Hüseyin YILMAZ
Köşe Yazarı
Hüseyin YILMAZ
 

BURSA ’YI DEĞİL BİR MEDENİYETİ ÖLDÜRDÜK !

<p><span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Her şehrin kendisine g&ouml;re seyir tepeleri vardır. Ya yakınlardaki y&uuml;ksek bir dağın zirvesi, ya koca bir tepenin &uuml;st&uuml;, ya da eski bir kalenin bur&ccedil;ları gibi.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Bursa, seyir noktaları itibariyle zengin bir şehirdir. İnsanı bir u&ccedil;urum gibi &ccedil;eken Uludağ&rsquo;daki Bakacak noktası belki en g&uuml;zelidir ama uzaklığı sebebiyle bu g&uuml;zelliği ancak dağın o b&ouml;lgesine &ccedil;ıkanlar yaşar.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Şehrin sırtını yasladığı dağ da bir &ccedil;ok noktada şehrin seyrine imk&acirc;n verir. Ancak en belli başlı yakın noktalar Tophan, Yeşil, Emirsultan ve Yıldırım olarak zikredilebilir.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">1979&rsquo;da geldiğim şehir, asırlar &ouml;ncesinden kalma bir hayatın h&acirc;tırılarını hen&uuml;z unutmamıştı. Ulu &ccedil;ınarları, suyu akan sebilleri, c&acirc;mileri ve ahşap evleri ile eski bir zamanı yaşıyordu. G&uuml;nl&uuml;k zaman akışının yanı başında daha b&uuml;y&uuml;k, daha &uuml;rpertici ama daha sessiz bir nehir gibi eski bir zaman da akıp duruyordu.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Savaşların, cenk meydanlarının, eski aşkların, evliya menkıbelerinin i&ccedil; i&ccedil;e, sarmaş dolaş yaşadığı bu şehri &ccedil;ok sevmiştim. Hazindir ki, bu tarih şehri, kadim hayat ve medeniyetimizin bu sembol şehri, kırk yıl zarfında tanınmaz h&acirc;le geldi.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Şehre ilk geldiğim yıllarda, hangi h&acirc;kim tepeden bakarsanız bakınız avu&ccedil;layabildiğiniz eski birka&ccedil; mahalle ve sonrasında u&ccedil;suz bucaksız uzayıp giden yemyeşil bir ovadan ibaretti Bursa&hellip; Yılın her mevsiminde ovanın yetiştirdiği y&uuml;zlerce meyve ve sebzenin ferahlatıcı kokusu yayılırdı şehre.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Sonra şuursuzluğumuzla aynı zamanda şehrin ayakları &ouml;n&uuml;nde zengin bir zahire ambarı gibi duran ovayı beton blokları ile doldurduk. Beraberinde tarihin &ccedil;ehresine, g&ouml;ğs&uuml;ne &ccedil;akılmış kazıklar gibi duran y&uuml;ksek binalar boy atmaya başladı.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Ve nihayet şeytanın ş&acirc;kirdliğini temsil eder gibi, şehrin en merkezi, en hayat&icirc; yerine TOKİ adıyla hi&ccedil;bir d&uuml;şmanın yapmayacağı bir fel&acirc;keti yaşattık şehre. Ulu C&acirc;mi ile Orhan C&acirc;miinin arasında kalan Koza Han ve kapalı &ccedil;arşının &ouml;n&uuml;ne &Ccedil;in seddi gibi gerilen bu heyula bloklar, şehrin sil&uuml;etini tamamen &ouml;ld&uuml;rd&uuml;.&nbsp;</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Artık nereden bakarsanız bakınız, sadece bu Allah&rsquo;ın bel&acirc;sı şekilsiz, ucube, zebellah gibi binaları g&ouml;r&uuml;yorsunuz.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Aşağıdaki resimlerde g&ouml;rd&uuml;ğ&uuml;n&uuml;z kareleri Uludağ Bakacak, Tophane ve &Uuml;ftade Tekyesi&rsquo;nde &ccedil;ekmiştim.</span></p>
Ekleme Tarihi: 13 Ekim 2019 - Pazar

BURSA ’YI DEĞİL BİR MEDENİYETİ ÖLDÜRDÜK !

<p><span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Her şehrin kendisine g&ouml;re seyir tepeleri vardır. Ya yakınlardaki y&uuml;ksek bir dağın zirvesi, ya koca bir tepenin &uuml;st&uuml;, ya da eski bir kalenin bur&ccedil;ları gibi.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Bursa, seyir noktaları itibariyle zengin bir şehirdir. İnsanı bir u&ccedil;urum gibi &ccedil;eken Uludağ&rsquo;daki Bakacak noktası belki en g&uuml;zelidir ama uzaklığı sebebiyle bu g&uuml;zelliği ancak dağın o b&ouml;lgesine &ccedil;ıkanlar yaşar.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Şehrin sırtını yasladığı dağ da bir &ccedil;ok noktada şehrin seyrine imk&acirc;n verir. Ancak en belli başlı yakın noktalar Tophan, Yeşil, Emirsultan ve Yıldırım olarak zikredilebilir.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">1979&rsquo;da geldiğim şehir, asırlar &ouml;ncesinden kalma bir hayatın h&acirc;tırılarını hen&uuml;z unutmamıştı. Ulu &ccedil;ınarları, suyu akan sebilleri, c&acirc;mileri ve ahşap evleri ile eski bir zamanı yaşıyordu. G&uuml;nl&uuml;k zaman akışının yanı başında daha b&uuml;y&uuml;k, daha &uuml;rpertici ama daha sessiz bir nehir gibi eski bir zaman da akıp duruyordu.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Savaşların, cenk meydanlarının, eski aşkların, evliya menkıbelerinin i&ccedil; i&ccedil;e, sarmaş dolaş yaşadığı bu şehri &ccedil;ok sevmiştim. Hazindir ki, bu tarih şehri, kadim hayat ve medeniyetimizin bu sembol şehri, kırk yıl zarfında tanınmaz h&acirc;le geldi.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Şehre ilk geldiğim yıllarda, hangi h&acirc;kim tepeden bakarsanız bakınız avu&ccedil;layabildiğiniz eski birka&ccedil; mahalle ve sonrasında u&ccedil;suz bucaksız uzayıp giden yemyeşil bir ovadan ibaretti Bursa&hellip; Yılın her mevsiminde ovanın yetiştirdiği y&uuml;zlerce meyve ve sebzenin ferahlatıcı kokusu yayılırdı şehre.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Sonra şuursuzluğumuzla aynı zamanda şehrin ayakları &ouml;n&uuml;nde zengin bir zahire ambarı gibi duran ovayı beton blokları ile doldurduk. Beraberinde tarihin &ccedil;ehresine, g&ouml;ğs&uuml;ne &ccedil;akılmış kazıklar gibi duran y&uuml;ksek binalar boy atmaya başladı.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Ve nihayet şeytanın ş&acirc;kirdliğini temsil eder gibi, şehrin en merkezi, en hayat&icirc; yerine TOKİ adıyla hi&ccedil;bir d&uuml;şmanın yapmayacağı bir fel&acirc;keti yaşattık şehre. Ulu C&acirc;mi ile Orhan C&acirc;miinin arasında kalan Koza Han ve kapalı &ccedil;arşının &ouml;n&uuml;ne &Ccedil;in seddi gibi gerilen bu heyula bloklar, şehrin sil&uuml;etini tamamen &ouml;ld&uuml;rd&uuml;.&nbsp;</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Artık nereden bakarsanız bakınız, sadece bu Allah&rsquo;ın bel&acirc;sı şekilsiz, ucube, zebellah gibi binaları g&ouml;r&uuml;yorsunuz.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Aşağıdaki resimlerde g&ouml;rd&uuml;ğ&uuml;n&uuml;z kareleri Uludağ Bakacak, Tophane ve &Uuml;ftade Tekyesi&rsquo;nde &ccedil;ekmiştim.</span></p>
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.