Bürokratik Sorumsuzluk!...
<p>Her türlü vesayetçi uygulamayla mücadelede kısmi başarılar elde etmiş olan Türkiye, maalesef bürokrasideki vesayetçi anlayışı, keyfi uygulamaları ve sorumsuzluğu aşamamaktadır. Hâlihazırda bürokraside kraldan daha çok kralcı olan bürokratlar var.</p>
<p> </p>
<p>Mevcut durum için memuriyete “evrak memuru” olarak başlayıp, şimdilerde genel müdür yardımcısı olarak emekli olmuş bir bürokratın şu tespitine katılmamak mümkün değildir. “(41) yıllık devlet tecrübesi olan birisi olarak iddiam şu ki; Ak Parti iktidarına kadar iktidar olan tüm partileri iktidardan düşüren bürokratlar ve bürokrasidir. Ak Parti iktidarının sonunu da halka güven vermeyen duyarsız bürokratlar ve bunları göreve getiren bakanlar hazırlamaktadır. Siyasetçi, bürokrat ve sivil toplum kuruluşlarında görev yapan, tabandan gelen benim düşüncem budur.”</p>
<p> </p>
<p>Bütün bu iddiaları doğrular nitelikteki çıkış Sayın Cumhurbaşkanından geldi. 25 Mart 2018 tarihinde gerçekleştirilen Ak Parti Trabzon 6. İl Kongresinde konuşan Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan<strong>: "Buradan açıkça söylüyorum, sorumluluk almaktan çekinen, imza atmaktan imtina eden, mevcut projeleri süratle yürütmekte, yeni projeler üretmekte yetersiz kalan hiçbir bürokrat, bulunduğu makamı fuzuli yere işgal etmesin. Bunun affı yok, versin istifasını çeksin gitsin. Bizim işimiz var, yapacağımız çok şey var."</strong> dedi. Cumhurbaşkanının bu hassasiyetini dikkate alarak istifa edecek bir bürokrat çıkar mı, bence çıkmaz? </p>
<p> </p>
<p>Devlet idaresindeki denetim (oto-kontrol) çarkı etkili ve yerinde kullanılmadığı müddetçe, hizmet etmekten ziyade hizmet edilen, koltuk ve makam aracı sevdalısı hiçbir bürokrat istifa etmeyecektir. Vatandaşın yazdığı bir dilekçeye, OHAL yasasını gerekçe göstererek cevap vermekten aciz olan bir idareciden adil ve hakkaniyetli bir idare beklemek ne kadar doğru olur?</p>
<p> </p>
<p>Geçtiğimiz Salı günü partisinin grup toplantısında konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli: "<strong>Cumhurbaşkanlığı Sistemi henüz tam devreye girmedi. Türkiye'nin 3 Kasım 2019'a kadar dayanması kolay değildir…” </strong>açıklaması sonrası, 18 Nisan 2018 tarihinde Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile gerçekleştirdikleri görüşmenin ardından, Erdoğan’ın; erken seçimin 24 Haziran 2018 Pazar günü yapılacağını açıklaması, Türkiye gündeminin bir kez daha “seçime” odaklanmasına sebebiyet vermiştir. Şahsi kanaatim, gündemi seçim olan bir Türkiye’de “bürokratik vesayet”in daha da güçleneceği yönündedir.</p>
<p> </p>
<p>Bürokrasideki durumun vahametine en güzel örneğe, Nasreddin Hoca fıkralarında rastlıyoruz. Buyurun, birlikte okuyalım. (Orijinal haliyle aktarıyoruz) </p>
<p> </p>
<p>“Akşehir’in Subaşısı haremine gayet tutkun imiş. Kadın umur-i hükümete de karışarak azl ve nasb işlerine de başlamış. Bazı ekâbir, Hoca’ya müracaatla:</p>
<p> </p>
<p><strong><em>‘Aman şuna bir çare bul!’</em></strong> demeleriyle, Hoca birkaç sohbet esnasında bir takım deliller getirip, misalle göstererek Subaşı’yı kadına o kadar yüz vermekten vazgeçirmiş. Şımarık kadın kocasına karşı alıştığı tahakkümden mahrum olunca, tekmeyi nereden yediğini araştırıp Hoca tarafından olduğunu tahkik eylemekle, yolunu bulup Hoca’nın haremini elde eder. Hoca her yaz çıktığı köyden gelip mu’tadı vecihle Subaşı’nın hanesine misafir olmakla Subaşı’nın haremi münasebet hazırlayıp, Hoca’nın haremini de getirir. Hoca bir gün haremiyle kendi odasında şakalaşırken, kadın naz ve işve diye başlayıp, Hoca’yı sermest ederek:</p>
<p> </p>
<p><strong><em>‘Canım Efendi! Git dışarıda duvar dibinde bir palan gördüm, getir bir oyun çıkaracağım’</em></strong> der. Artık Hoca da karşı durmak kertesi geçmiş olmakla hemen gider, getirir. Kadın, boynunu büküp yalvarınca, palanı sırtına vurur, bir dekem uydururlar. Kadın biner, Hoca kişneyerek sevgili rakibini koşturduğu esnada, Subaşı’ya haremi bu manzarayı anahtar deliğinden seyrettirir. Hoca nara atıp, iki tarafa çifteler savurarak koştukça Subaşı gülmekten katılır. Nihayet, sabredemeyip kapıyı açar:</p>
<p> </p>
<p><strong><em>‘Hoca Efendi! Vah, vah! Nedir bu hal?’</em></strong> deyince,</p>
<p> </p>
<p>Hoca hiç bozmayıp:</p>
<p> </p>
<p><strong><em>‘Hah, tamam… Şu benim halimi re’yu’l-ayn gördün aa… İşte ben seni bu derekeye düşmekten vikaye için o nasihati icra eyledim. Amma bize gelince, biz ehaddan adamlarız. Nizam-ı âlemin zimamı bizim elimizde değil, bizim hükmümüz ancak kendi haremimiz dâhilindedir. Biz, her boyaya boyanabiliriz, kimseye zararımız olmaz. Fakat siz böyle benim gibi yuları karının eline verirseniz, bütün memleket herc-ü merc olur’</em></strong> demekle, Subaşı bu nasihatten bir kat daha ibret almış, kadın ise bir kenarda haib ve hasir bakakalmış.” (*)</p>
<p> </p>
<p>Günümüzdeki “Subaşılar/bürokratlar”, kendi paylarına düşeni alırlar inşallah…</p>
<p> </p>
<p>Selam ve dua ile… </p>
<p> </p>
<p> </p>
<p>(*)-LETAİF-Î HOCA NASREDDİN İstanbul-Şirket-i Mürtebih Matbası 1926 Baskısı, S. 184-185 (Eserin Orijinal Osmanlıca metni elimizde mevcuttur.)</p>
Ekleme
Tarihi: 20 Nisan 2017 - Perşembe
Bürokratik Sorumsuzluk!...
<p>Her türlü vesayetçi uygulamayla mücadelede kısmi başarılar elde etmiş olan Türkiye, maalesef bürokrasideki vesayetçi anlayışı, keyfi uygulamaları ve sorumsuzluğu aşamamaktadır. Hâlihazırda bürokraside kraldan daha çok kralcı olan bürokratlar var.</p>
<p> </p>
<p>Mevcut durum için memuriyete “evrak memuru” olarak başlayıp, şimdilerde genel müdür yardımcısı olarak emekli olmuş bir bürokratın şu tespitine katılmamak mümkün değildir. “(41) yıllık devlet tecrübesi olan birisi olarak iddiam şu ki; Ak Parti iktidarına kadar iktidar olan tüm partileri iktidardan düşüren bürokratlar ve bürokrasidir. Ak Parti iktidarının sonunu da halka güven vermeyen duyarsız bürokratlar ve bunları göreve getiren bakanlar hazırlamaktadır. Siyasetçi, bürokrat ve sivil toplum kuruluşlarında görev yapan, tabandan gelen benim düşüncem budur.”</p>
<p> </p>
<p>Bütün bu iddiaları doğrular nitelikteki çıkış Sayın Cumhurbaşkanından geldi. 25 Mart 2018 tarihinde gerçekleştirilen Ak Parti Trabzon 6. İl Kongresinde konuşan Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan<strong>: "Buradan açıkça söylüyorum, sorumluluk almaktan çekinen, imza atmaktan imtina eden, mevcut projeleri süratle yürütmekte, yeni projeler üretmekte yetersiz kalan hiçbir bürokrat, bulunduğu makamı fuzuli yere işgal etmesin. Bunun affı yok, versin istifasını çeksin gitsin. Bizim işimiz var, yapacağımız çok şey var."</strong> dedi. Cumhurbaşkanının bu hassasiyetini dikkate alarak istifa edecek bir bürokrat çıkar mı, bence çıkmaz? </p>
<p> </p>
<p>Devlet idaresindeki denetim (oto-kontrol) çarkı etkili ve yerinde kullanılmadığı müddetçe, hizmet etmekten ziyade hizmet edilen, koltuk ve makam aracı sevdalısı hiçbir bürokrat istifa etmeyecektir. Vatandaşın yazdığı bir dilekçeye, OHAL yasasını gerekçe göstererek cevap vermekten aciz olan bir idareciden adil ve hakkaniyetli bir idare beklemek ne kadar doğru olur?</p>
<p> </p>
<p>Geçtiğimiz Salı günü partisinin grup toplantısında konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli: "<strong>Cumhurbaşkanlığı Sistemi henüz tam devreye girmedi. Türkiye'nin 3 Kasım 2019'a kadar dayanması kolay değildir…” </strong>açıklaması sonrası, 18 Nisan 2018 tarihinde Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile gerçekleştirdikleri görüşmenin ardından, Erdoğan’ın; erken seçimin 24 Haziran 2018 Pazar günü yapılacağını açıklaması, Türkiye gündeminin bir kez daha “seçime” odaklanmasına sebebiyet vermiştir. Şahsi kanaatim, gündemi seçim olan bir Türkiye’de “bürokratik vesayet”in daha da güçleneceği yönündedir.</p>
<p> </p>
<p>Bürokrasideki durumun vahametine en güzel örneğe, Nasreddin Hoca fıkralarında rastlıyoruz. Buyurun, birlikte okuyalım. (Orijinal haliyle aktarıyoruz) </p>
<p> </p>
<p>“Akşehir’in Subaşısı haremine gayet tutkun imiş. Kadın umur-i hükümete de karışarak azl ve nasb işlerine de başlamış. Bazı ekâbir, Hoca’ya müracaatla:</p>
<p> </p>
<p><strong><em>‘Aman şuna bir çare bul!’</em></strong> demeleriyle, Hoca birkaç sohbet esnasında bir takım deliller getirip, misalle göstererek Subaşı’yı kadına o kadar yüz vermekten vazgeçirmiş. Şımarık kadın kocasına karşı alıştığı tahakkümden mahrum olunca, tekmeyi nereden yediğini araştırıp Hoca tarafından olduğunu tahkik eylemekle, yolunu bulup Hoca’nın haremini elde eder. Hoca her yaz çıktığı köyden gelip mu’tadı vecihle Subaşı’nın hanesine misafir olmakla Subaşı’nın haremi münasebet hazırlayıp, Hoca’nın haremini de getirir. Hoca bir gün haremiyle kendi odasında şakalaşırken, kadın naz ve işve diye başlayıp, Hoca’yı sermest ederek:</p>
<p> </p>
<p><strong><em>‘Canım Efendi! Git dışarıda duvar dibinde bir palan gördüm, getir bir oyun çıkaracağım’</em></strong> der. Artık Hoca da karşı durmak kertesi geçmiş olmakla hemen gider, getirir. Kadın, boynunu büküp yalvarınca, palanı sırtına vurur, bir dekem uydururlar. Kadın biner, Hoca kişneyerek sevgili rakibini koşturduğu esnada, Subaşı’ya haremi bu manzarayı anahtar deliğinden seyrettirir. Hoca nara atıp, iki tarafa çifteler savurarak koştukça Subaşı gülmekten katılır. Nihayet, sabredemeyip kapıyı açar:</p>
<p> </p>
<p><strong><em>‘Hoca Efendi! Vah, vah! Nedir bu hal?’</em></strong> deyince,</p>
<p> </p>
<p>Hoca hiç bozmayıp:</p>
<p> </p>
<p><strong><em>‘Hah, tamam… Şu benim halimi re’yu’l-ayn gördün aa… İşte ben seni bu derekeye düşmekten vikaye için o nasihati icra eyledim. Amma bize gelince, biz ehaddan adamlarız. Nizam-ı âlemin zimamı bizim elimizde değil, bizim hükmümüz ancak kendi haremimiz dâhilindedir. Biz, her boyaya boyanabiliriz, kimseye zararımız olmaz. Fakat siz böyle benim gibi yuları karının eline verirseniz, bütün memleket herc-ü merc olur’</em></strong> demekle, Subaşı bu nasihatten bir kat daha ibret almış, kadın ise bir kenarda haib ve hasir bakakalmış.” (*)</p>
<p> </p>
<p>Günümüzdeki “Subaşılar/bürokratlar”, kendi paylarına düşeni alırlar inşallah…</p>
<p> </p>
<p>Selam ve dua ile… </p>
<p> </p>
<p> </p>
<p>(*)-LETAİF-Î HOCA NASREDDİN İstanbul-Şirket-i Mürtebih Matbası 1926 Baskısı, S. 184-185 (Eserin Orijinal Osmanlıca metni elimizde mevcuttur.)</p>
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.