Mehmet MEMDOĞLU
Köşe Yazarı
Mehmet MEMDOĞLU
 

“GEZİ” OLMADI, “ODTÜ” DENEYELİM!

<p>Değerli dostlar!</p> <p>&nbsp;</p> <p>Farklılıklarımızı (etnik, inan&ccedil;, d&uuml;ş&uuml;nce v.s) birer zenginlik aracı olarak g&ouml;rmedik; g&ouml;rm&uuml;yoruz&hellip;</p> <p>&nbsp;</p> <p>Yıllarca; &quot;T&uuml;rk&rsquo;&uuml;n T&uuml;rk&rsquo;ten başka dostu yoktur&quot; telkinleriyle; dost&ccedil;a d&uuml;ş&uuml;nmeyi, dost&ccedil;a bakışmayı, dost&ccedil;a konuşmayı unuttuk&hellip;</p> <p>&nbsp;</p> <p>Kendi kendimize dost olmadık, olamadık. S&uuml;rekli bir sanal d&uuml;şman paranoyasıyla b&uuml;y&uuml;d&uuml;k, b&uuml;y&uuml;t&uuml;ld&uuml;k&hellip;</p> <p>&nbsp;</p> <p>Kendi canımızı, kendi kardeşimizi, kendi insanımızı hep potansiyel d&uuml;şman olarak g&ouml;rd&uuml;k, g&ouml;sterdik gibi&hellip;</p> <p>&nbsp;</p> <p>Bu kirli d&uuml;ş&uuml;nceler ve hamasetvari fikirler; kalbimizi, zihnimizi toplumumuzu kirletti ve bu gidişle de kirletmeye devam edecek&hellip;</p> <p>&nbsp;</p> <p>T&uuml;rkiye aylarca Taksim Gezi Parkı olaylarını konuştu; konuşmaya da devam ediyor. &nbsp;Bilindiği gibi, Gezi olayları maksadını aşmış ve tam bir provokasyona d&ouml;n&uuml;şt&uuml;r&uuml;lm&uuml;şt&uuml;. Kontrolden &ccedil;ıkan olaylar, o g&uuml;n itibarıyla maalesef marjinal grupların kontrol&uuml;ne girmişti. &nbsp;Bu marjinal gruplar, T&uuml;rkiye&#39;de en &ccedil;ok da Alevi k&ouml;kenli vatandaşlarımız &uuml;zerinde etkili olmaktadırlar. Bunu bilen uluslararası derin g&uuml;&ccedil;ler ve istihbarat servisleri de T&uuml;rkiye&#39;deki bu tip marjinal gruplara kolayca sızabiliyorlar ve &ccedil;ok kolayca y&ouml;nlendirebiliyorlar.</p> <p>&nbsp;</p> <p>Nitekim olaylar sadece İstanbul ile sınırlı kalmadı. T&uuml;rkiye&rsquo;nin bir&ccedil;ok ilinde (77) benzer olaylar yaşandı. Eylemler esnasında hayatını kaybedenler, yaralananlar oldu. Milyarlarca maddi zararlar meydana geldi. Ger&ccedil;ekleştirilen eylemlerde &ldquo;vandalizm&rdquo; tavan yaptı.</p> <p>Eylemciler sosyal medya &uuml;zerinden (&ouml;zellikle facebook ve twitter)&nbsp; birbirlerini haberleştiler. 31 Mayıs g&uuml;n&uuml; akşam 16:00&rsquo;dan itibaren 12 saat i&ccedil;inde konu ile ilgili 3 ana hashtag (etiket) grubu i&ccedil;in 2 milyon tweet atıldı. Tweetlerin&nbsp;90&rsquo;ı T&uuml;rkiye k&ouml;kenli olup, bunların&nbsp;88&rsquo;i T&uuml;rk&ccedil;e idi. Maalesef, &ldquo;sosyal medya&rdquo; i&ccedil;inde ş&uuml;pheli ve tamamen yanlış bir&ccedil;ok haber de toplum tarafından doğru olarak algılandı.</p> <p>Gezi ve sonrası meydana gelen olaylar, hassas ve kırılgan bir yapıya sahip olan T&uuml;rkiye&rsquo;nin toplumsal ve sosyal fay hatlarını yerinden oynatmaya yetti ve toplumsal dokumuzun ne kadar kırılgan bir yapıya sahip olduğunu g&ouml;sterdi; T&uuml;rkiye toplumunda hissedilir derecede kamplaşmalar oluşturdu. Bu kamplaşmalar bir an zihnimde 1980 &ouml;ncesi sokak &ccedil;atışmalarını canlandırdı. Ş&uuml;k&uuml;rler olsun, bug&uuml;n T&uuml;rkiye&rsquo;de karşılıklı sokak &ccedil;atışmaları yaşanmıyor ama bu yaşanmayacak manasına da gelmez. &Ccedil;atışmalar şimdilik sosyal medya &uuml;zerinden farklı bir boyutta devam ediyor. Hesapları olanlar bilir; &ldquo;sosyal medya&rdquo; &uuml;zerinden karşılıklı k&uuml;f&uuml;rleşmeler, dalaşmalar ve engellemeler t&uuml;m hızıyla devam ediyor.</p> <p>Peki hedeflenen nedir? Halkı birbirleriyle &ccedil;atıştırarak kamplara b&ouml;lmek ve yery&uuml;z&uuml;ndeki mezhep &ccedil;atışmalarına benzer bir &ccedil;atışmayı tetikleyerek, b&uuml;t&uuml;n d&uuml;nyaya, &quot;Bakın T&uuml;rkiye&#39;de de mezhep &ccedil;atışmaları yaşanıyor!&quot; diyebilmek&hellip; T&uuml;rkiye halkı olarak bu şer g&uuml;&ccedil;lerinin oyunlarına gelmemeliyiz.</p> <p>&nbsp;</p> <p>Bir şekilde, Gezi ve sonrasındaki olaylarda hedeflediklerine ulaşamayan, &nbsp;istediklerini ger&ccedil;ekleştiremeyen marjinal gruplar ve uluslararası derin bağlantıları, son olarak Ankara&rsquo;da, ODT&Uuml; arazisi i&ccedil;erisinde ge&ccedil;ecek olan yolu bahane ederek; kendilerince yarım kalan bir hesabı kapatmaya &ccedil;alışıyorlar. Yani ODT&Uuml;&rsquo;de final...</p> <p>&nbsp;</p> <p>Neden ODT&Uuml;&hellip; ?</p> <p>-Bilindiği gibi, 1980 &ouml;ncesi ideolojik kamplaşma ve &ccedil;atışmaların &ouml;nemli yerlerinden biri de ODT&Uuml;&rsquo;yd&uuml;. &Uuml;niversite yerleşkesinin ve binalarının, sol &ouml;rg&uuml;tlerce cephanelik gibi kullanıldığı unutulmuş değildir&hellip;</p> <p>-12 Eyl&uuml;l &ouml;ncesi sokak &ccedil;atışmaları, bir kuşağı yok etti. Bu &uuml;lkenin okumuş 5 bine yakın genci, sağ-sol kavgalarında birbirlerini &ouml;ld&uuml;rd&uuml;kleri unutulmuş değildir&hellip;</p> <p>-En son 21 Eyl&uuml;l 2013 g&uuml;n&uuml;, Ankara&rsquo;da Emniyet Genel M&uuml;d&uuml;rl&uuml;ğ&uuml; binası ile Dikmen Caddesi &uuml;zerinde bulunan Polisevi&rsquo;ne roketatarla saldıran DHKP/C&rsquo;li ter&ouml;ristlerin,&nbsp; ka&ccedil;mak i&ccedil;in ODT&Uuml; ormanlarını tercih ettikleri bilinmektedir&hellip;</p> <p>Sonu&ccedil; olarak: İktidar ya da muhalefet, b&uuml;t&uuml;n kesimler, T&uuml;rkiye&#39;nin hassasiyetlerini g&ouml;z &ouml;n&uuml;nde bulundurmalıdırlar. Unutulmamalıdır ki; bir kıvılcım bir ormanı yok edebilir, etmiştir de. &ldquo;Arap Baharı&rdquo; denilen olaylar, M. Bouazizi&rsquo;nin arabaya doldurduğu sebze meyveyi satarken zabıtalarca yakalanmasıyla başlamıştır&hellip;</p> <p>&nbsp;</p> <p>Kendimize ve geleceğimiz olan &ccedil;ocuklarımıza g&ouml;n&uuml;l penceresinden, sevgiyle bakmayı &ouml;ğretmeliyiz; birbirimizi sevmeliyiz. Birbirimizi sevmeyi &ouml;ğrenmedik&ccedil;e huzurlu ve mutlu bir toplum olamayız. Sağduyulu olmak, milletin arasına fitne sokacak eylem ve s&ouml;ylemlerden uzat durmak ve fitnecilere fırsat vermemek &hellip;</p> <p>&nbsp;</p> <p>İşte toplumsal barışın form&uuml;lasyonu&hellip;</p> <p>&nbsp;</p> <p>Mesele ağa&ccedil; değil, mesele yol değil! Hal&acirc; anlaşılmadı mı?</p> <p>&nbsp;</p> <p>&ldquo;Fitne uykudadır, uyandırana Allah l&acirc;net etsin!&rdquo; (Hz. Muhammed)</p>
Ekleme Tarihi: 26 Ekim 2013 - Cumartesi

“GEZİ” OLMADI, “ODTÜ” DENEYELİM!

<p>Değerli dostlar!</p> <p>&nbsp;</p> <p>Farklılıklarımızı (etnik, inan&ccedil;, d&uuml;ş&uuml;nce v.s) birer zenginlik aracı olarak g&ouml;rmedik; g&ouml;rm&uuml;yoruz&hellip;</p> <p>&nbsp;</p> <p>Yıllarca; &quot;T&uuml;rk&rsquo;&uuml;n T&uuml;rk&rsquo;ten başka dostu yoktur&quot; telkinleriyle; dost&ccedil;a d&uuml;ş&uuml;nmeyi, dost&ccedil;a bakışmayı, dost&ccedil;a konuşmayı unuttuk&hellip;</p> <p>&nbsp;</p> <p>Kendi kendimize dost olmadık, olamadık. S&uuml;rekli bir sanal d&uuml;şman paranoyasıyla b&uuml;y&uuml;d&uuml;k, b&uuml;y&uuml;t&uuml;ld&uuml;k&hellip;</p> <p>&nbsp;</p> <p>Kendi canımızı, kendi kardeşimizi, kendi insanımızı hep potansiyel d&uuml;şman olarak g&ouml;rd&uuml;k, g&ouml;sterdik gibi&hellip;</p> <p>&nbsp;</p> <p>Bu kirli d&uuml;ş&uuml;nceler ve hamasetvari fikirler; kalbimizi, zihnimizi toplumumuzu kirletti ve bu gidişle de kirletmeye devam edecek&hellip;</p> <p>&nbsp;</p> <p>T&uuml;rkiye aylarca Taksim Gezi Parkı olaylarını konuştu; konuşmaya da devam ediyor. &nbsp;Bilindiği gibi, Gezi olayları maksadını aşmış ve tam bir provokasyona d&ouml;n&uuml;şt&uuml;r&uuml;lm&uuml;şt&uuml;. Kontrolden &ccedil;ıkan olaylar, o g&uuml;n itibarıyla maalesef marjinal grupların kontrol&uuml;ne girmişti. &nbsp;Bu marjinal gruplar, T&uuml;rkiye&#39;de en &ccedil;ok da Alevi k&ouml;kenli vatandaşlarımız &uuml;zerinde etkili olmaktadırlar. Bunu bilen uluslararası derin g&uuml;&ccedil;ler ve istihbarat servisleri de T&uuml;rkiye&#39;deki bu tip marjinal gruplara kolayca sızabiliyorlar ve &ccedil;ok kolayca y&ouml;nlendirebiliyorlar.</p> <p>&nbsp;</p> <p>Nitekim olaylar sadece İstanbul ile sınırlı kalmadı. T&uuml;rkiye&rsquo;nin bir&ccedil;ok ilinde (77) benzer olaylar yaşandı. Eylemler esnasında hayatını kaybedenler, yaralananlar oldu. Milyarlarca maddi zararlar meydana geldi. Ger&ccedil;ekleştirilen eylemlerde &ldquo;vandalizm&rdquo; tavan yaptı.</p> <p>Eylemciler sosyal medya &uuml;zerinden (&ouml;zellikle facebook ve twitter)&nbsp; birbirlerini haberleştiler. 31 Mayıs g&uuml;n&uuml; akşam 16:00&rsquo;dan itibaren 12 saat i&ccedil;inde konu ile ilgili 3 ana hashtag (etiket) grubu i&ccedil;in 2 milyon tweet atıldı. Tweetlerin&nbsp;90&rsquo;ı T&uuml;rkiye k&ouml;kenli olup, bunların&nbsp;88&rsquo;i T&uuml;rk&ccedil;e idi. Maalesef, &ldquo;sosyal medya&rdquo; i&ccedil;inde ş&uuml;pheli ve tamamen yanlış bir&ccedil;ok haber de toplum tarafından doğru olarak algılandı.</p> <p>Gezi ve sonrası meydana gelen olaylar, hassas ve kırılgan bir yapıya sahip olan T&uuml;rkiye&rsquo;nin toplumsal ve sosyal fay hatlarını yerinden oynatmaya yetti ve toplumsal dokumuzun ne kadar kırılgan bir yapıya sahip olduğunu g&ouml;sterdi; T&uuml;rkiye toplumunda hissedilir derecede kamplaşmalar oluşturdu. Bu kamplaşmalar bir an zihnimde 1980 &ouml;ncesi sokak &ccedil;atışmalarını canlandırdı. Ş&uuml;k&uuml;rler olsun, bug&uuml;n T&uuml;rkiye&rsquo;de karşılıklı sokak &ccedil;atışmaları yaşanmıyor ama bu yaşanmayacak manasına da gelmez. &Ccedil;atışmalar şimdilik sosyal medya &uuml;zerinden farklı bir boyutta devam ediyor. Hesapları olanlar bilir; &ldquo;sosyal medya&rdquo; &uuml;zerinden karşılıklı k&uuml;f&uuml;rleşmeler, dalaşmalar ve engellemeler t&uuml;m hızıyla devam ediyor.</p> <p>Peki hedeflenen nedir? Halkı birbirleriyle &ccedil;atıştırarak kamplara b&ouml;lmek ve yery&uuml;z&uuml;ndeki mezhep &ccedil;atışmalarına benzer bir &ccedil;atışmayı tetikleyerek, b&uuml;t&uuml;n d&uuml;nyaya, &quot;Bakın T&uuml;rkiye&#39;de de mezhep &ccedil;atışmaları yaşanıyor!&quot; diyebilmek&hellip; T&uuml;rkiye halkı olarak bu şer g&uuml;&ccedil;lerinin oyunlarına gelmemeliyiz.</p> <p>&nbsp;</p> <p>Bir şekilde, Gezi ve sonrasındaki olaylarda hedeflediklerine ulaşamayan, &nbsp;istediklerini ger&ccedil;ekleştiremeyen marjinal gruplar ve uluslararası derin bağlantıları, son olarak Ankara&rsquo;da, ODT&Uuml; arazisi i&ccedil;erisinde ge&ccedil;ecek olan yolu bahane ederek; kendilerince yarım kalan bir hesabı kapatmaya &ccedil;alışıyorlar. Yani ODT&Uuml;&rsquo;de final...</p> <p>&nbsp;</p> <p>Neden ODT&Uuml;&hellip; ?</p> <p>-Bilindiği gibi, 1980 &ouml;ncesi ideolojik kamplaşma ve &ccedil;atışmaların &ouml;nemli yerlerinden biri de ODT&Uuml;&rsquo;yd&uuml;. &Uuml;niversite yerleşkesinin ve binalarının, sol &ouml;rg&uuml;tlerce cephanelik gibi kullanıldığı unutulmuş değildir&hellip;</p> <p>-12 Eyl&uuml;l &ouml;ncesi sokak &ccedil;atışmaları, bir kuşağı yok etti. Bu &uuml;lkenin okumuş 5 bine yakın genci, sağ-sol kavgalarında birbirlerini &ouml;ld&uuml;rd&uuml;kleri unutulmuş değildir&hellip;</p> <p>-En son 21 Eyl&uuml;l 2013 g&uuml;n&uuml;, Ankara&rsquo;da Emniyet Genel M&uuml;d&uuml;rl&uuml;ğ&uuml; binası ile Dikmen Caddesi &uuml;zerinde bulunan Polisevi&rsquo;ne roketatarla saldıran DHKP/C&rsquo;li ter&ouml;ristlerin,&nbsp; ka&ccedil;mak i&ccedil;in ODT&Uuml; ormanlarını tercih ettikleri bilinmektedir&hellip;</p> <p>Sonu&ccedil; olarak: İktidar ya da muhalefet, b&uuml;t&uuml;n kesimler, T&uuml;rkiye&#39;nin hassasiyetlerini g&ouml;z &ouml;n&uuml;nde bulundurmalıdırlar. Unutulmamalıdır ki; bir kıvılcım bir ormanı yok edebilir, etmiştir de. &ldquo;Arap Baharı&rdquo; denilen olaylar, M. Bouazizi&rsquo;nin arabaya doldurduğu sebze meyveyi satarken zabıtalarca yakalanmasıyla başlamıştır&hellip;</p> <p>&nbsp;</p> <p>Kendimize ve geleceğimiz olan &ccedil;ocuklarımıza g&ouml;n&uuml;l penceresinden, sevgiyle bakmayı &ouml;ğretmeliyiz; birbirimizi sevmeliyiz. Birbirimizi sevmeyi &ouml;ğrenmedik&ccedil;e huzurlu ve mutlu bir toplum olamayız. Sağduyulu olmak, milletin arasına fitne sokacak eylem ve s&ouml;ylemlerden uzat durmak ve fitnecilere fırsat vermemek &hellip;</p> <p>&nbsp;</p> <p>İşte toplumsal barışın form&uuml;lasyonu&hellip;</p> <p>&nbsp;</p> <p>Mesele ağa&ccedil; değil, mesele yol değil! Hal&acirc; anlaşılmadı mı?</p> <p>&nbsp;</p> <p>&ldquo;Fitne uykudadır, uyandırana Allah l&acirc;net etsin!&rdquo; (Hz. Muhammed)</p>
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.