Ahmet Sağlam
Köşe Yazarı
Ahmet Sağlam
 

ASRIMIZIN HASTALIKLARI.

ASRIMIZIN HASTALIKLARI. Cahileye dönemindeki hastalıklar tekrardan hortladı, hatta daha beter bir durumdayız. Kavimlerin ekseriyeti bu hastalıklardan bir tanesine yakalandığı zaman helak oldu. Günümüz de ise hepsi bir gecede hatta bir anda yapılıyor. Ahir zamanının ahiri bitti, zaman kaldı. Ailelerimizi yakınlarımızı bu hastalıklardan Rabbim'in izni ile korumalıyız ve onlara anlatmalıyız. Kanser, salgın, veba gibi hastalıklar bedene rahatsızlık verir. Ama bu hastalıklar ise hem bedene hemde ruha rahatsızlık verir. Ahireti tarumar eder. Kardeşlik, dostluk hatta herşeyin bitmesine sebeb olur. Anarşiye ve her türlü karışıklığa sebebiyettir. BU HASTALIKLARIN İSİMLERİ: YALAN, İFTARA, GIYBET, HASED, FAİZ, ZİNA, KİN, KİBİR, Bizler onları şuan umursamıyor, hafif görüyoruz. Yalan, iftira, gıybet, hased, faiz, zina, kin, kibir büyük günahlardandır. Yalan öyle bir hale geldi ki eşler, çocuklar aile akrabalar dostlar arasında dahi çok yaygınlaştı. Pervasızca konuşulmaya başlandı hatta yalan söyler iken bile mutlu oluyoruz . Sanal ortamlar da yalanlar insanlara çok normal ve hoşmuş gibi gösteriliyor ne zaman bu hâle geldik ne zaman düzelteceğiz, bilmiyorum. İftira çok ağır mesele ama şuan iftira atarken bile sanki sıradan bir şeymiş gibi davranıyoruz. Bu iftiralar insanların şerefine mi yoksa ölümüne mi sebep oluyor veya olacak hiç umursamıyoruz. Üstelik ne hikmetse bu iftiralara hemen inanıyor, insanları yargılıyoruz hiç düşünmüyoruz karar veriyor bu suçludur diyoruz. O iftiraya bizler de pervasızca ortak oluyor. Belki de karşıdaki insanın helaki ne sebep oluyoruz. Gıybet de en tehlikeli hastalıklardan biridir. Ama şuan hesaplarımız yaşantılarımız her şeyimiz insanların üzerine kurulu nasıl mı ? O varya neler neler yapmış duydun mu? oooo anlatsam karşı köye yol olur. Kardeşler, evlatlar, anne, baba dost, arkadaş yani anlayacağınız yakın, uzak herkes bir birinin gıybetini yapıyor. Sonra uyaran biri oldu mu "yahu biz olmayan bir şeyi söylemiyoruz ki" diyor. Evet, olanı söylüyorsun bunun adı da gıybettir. Olmayanı söylesen iftiradır. İnsan ölü kardeşinin etini yiyor, yani insan eti yiyor . Bunu söylediğimiz halde tiskinmiyoruz gıybetten nefret etmiyoruz. Hatta mutlu oluyor sevinç duyuyoruz. Ne ara bu hâle geldik. Gelin topluca tövbe edelim bu hasletler bizi bitiriyor. Tüm bağları koparıyor. Haset, kıskanmak Bizler bir birimizin malı, mülkü oldu mu MAŞAALLAH helâl olsun derdik. Şuan en yakınımızdan en uzağımıza ne diyoruz . "Vay be bu malı nasıl aldı, nasıl evlendi, işine bak, arabasına bak, eşine bak diye hased ediyoruz. Hatta diyoruz; nasıl düğün yaptı ki? bu evi nasıl aldı ki? bu kadar malı nereden buldu ki? gibi söylemler ve daha niceleri. Faiz Ne kadar da faizi normalleştirdik, haram olan Allaha ve peygambere savaş açmıştır. Emirleri açıkken bizler ne diyoruz. Bu zamanda faiz olmadan evde alınmaz, arabada alınmaz hiç bir şey yapılmaz. Haşa bir yaradan yok her şeyi o taksim etmiyormuş gibi faizi Allah celle Celal hunun önüne koyuyoruz. Ne zaman bu hâle geldik dikkat etmeliyiz ve tövbe etmeliyiz. Bir belde de faiz zina artar ise belalar yağar hatta mazlumlar bile onlar ile cezaya çarptırılır. Zina Fuhuş o kadar yaygınlaştı ki; ensest yani aileler ve akrabalar arasına kadar girdi. Ama diyoruz; ne oldu ki . Bu ahlaksızlıklar Allah’ın gazabını celbeder. Bir toplum deyyuslaşırsa kıskanmaz, umursamaz hâle gelir. Dilimiz varmıyor dışarıdaki. Hayvanlar dan daha aşağılık duruma düşmüşüz. Gelen bilgi ve gördüklerimiz. Eşlerini değişenler, dayısı amcası, yengesi, kayın babası, kaynanası, annesi, babası, abisi ile ilişkiye girenler. El eman yazar iken bile haya ediyor utanıyoruz. Evli erkek ve evli kadının zina etmesi bile şuan normal karşılanıyor. Hatta kadın ve erkek diyor o zina yaptı bende yaptım o aldattı ben de diyor. Erkek içinde zina zinadır kadın için de zina zina dır Ahlaksızlık kişiye göre değişmez. Bir ve eşittir. Bu kadar kolay mıdır bu kadar basit midir. Çocuklar veledi zina olarak doğuyor. Ve nesil bozuluyor. Allah’ım bizlere ahlâk haya edep ihsan eyle. Kin Bizler ne zamandır öz kardeşlerimize din kardeşlerimize akrabalarımıza dostlarımıza arkadaşlarımıza düşman olduk, kin kusar olduk. Öyle kin besliyoruz ki; elimiz den gelse bir kaşık suda boğacağız, hatta yapıyoruz. Ölümlerine bile sebeb oluyoruz. Müslüman; kardeşine kin güdemez hainlik edemez. Vicdanlarımız ne zaman köreldi ne zaman bu hale geldik. Kibir Ne zamandır büyüklük taslıyoruz "kalbinde hardal tanesi kadar kibir olan cennete giremez" emri varken bizlerin kalbi kibirden kapanmış. Büyüklenme ve kibir bizim helakımız olacak görmüyoruz. Belki de oldu. Kalplerimiz kapandı, kulaklarımız duymaz, gözlerimiz perdeli oldu. Daha bir çok bilgi yazabiliriz . Ama bunu anlamamız lazım. Şuan uçurumun tam önündeyiz . Ya topluca tövbe eder bu hastalıklardan kurtuluruz. Yâda topluca iyisi kötüsü ile güme gideriz. Bu hastalıklar toplumun ahlâkını düzenini bozuyor ve belalar sağanak sağanak üzerimize yağıyor. Bereketin, sevginin, samimiyetin, üzerimizden alınması bize yeter de artar. DUA İLE KALIN HOŞCA KALIN Ahmet SAĞLAM ahmedadil 68
Ekleme Tarihi: 10 Eylül 2024 - Salı

ASRIMIZIN HASTALIKLARI.

ASRIMIZIN HASTALIKLARI. Cahileye dönemindeki hastalıklar tekrardan hortladı, hatta daha beter bir durumdayız. Kavimlerin ekseriyeti bu hastalıklardan bir tanesine yakalandığı zaman helak oldu. Günümüz de ise hepsi bir gecede hatta bir anda yapılıyor. Ahir zamanının ahiri bitti, zaman kaldı. Ailelerimizi yakınlarımızı bu hastalıklardan Rabbim'in izni ile korumalıyız ve onlara anlatmalıyız. Kanser, salgın, veba gibi hastalıklar bedene rahatsızlık verir. Ama bu hastalıklar ise hem bedene hemde ruha rahatsızlık verir. Ahireti tarumar eder. Kardeşlik, dostluk hatta herşeyin bitmesine sebeb olur. Anarşiye ve her türlü karışıklığa sebebiyettir. BU HASTALIKLARIN İSİMLERİ: YALAN, İFTARA, GIYBET, HASED, FAİZ, ZİNA, KİN, KİBİR, Bizler onları şuan umursamıyor, hafif görüyoruz. Yalan, iftira, gıybet, hased, faiz, zina, kin, kibir büyük günahlardandır. Yalan öyle bir hale geldi ki eşler, çocuklar aile akrabalar dostlar arasında dahi çok yaygınlaştı. Pervasızca konuşulmaya başlandı hatta yalan söyler iken bile mutlu oluyoruz . Sanal ortamlar da yalanlar insanlara çok normal ve hoşmuş gibi gösteriliyor ne zaman bu hâle geldik ne zaman düzelteceğiz, bilmiyorum. İftira çok ağır mesele ama şuan iftira atarken bile sanki sıradan bir şeymiş gibi davranıyoruz. Bu iftiralar insanların şerefine mi yoksa ölümüne mi sebep oluyor veya olacak hiç umursamıyoruz. Üstelik ne hikmetse bu iftiralara hemen inanıyor, insanları yargılıyoruz hiç düşünmüyoruz karar veriyor bu suçludur diyoruz. O iftiraya bizler de pervasızca ortak oluyor. Belki de karşıdaki insanın helaki ne sebep oluyoruz. Gıybet de en tehlikeli hastalıklardan biridir. Ama şuan hesaplarımız yaşantılarımız her şeyimiz insanların üzerine kurulu nasıl mı ? O varya neler neler yapmış duydun mu? oooo anlatsam karşı köye yol olur. Kardeşler, evlatlar, anne, baba dost, arkadaş yani anlayacağınız yakın, uzak herkes bir birinin gıybetini yapıyor. Sonra uyaran biri oldu mu "yahu biz olmayan bir şeyi söylemiyoruz ki" diyor. Evet, olanı söylüyorsun bunun adı da gıybettir. Olmayanı söylesen iftiradır. İnsan ölü kardeşinin etini yiyor, yani insan eti yiyor . Bunu söylediğimiz halde tiskinmiyoruz gıybetten nefret etmiyoruz. Hatta mutlu oluyor sevinç duyuyoruz. Ne ara bu hâle geldik. Gelin topluca tövbe edelim bu hasletler bizi bitiriyor. Tüm bağları koparıyor. Haset, kıskanmak Bizler bir birimizin malı, mülkü oldu mu MAŞAALLAH helâl olsun derdik. Şuan en yakınımızdan en uzağımıza ne diyoruz . "Vay be bu malı nasıl aldı, nasıl evlendi, işine bak, arabasına bak, eşine bak diye hased ediyoruz. Hatta diyoruz; nasıl düğün yaptı ki? bu evi nasıl aldı ki? bu kadar malı nereden buldu ki? gibi söylemler ve daha niceleri. Faiz Ne kadar da faizi normalleştirdik, haram olan Allaha ve peygambere savaş açmıştır. Emirleri açıkken bizler ne diyoruz. Bu zamanda faiz olmadan evde alınmaz, arabada alınmaz hiç bir şey yapılmaz. Haşa bir yaradan yok her şeyi o taksim etmiyormuş gibi faizi Allah celle Celal hunun önüne koyuyoruz. Ne zaman bu hâle geldik dikkat etmeliyiz ve tövbe etmeliyiz. Bir belde de faiz zina artar ise belalar yağar hatta mazlumlar bile onlar ile cezaya çarptırılır. Zina Fuhuş o kadar yaygınlaştı ki; ensest yani aileler ve akrabalar arasına kadar girdi. Ama diyoruz; ne oldu ki . Bu ahlaksızlıklar Allah’ın gazabını celbeder. Bir toplum deyyuslaşırsa kıskanmaz, umursamaz hâle gelir. Dilimiz varmıyor dışarıdaki. Hayvanlar dan daha aşağılık duruma düşmüşüz. Gelen bilgi ve gördüklerimiz. Eşlerini değişenler, dayısı amcası, yengesi, kayın babası, kaynanası, annesi, babası, abisi ile ilişkiye girenler. El eman yazar iken bile haya ediyor utanıyoruz. Evli erkek ve evli kadının zina etmesi bile şuan normal karşılanıyor. Hatta kadın ve erkek diyor o zina yaptı bende yaptım o aldattı ben de diyor. Erkek içinde zina zinadır kadın için de zina zina dır Ahlaksızlık kişiye göre değişmez. Bir ve eşittir. Bu kadar kolay mıdır bu kadar basit midir. Çocuklar veledi zina olarak doğuyor. Ve nesil bozuluyor. Allah’ım bizlere ahlâk haya edep ihsan eyle. Kin Bizler ne zamandır öz kardeşlerimize din kardeşlerimize akrabalarımıza dostlarımıza arkadaşlarımıza düşman olduk, kin kusar olduk. Öyle kin besliyoruz ki; elimiz den gelse bir kaşık suda boğacağız, hatta yapıyoruz. Ölümlerine bile sebeb oluyoruz. Müslüman; kardeşine kin güdemez hainlik edemez. Vicdanlarımız ne zaman köreldi ne zaman bu hale geldik. Kibir Ne zamandır büyüklük taslıyoruz "kalbinde hardal tanesi kadar kibir olan cennete giremez" emri varken bizlerin kalbi kibirden kapanmış. Büyüklenme ve kibir bizim helakımız olacak görmüyoruz. Belki de oldu. Kalplerimiz kapandı, kulaklarımız duymaz, gözlerimiz perdeli oldu. Daha bir çok bilgi yazabiliriz . Ama bunu anlamamız lazım. Şuan uçurumun tam önündeyiz . Ya topluca tövbe eder bu hastalıklardan kurtuluruz. Yâda topluca iyisi kötüsü ile güme gideriz. Bu hastalıklar toplumun ahlâkını düzenini bozuyor ve belalar sağanak sağanak üzerimize yağıyor. Bereketin, sevginin, samimiyetin, üzerimizden alınması bize yeter de artar. DUA İLE KALIN HOŞCA KALIN Ahmet SAĞLAM ahmedadil 68
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.