TÜRKİYE DE SON DURUM

TÜRKİYE DE SON DURUM İnsanların birbirine tahammülü eskisi gibi değil, insanların kendilerinden alt tabakada gördükleri insanları fazla ciddiye almamaları buna karşılık kendilerinden üst düzeyde gördükleri insanlara daha yakın, daha ilgili davranmaları hiç hoş olmayan görüntülerin ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Özellikle adaletsiz gelir dağılımı ve emeklilerin aldıkları maaşlar adil bir düzende olmadığımızı acı tecrübelere neden olarak gözler önüne seriyor. Emekli olan insanların emekli maaşlarının büyük şehirlerde yaşayan insanların refah seviyesinin gerisinde kalması adil bir düzenden bahsetmemizi mümkün kılmazken, sıradan bir film yada sahne sanatçısının emekli maaşının 15 katı fiyattaki elbiseyi sadece 1 saat giyip çıkartması ve o elbiseyi bir daha giymeyecek olması gerçekten çok üzücü ve haksızlık. Ayrıca bir çok sebze ve meyvelerin stoklanarak insanların ulaşamayacağı yerlere atılması ve insanların ucuz fiyata sebze meyve yiyemeyecek olmasının birilerinin işine gelmesi. Halkın tüm tepkilerine rağmen kadınların ev ve yatak odası kıyafetleri ile sokaklara inmeleri, sokaklarda gezmeleri. Özgürlük adına, açık giyinmek adına çıplaklığın yaygın hale getirilmesi ve insanların göz göre göre bu tarz durumlara kayıtsız ve tepkisiz kalması. Aynı şekilde sanat adı altında kadınların sahne kıyafeti denilen evde yalnızken bile giyilemeyecek abuk subuk tasarlanmış sırf dikkat odağı olmak adına seçilmiş, kültürel ve manevi değerlerimize zarar verecek olmasının bilincinde olunmasına rağmen bilerek sahnede bu kıyafetlerin kullanılması ve bir çok insanın bu durumun normal olmamasına rağmen tepki vermemesi. Ve bu şekilde sahnede olmayı laiklik, özgürlük gibi sunulması bu olumsuz sahne kıyafetlerine bazı insanlar tepki verseler dahi o insanların ciddiye alınmaması. Bir çok öğrencinin eğitim ve öğretime olan ilgisinin inancının yok edilmesi onun yerine öğrencilerin bilgisiz ve cahil kalmalarının desteklenerek vasıfsız işçi çalıştırılmasının kolaylığından yararlanarak bir çok özel ortaokul ,lise ve üniversitelerin rant alanına dönmesi. Eğitim verilmesi adına öğrencilerin ve velilerin müşteri olarak görülmeye başlanması. Bir çok özel hastanelerin muayene ve verecekleri tüm hizmetlerin çok maliyetli olması. Sigara sağlığa zararlı yazılıyor kutusunun üzerine fakat içerisine konan ve bağımlılık yapan maddelere karşı önlem alınmadan satışına izin veriliyor. Sigaranın içine konan ve insanları bağımlı yapan maddelere karşı önlemler almak yerine sigara kutusunun üzerine sağlığa zararlıdır yazmanın bir önlem gibi yansıtılması. Sigara ne kadar zararlı olursa olsun bu gün içen insanlar yarın tekrar içmek isteyecektir. Burada önemli olan sigara içine katılan bağımlılık maddelerine karşı alınacak önlemlerdir. Sigara içme yaşlarının 12 yaşlara düşmesi bir çok genç yaşlı demeden sokakta 10 kişiden 9 kişinin sigara kullanması ve bu durumun normalleşmesi ve caydırıcı herhangi önlemler alınmaması. Hukuk suçu işleyen bir çok suçlunun ceza almıyor olması ama zorla suç işletilen masum insanların ceza alıyor olması. İnşaat işçisi, esnaflar, asgari ücretlilerin ülkeyi ayakta tutuyor olması. Halkı temsil eden milletvekillerinin bakanların hatta belediye başkanlarının halkla hiçbir alakası olmaması. Evlatlar arasında adaletsiz gelir dağılımı ve kardeşler arasında din ve mezhep ayrılıklarının başlamış olması. Kendi özümüzü, kültürel değerlerimizi kaybetmiş olmamız ve gelir seviyesi bizlerden çok iyi olan Amerika, Almanya vb batı ülkelerinde yaşama fikriyle bir çok beyin göçlerinin olması. İnsanoğlu ne yaparsa yapsın unutmasın ki! Tekvir suresinde yüce Allah bizlere şunu demiştir: FE EYNE TEZHEBUN. Nereye sizlerin bu gidişatınız haktan ayrılan yolun yolcusu olanlar kaybetmeye mahkumdur. Ayrıca elindekilerle yetinmeyi bilmeyen, küçük şeylerden mutlu olmayan kibirli bir şekilde yaşayan karşısında tanımadığı insanlara sevgi saygı göstermesini bilmeyen ırkçı yaklaşan insanlar illaki sevilmeyeceklerdir. Toplumda çok dikkat edin insanlar psikolojik olarak sizden alt katta ise bile sizinle güzel iletişim kurmaya çalışmak yerine size laf söylemeye çalışacaklardır. Dimyata pirince giderken elimizdeki bulgurdan olmak üzereyiz.O yüzden de daha sabırlı daha seçici daha makul şeyler istemeliyiz. Karşımızdaki insanları incitirken asıl incinen insanın kendimiz olduğunu unutmamalıyız. SEVGİLER SAYGILAR SELAMLAR Bedriye Arık ÇAMBEL