile mücadele sürerken, insanımız Ateizm ve Agnostizme doğru hızla kaymaktadır. LGBT’yi tartışırken, kimliklerimize GENDER yazıldı… Artık biyolojik cinsiyetimiz yerine Toplumsal Cinsiyet sahibi olarak tanımlanıyoruz. Din, ahlak ve gelenekten bağımsız bireyler, 13-15 yaşından başlayarak, ailenin yönlendirmesinden bağımsız, eğitim kurumlarının ve medianın yönlendirmesi ile özgürce, cinsel deneyim, yönelim ve tercihlerini uygulamaya koyabilecekler. LGBT fuhuş lobisi artık Ensest ve Pedefoli sınırlarını zorluyor. İstanbul sözleşmesinden çekildikten sonra yeni hiçbir adım atılmadı ve açıklama yapılmadı. Hatta “Sözleşmeden çekildikse, aynı hükümleri muhtevi yasal mevzuat yerli yerinde duruyor ve kazanımlardan geri adım atılmayacak” açıklaması yapıldı. 17 Mayıs 1990 yılında DSÖ Dünya Sağlık Örgütü tarafından EŞCİNSELLİK Hastalıkların Uluslararası Sınıflaması (ICD)’nin akıl hastalıkları listesinden çıkarılmıştır. LGBTİQP terör örgütleri insanlığa ve tüm dinlere savaş açan feminist, Siyonist, kapitalist, materyalist terör örgütleri ve sapkınlıklar yasaklanmalı, dernekleri kapatılmalı ve mal varlıklarına el konulmalıdır. Casusluk ve insanlığa karşı suçtan yargılanmalı. İnsanlığı eşcinselleştirme operasyonunun kod adı Toplumsal Cinsiyet adaleti maskesiyle eşcinsellik teşvik edildi. Bu tür teşviklerin önü kesilmeli, engellenmelidir. Biz adalet, barış ve özgürlükten tarafız. Sözünü ettiğimiz değerler çerçevesinde herkesle, meşru zeminde, meşru araçlarla, meşru hedefler doğrultusunda işbirliğine hazırız ve herkesi de bu anlamda güç birliğine çağırıyoruz. Namuslu insanlar, en az namussuzlar kadar cesur değilse, bu zaferi kazanmamız kolay olmayacaktır. Biz muhtaç olduğumuz kudretin, imanımız, aklımız ve kalbimizde mevcut olduğuna inanıyoruz. Zafer Haksızlıklara boyun eğmeyenlerin Haktan yana olanların olacaktır!   17 Mayıs 2021    
Ekleme Tarihi: 17 Mayıs 2021 - Pazartesi

İNSAN HAKLARI, ADALET, BARIŞ, ÖZGÜRLÜK, AİLE, GENÇLİĞİMİZ, MUKADDESATIMIZDIR.”

ÇEVİK: “HATTI MÜDAFA YOK, SATHI MÜDAFAA VAR: SATIH TÜM DÜNYADA, İNSAN HAKLARI, ADALET, BARIŞ, ÖZGÜRLÜK, AİLE, GENÇLİĞİMİZ, MUKADDESATIMIZDIR.” “TÜM DÜNYA’NIN NAMUSLU İNSANLARI BİRLEŞİN!”   Bugün dünyamız, 28 Şubat’tan bildiğimiz, 15 Temmuz’da bağrımızı siper ettiğimiz Global bir tehdit olarak “Topyekûn savaş” tehdidi ile karşı karşıyadır. Hedef bütün insanlıktır. Tarihin en büyük “İnsan kıyımına hazırlanan yeni Maltusçu, öjenik hareket, “Great Reset”e doğru adım adım ilerlemektedir. Bu şartlar altında “Hattı müdafaa yok, sathı müdafaa var. Satıh tüm dünyada, insan hakları, adalet, barış, özgürlük, aile, gençliğimiz ve mukaddesatımızdır.” Global tehdide karşı, bütün namuslu, erdemli insanları, inanç birliği çerçevesinde İTTİHAD’a, erdemli ve vicdan sahibi insanları zulme karşı İTTİFAK’a, değer üreten ve başkalarının haklarına yönelik tehdit oluşturmayan herkesi BİRLİKTE HAREKET ETMEYE, İTİLAF’a çağırıyoruz. BİRBİRİMİZE KARŞI KAZANACAK BİR ZAFERİMİZ YOK, BİRLİKTE KAZANACAĞIMIZ TEK BİR ZAFER VAR. “TÜM DÜNYANIN NAMUSLU İNSANLARINI HAKSIZLIKLARA, ZULME VE SÖMÜRÜYE, GLOBAL TEHDİTLERE KARŞI BİRLEŞMEYE ÇAĞIRIYORUZ.” İlk kıblemiz Mescidi Aksa, eş zamanlı olarak “Darusselam”, yani “Barış Yurdu” olması gereken Kudüs ve kardeş, mazlum Filistin halkı bir soykırım tehdidi ile karşı karşıyadır. Bu saldırı insanların canları, malları, namusları, akılları, inançları ve nesline yönelik bir tehdittir. Bir insana yapılan haksızlık bütün topluma, bütün insanlığa yapılan bir tehdittir ve haksızlıktır. “Haksız yere bir insanı öldüren bütün insanlığı öldürmüş gibidir.” Filistin’i, Kudüs’ü savunmak Suriye’den, Irak’tan, Mısır’dan, Doğu Türkistan’dan ve dahi ümmet coğrafyasından geçer. Devlette devamlılık esastır. TBMM 145 yaşındadır. Hilafet 504 yıldır ülkemizdedir. Osmanlıdan ve hilafetten kaynaklanan sahiplenme müdahale haklarımızı 431 sayılı kanuna göre kullanmalıyız. Türkistan’a, Kırım’a, Arakan’a, Afrika’ya Suriye’ye Filistin’e sahip çıkmak imanî, insanî, ahlakî bir vazifemizdir. Mescidi Aksa ve bölgesinin tapuları bizdedir. İslam askeri barış gücü  gönderilmelidir. Terör devleti İsrail’i kuran, sahip çıkan taraflı BM’ye karşı adaleti referans alan BM kurulmalıdır. Terör devleti ve işbirlikçileri yargılanmalıdır. Mavi Marmara davasında mahkûmiyetler uygulanmalıdır. Masum çocuklara, engellilere, yaşlılara karşı işlenen cinayetler sebebiyle İsrailli teröristler yargılanmalıdır. Bugün, dünyanın her ülkesinde akıl, erdem ve vicdan sahibi tekil kişilerin onurlu karşı koyuşu dışında, özellikle modern batı ve onların etki alanı içindeki ülkelerin yöneticileri bu cinayetler karşısında 4 maymunu oynuyorlar. Gözleri var görmüyorlar, kulakları var duymuyorlar, kalpleri var hissetmiyorlar. Seyrediyorlar müdahale etmiyorlar. DSÖ Dünya Siyonizm Örgütlerinin emrindeki WHO dayatmasıyla, biz haksız ve hukuksuz bir şekilde, yargısız bir infazla ev hapsine mahkûm edildik. Şimdi de haksız ve hukuksuz bir şekilde, dijital kölelik, Mankurtlaşma yolunda HES Pasaportu ile güvensiz aşıya mecbur ve mahkum ediliyoruz.   Sentetik ete, Chip’e, 5G ve Starlinkle büyük gözaltına mahkum ediliyoruz. CoVID bahanesi ile adeta yargısız bir ev hapsine dönüştürülen uygulamalardan rahatsızız ve bu hukuk dışı uygulama ve dayatmalardan bir an önce vazgeçilmesini bekliyoruz. IMF sömürüsüne karşı çıkan Türkiye, DSÖ dayatmalarına da karşı durmalıdır. DSÖ İstanbul Ofisi kapatılmalıdır. İnsanlık çok yönlü bir saldırı altında bir yandan Big Reset devam ederken diğer yandan ahlak, aile ve gençliğimize yönelik saldırılar devam etmektedir. Deizm ile mücadele sürerken, insanımız Ateizm ve Agnostizme doğru hızla kaymaktadır. LGBT’yi tartışırken, kimliklerimize GENDER yazıldı… Artık biyolojik cinsiyetimiz yerine Toplumsal Cinsiyet sahibi olarak tanımlanıyoruz. Din, ahlak ve gelenekten bağımsız bireyler, 13-15 yaşından başlayarak, ailenin yönlendirmesinden bağımsız, eğitim kurumlarının ve medianın yönlendirmesi ile özgürce, cinsel deneyim, yönelim ve tercihlerini uygulamaya koyabilecekler. LGBT fuhuş lobisi artık Ensest ve Pedefoli sınırlarını zorluyor. İstanbul sözleşmesinden çekildikten sonra yeni hiçbir adım atılmadı ve açıklama yapılmadı. Hatta “Sözleşmeden çekildikse, aynı hükümleri muhtevi yasal mevzuat yerli yerinde duruyor ve kazanımlardan geri adım atılmayacak” açıklaması yapıldı. 17 Mayıs 1990 yılında DSÖ Dünya Sağlık Örgütü tarafından EŞCİNSELLİK Hastalıkların Uluslararası Sınıflaması (ICD)’nin akıl hastalıkları listesinden çıkarılmıştır. LGBTİQP terör örgütleri insanlığa ve tüm dinlere savaş açan feminist, Siyonist, kapitalist, materyalist terör örgütleri ve sapkınlıklar yasaklanmalı, dernekleri kapatılmalı ve mal varlıklarına el konulmalıdır. Casusluk ve insanlığa karşı suçtan yargılanmalı. İnsanlığı eşcinselleştirme operasyonunun kod adı Toplumsal Cinsiyet adaleti maskesiyle eşcinsellik teşvik edildi. Bu tür teşviklerin önü kesilmeli, engellenmelidir. Biz adalet, barış ve özgürlükten tarafız. Sözünü ettiğimiz değerler çerçevesinde herkesle, meşru zeminde, meşru araçlarla, meşru hedefler doğrultusunda işbirliğine hazırız ve herkesi de bu anlamda güç birliğine çağırıyoruz. Namuslu insanlar, en az namussuzlar kadar cesur değilse, bu zaferi kazanmamız kolay olmayacaktır. Biz muhtaç olduğumuz kudretin, imanımız, aklımız ve kalbimizde mevcut olduğuna inanıyoruz. Zafer Haksızlıklara boyun eğmeyenlerin Haktan yana olanların olacaktır!   17 Mayıs 2021    
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.