Mehmet MEMDOĞLU
Köşe Yazarı
Mehmet MEMDOĞLU
 

ERGENEKON’UN DERİN KÖKLERİ

<p>5 Ağustos 2013 g&uuml;n&uuml; T&uuml;rkiye i&ccedil;in &ccedil;ok şey ifade eden tarihi bir g&uuml;nd&uuml;. Doksan yıldır T&uuml;rkiye toplumunu dizayn eden derin yapılanmalardan deşifre edilen Ergenekon ayağı davası nihayet sonu&ccedil;landı. A&ccedil;ıklanan cezalar bakıldığında, toplum vicdanında karşılığını bulamamıştır. Verilen cezalar bir kısmı, bizim de vicdanlarımızda soru işaretleri bırakmıştır.</p> <p>Davanın hukuki y&ouml;n&uuml;n&uuml; ilgilendiren kısmını hukuk&ccedil;ulara bırakmak gerekir. Davanın, varsa eğer hukuki boşluklarını artık hukuk&ccedil;ular yorumlayıp değerlendirsinler.</p> <p>T&uuml;rkiye&rsquo;nin demokrasi tarihinde bir milat olan ET&Ouml; davasının sonu&ccedil;lanmasıyla, T&uuml;rkiye&rsquo;deki derin yapılanmalar tamamen bitirildi mi? Her T&uuml;rkiye vatandaşı gibi bende bu soruya evet demek isterdim. Ama maalesef hayır.</p> <p>Son d&ouml;nemlerdeki Ergenekon ve Balyoz davaları gibi davalar ile bu yapılanmaların ancak 30&rsquo;u deşifre edilebilmiştir. Ergenekonvari yapılanmaların (70&rsquo;i) iş d&uuml;nyası, finans, emniyet ve b&uuml;rokrasi ayakları h&acirc;l&acirc; faaldir. Asıl tehlike derin yapılanmaların bir nevi mutasyona uğrayarak kendilerini siyaset (&ouml;zellikle iktidar partisi) ve dini cemaatlere i&ccedil;erisinde kamufle etmiş olmalarıdır. &nbsp;</p> <p>AK Parti ile Fetullah G&uuml;len Hocaefendi cemaati arasında son d&ouml;nemlerde a&ccedil;ığa &ccedil;ıkan siyasi &ccedil;ekişmenin, hem iktidar hem de cemaate i&ccedil;erisine sızmış Ergenekonvari derin yapılanmaların bir provokasyonu olabilir mi?&nbsp;&nbsp;</p> <p>ET&Ouml; operasyonu ve davası ile birlikte daha fazla derine inen ama daha rahat hareket edebilen bu derin yapılanmaların T&uuml;rkiye&rsquo;de bir mezhep &ccedil;atışma meydana getirmeye &ccedil;alıştıkları bilinmektedir.</p> <p>ET&Ouml; yapılanmasını anlayabilmek i&ccedil;in 28 Şubat d&ouml;neminin A.Kalkancı, F. Şahin, M. G&uuml;nd&uuml;z gibi isimleri ve yaptıklarını bir kez daha hatırlatmakta fayda vardır. Bunlarla bağlantılı olarak 2000&rsquo; li yıllarda T. G&uuml;ney&rsquo;in (şu an Kanada&rsquo;da yaşıyor) kendi ifadelerinde bir&ccedil;ok cemaate sızdığını itiraf etmesi bu t&uuml;r yapılanmaların varlıklarının her zaman m&uuml;mk&uuml;n olabileceğini g&ouml;zler &ouml;n&uuml;ne sermektedir.</p> <p>Bu yapılanmalar bunun da &ouml;tesinde yeni bir operasyona başlamış g&ouml;r&uuml;n&uuml;yorlar. Biraz u&ccedil;uk gelebilir ama T&uuml;rkiye&rsquo;de cemaatler arası bir &ccedil;atışmanın zeminini hazırlıyorlar.</p> <p>Cemaatlerin varlığı bir arada yaşamamız i&ccedil;in birer rahmet olması gerekirken, kendi aralarındaki siyasi n&uuml;fuz &ccedil;ekişmeleri nasıl a&ccedil;ıklanabilir. Hatta kimi cemaatlerin kendi &uuml;yelerindeki &ccedil;ok farklı eğilim ve d&uuml;ş&uuml;nce yapıları, birbirine tahamm&uuml;ls&uuml;zl&uuml;k, kamu hizmetlerindeki taassup&ccedil;u yaklaşımlar toplumun birlik ve beraberliğini, toplumun mayasını bozabilecek boyutlara ulaşmıştır.</p> <p>İktidar partisinin ustalık d&ouml;nemi diye tabir ettiği &uuml;&ccedil;&uuml;nc&uuml; d&ouml;neminde, kamu kurumlarında g&ouml;r&uuml;len r&uuml;şvet, vurdumduymazlık, adam sendecilik, tarafgirlik uygulamaları neden engellenemiyor? Ve bu uygulamaları g&ouml;rmezlikten gelen b&uuml;rokratlar kime hizmet etmektedirler.</p> <p>Devlet idaresi ile kamu hizmetlerinin dağıtımında; etnik k&ouml;ken, grup, parti, cemaat, takım, tarikat, kul&uuml;p mantığı olmamalı; aksi halde devleti oluşturan ana g&ouml;vde &ccedil;atırdamaya başlar.&nbsp; Maalesef bug&uuml;n bile bir&ccedil;ok devlet kurumlarında&nbsp; &ldquo;Benden değilse işini yapmayın!&rdquo;, mantığı devam etmektedir.</p> <p>T&uuml;m bu olumsuz uygulamaları ve devlet idaresindeki zaafiyetleri g&ouml;ren bu derin yapılanmalar, bu olumsuzlukları kendi lehlerine &ccedil;evirmenin yollarını arayacaklardır.</p> <p>T&uuml;rkiye halkı olarak farklılıklarımızı zenginliğe d&ouml;n&uuml;şt&uuml;rmenin yollarını aramalı, zayıflıklarımızdan faydalanabilecek olan Ergenekonvari derin yapılanmalara fırsat vermemeliyiz.&nbsp;</p>
Ekleme Tarihi: 08 Mayıs 2019 - Çarşamba

ERGENEKON’UN DERİN KÖKLERİ

<p>5 Ağustos 2013 g&uuml;n&uuml; T&uuml;rkiye i&ccedil;in &ccedil;ok şey ifade eden tarihi bir g&uuml;nd&uuml;. Doksan yıldır T&uuml;rkiye toplumunu dizayn eden derin yapılanmalardan deşifre edilen Ergenekon ayağı davası nihayet sonu&ccedil;landı. A&ccedil;ıklanan cezalar bakıldığında, toplum vicdanında karşılığını bulamamıştır. Verilen cezalar bir kısmı, bizim de vicdanlarımızda soru işaretleri bırakmıştır.</p> <p>Davanın hukuki y&ouml;n&uuml;n&uuml; ilgilendiren kısmını hukuk&ccedil;ulara bırakmak gerekir. Davanın, varsa eğer hukuki boşluklarını artık hukuk&ccedil;ular yorumlayıp değerlendirsinler.</p> <p>T&uuml;rkiye&rsquo;nin demokrasi tarihinde bir milat olan ET&Ouml; davasının sonu&ccedil;lanmasıyla, T&uuml;rkiye&rsquo;deki derin yapılanmalar tamamen bitirildi mi? Her T&uuml;rkiye vatandaşı gibi bende bu soruya evet demek isterdim. Ama maalesef hayır.</p> <p>Son d&ouml;nemlerdeki Ergenekon ve Balyoz davaları gibi davalar ile bu yapılanmaların ancak 30&rsquo;u deşifre edilebilmiştir. Ergenekonvari yapılanmaların (70&rsquo;i) iş d&uuml;nyası, finans, emniyet ve b&uuml;rokrasi ayakları h&acirc;l&acirc; faaldir. Asıl tehlike derin yapılanmaların bir nevi mutasyona uğrayarak kendilerini siyaset (&ouml;zellikle iktidar partisi) ve dini cemaatlere i&ccedil;erisinde kamufle etmiş olmalarıdır. &nbsp;</p> <p>AK Parti ile Fetullah G&uuml;len Hocaefendi cemaati arasında son d&ouml;nemlerde a&ccedil;ığa &ccedil;ıkan siyasi &ccedil;ekişmenin, hem iktidar hem de cemaate i&ccedil;erisine sızmış Ergenekonvari derin yapılanmaların bir provokasyonu olabilir mi?&nbsp;&nbsp;</p> <p>ET&Ouml; operasyonu ve davası ile birlikte daha fazla derine inen ama daha rahat hareket edebilen bu derin yapılanmaların T&uuml;rkiye&rsquo;de bir mezhep &ccedil;atışma meydana getirmeye &ccedil;alıştıkları bilinmektedir.</p> <p>ET&Ouml; yapılanmasını anlayabilmek i&ccedil;in 28 Şubat d&ouml;neminin A.Kalkancı, F. Şahin, M. G&uuml;nd&uuml;z gibi isimleri ve yaptıklarını bir kez daha hatırlatmakta fayda vardır. Bunlarla bağlantılı olarak 2000&rsquo; li yıllarda T. G&uuml;ney&rsquo;in (şu an Kanada&rsquo;da yaşıyor) kendi ifadelerinde bir&ccedil;ok cemaate sızdığını itiraf etmesi bu t&uuml;r yapılanmaların varlıklarının her zaman m&uuml;mk&uuml;n olabileceğini g&ouml;zler &ouml;n&uuml;ne sermektedir.</p> <p>Bu yapılanmalar bunun da &ouml;tesinde yeni bir operasyona başlamış g&ouml;r&uuml;n&uuml;yorlar. Biraz u&ccedil;uk gelebilir ama T&uuml;rkiye&rsquo;de cemaatler arası bir &ccedil;atışmanın zeminini hazırlıyorlar.</p> <p>Cemaatlerin varlığı bir arada yaşamamız i&ccedil;in birer rahmet olması gerekirken, kendi aralarındaki siyasi n&uuml;fuz &ccedil;ekişmeleri nasıl a&ccedil;ıklanabilir. Hatta kimi cemaatlerin kendi &uuml;yelerindeki &ccedil;ok farklı eğilim ve d&uuml;ş&uuml;nce yapıları, birbirine tahamm&uuml;ls&uuml;zl&uuml;k, kamu hizmetlerindeki taassup&ccedil;u yaklaşımlar toplumun birlik ve beraberliğini, toplumun mayasını bozabilecek boyutlara ulaşmıştır.</p> <p>İktidar partisinin ustalık d&ouml;nemi diye tabir ettiği &uuml;&ccedil;&uuml;nc&uuml; d&ouml;neminde, kamu kurumlarında g&ouml;r&uuml;len r&uuml;şvet, vurdumduymazlık, adam sendecilik, tarafgirlik uygulamaları neden engellenemiyor? Ve bu uygulamaları g&ouml;rmezlikten gelen b&uuml;rokratlar kime hizmet etmektedirler.</p> <p>Devlet idaresi ile kamu hizmetlerinin dağıtımında; etnik k&ouml;ken, grup, parti, cemaat, takım, tarikat, kul&uuml;p mantığı olmamalı; aksi halde devleti oluşturan ana g&ouml;vde &ccedil;atırdamaya başlar.&nbsp; Maalesef bug&uuml;n bile bir&ccedil;ok devlet kurumlarında&nbsp; &ldquo;Benden değilse işini yapmayın!&rdquo;, mantığı devam etmektedir.</p> <p>T&uuml;m bu olumsuz uygulamaları ve devlet idaresindeki zaafiyetleri g&ouml;ren bu derin yapılanmalar, bu olumsuzlukları kendi lehlerine &ccedil;evirmenin yollarını arayacaklardır.</p> <p>T&uuml;rkiye halkı olarak farklılıklarımızı zenginliğe d&ouml;n&uuml;şt&uuml;rmenin yollarını aramalı, zayıflıklarımızdan faydalanabilecek olan Ergenekonvari derin yapılanmalara fırsat vermemeliyiz.&nbsp;</p>
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.