KCK’DA Kİ DEĞİŞİMİN KODLARI
<p>KCK’nın üst yönetin değişikliği ile ilgili her kesimden uzmanlar farklı farklı yorumlar getirdiler. Bu değişiklikler Öcalan’ın talimatıyla gerçekleşse de evet; Öcalan bu değişikliği yapmak zorunda kalmıştır.</p>
<p> </p>
<p>PKK içerisinde Öcalan’a rağmen, silah bırakmamaya en çok C. Bayık direndi. PKK silah bırakıp siyaset yapma kararı alacak olsa, C. Bayık silahlı mücadeleden vazgeçmeyecekti.</p>
<p> </p>
<p>Bir başka ifade ile Öcalan PKK’yı bölünmekten kurtardı. Çözüm sürecinin başlamasıyla, kendi içerisinde bölünme aşamasına gelen (silaha tamam diyenler, silahla devam diyenler) PKK’yı (üst düzey yöneticilerinin son 3 ayda ki açıklamaları bu gerçeği gözler önüne seriyor.) son bir hamle ile “şimdilik” bölünmeden kurtardı. Cemil Bayık ve Besê Hozat'ın KCK Eşbakanları olarak seçilmesi; İmralı'da ki Öcalan'ın çözüm sürecine direnen, derin PKK'ya tavizi olarak değerlendirilebilir.</p>
<p> </p>
<p>Oysa böyle bir seçim, hem çözüm süreci, hem de Öcalan için büyük bir risktir. Diğer yandan PKK içerisinde ki Suriyeliler muhtemelen (HPG yöneticileri, Dr. Bahoz ve Nurettin Sofi) KCK’nın Suriye yapılanması olan PYD’nin silahlı yapılanması YPG’nin sorumluluğuna getirileceklerdir.</p>
<p> </p>
<p> Bu gelişmelerle birlikte Türkiye ve çözüm süreci açısından çok zorlu bir yeni süreç başlayacaktır. Bir yandan silahlı mücadeleden tavın alan KCK yönetimi, diğer taraftan Suriye’de ki otorite boşluğu nedeniyle, Türkiye sınırına konuşlanan PYD güçleri. Kısaca özetleyecek olursak Türkiye açısında terörle mücadelede “cephe” genişlemiş durumda.</p>
<p> </p>
<p>Tüm bu gelişmelere paralel olarak, PKK’nın Danimarka’da kapatılan ROJ, NUÇE ve MMC Tv kanallarının Barzani yönetimindeki Irak Kürt bölgesinden yapın yapabileceklerinin açıklanması, zaten genişlemiş olan bu cepheyi, daha da genişletecektir.</p>
<p> </p>
<p>Sürecin önünde bu zorluklar dururken, İmralı’da bulunan Öcalan ise önce “ev hapsi” ve daha sonra da özgür olmanın plan ve hayallerini yapmaktadır. KCK’nın son dönemdeki açıklamaları (M Karayılan’nın “süreç tıkanma aşamasına geldi” beyanları) geçen yıldan beri Öcalan için planlanan “ev hapsi” projesini askıya alabilir. Böyle bir gelişme, hep kendi özgürlüğünü ön plana koyan Öcalan’ı zor durumda bırakacaktır.</p>
<p> </p>
<p>İçerisinde bulunduğumuz mevcut durum tam da bir satranç oyununa dönmüş durumda. Türkiye bu oyunda inisiyatifi elden bırakmadan, ne olursa olsun; tercihlerini doğru kullanmalıdır. Mevcut gelişmeler ve sürece bakılarak şu sonuçlara varılabilir: </p>
<p> </p>
<p>1- PKK, Barış ve Çözüm sürecini sekteye uğratacak, ciddi bir eylemde bulunamaz.</p>
<p>2- Olası böyle bir eylem tüm Türkiye'de olduğu gibi, bölge halkında da büyük bir tepkiyle karşılanacaktır.</p>
<p>3- Türkiye'de demokratikleşme devam ettikçe, PKK geçmiş yıllarda ki gibi bölgeden yeterince destek bulamayacaktır.</p>
<p>4- Son dönemde BDP tarafından düzenlenen "Hükumet Adım At" eylemleri, Devleti baskı altına alma amaçlıdır.</p>
<p>5- Karakol inşaatlarını bahane ederek, çözüm sürecini sekteye uğratacak eylem ve faaliyetlerde bulunmak,tam bir samimiyetsizlik göstergesidir.</p>
<p>6- Ve Çözüm süreci, Türkiye'de alternatif devlet kurma süreci değildir. Herkes haddini bilmelidir.</p>
<p> </p>
<p>Önümüzdeki günlerde çözüm süreci bizi daha ne kadar şaşırtacak, bekleyip göreceğiz…</p>
<p> </p>
<p>16 Temmuz 2013-Mehmet Memdoğlu</p>
<p> </p>
Ekleme
Tarihi: 08 Temmuz 2013 - Pazartesi
KCK’DA Kİ DEĞİŞİMİN KODLARI
<p>KCK’nın üst yönetin değişikliği ile ilgili her kesimden uzmanlar farklı farklı yorumlar getirdiler. Bu değişiklikler Öcalan’ın talimatıyla gerçekleşse de evet; Öcalan bu değişikliği yapmak zorunda kalmıştır.</p>
<p> </p>
<p>PKK içerisinde Öcalan’a rağmen, silah bırakmamaya en çok C. Bayık direndi. PKK silah bırakıp siyaset yapma kararı alacak olsa, C. Bayık silahlı mücadeleden vazgeçmeyecekti.</p>
<p> </p>
<p>Bir başka ifade ile Öcalan PKK’yı bölünmekten kurtardı. Çözüm sürecinin başlamasıyla, kendi içerisinde bölünme aşamasına gelen (silaha tamam diyenler, silahla devam diyenler) PKK’yı (üst düzey yöneticilerinin son 3 ayda ki açıklamaları bu gerçeği gözler önüne seriyor.) son bir hamle ile “şimdilik” bölünmeden kurtardı. Cemil Bayık ve Besê Hozat'ın KCK Eşbakanları olarak seçilmesi; İmralı'da ki Öcalan'ın çözüm sürecine direnen, derin PKK'ya tavizi olarak değerlendirilebilir.</p>
<p> </p>
<p>Oysa böyle bir seçim, hem çözüm süreci, hem de Öcalan için büyük bir risktir. Diğer yandan PKK içerisinde ki Suriyeliler muhtemelen (HPG yöneticileri, Dr. Bahoz ve Nurettin Sofi) KCK’nın Suriye yapılanması olan PYD’nin silahlı yapılanması YPG’nin sorumluluğuna getirileceklerdir.</p>
<p> </p>
<p> Bu gelişmelerle birlikte Türkiye ve çözüm süreci açısından çok zorlu bir yeni süreç başlayacaktır. Bir yandan silahlı mücadeleden tavın alan KCK yönetimi, diğer taraftan Suriye’de ki otorite boşluğu nedeniyle, Türkiye sınırına konuşlanan PYD güçleri. Kısaca özetleyecek olursak Türkiye açısında terörle mücadelede “cephe” genişlemiş durumda.</p>
<p> </p>
<p>Tüm bu gelişmelere paralel olarak, PKK’nın Danimarka’da kapatılan ROJ, NUÇE ve MMC Tv kanallarının Barzani yönetimindeki Irak Kürt bölgesinden yapın yapabileceklerinin açıklanması, zaten genişlemiş olan bu cepheyi, daha da genişletecektir.</p>
<p> </p>
<p>Sürecin önünde bu zorluklar dururken, İmralı’da bulunan Öcalan ise önce “ev hapsi” ve daha sonra da özgür olmanın plan ve hayallerini yapmaktadır. KCK’nın son dönemdeki açıklamaları (M Karayılan’nın “süreç tıkanma aşamasına geldi” beyanları) geçen yıldan beri Öcalan için planlanan “ev hapsi” projesini askıya alabilir. Böyle bir gelişme, hep kendi özgürlüğünü ön plana koyan Öcalan’ı zor durumda bırakacaktır.</p>
<p> </p>
<p>İçerisinde bulunduğumuz mevcut durum tam da bir satranç oyununa dönmüş durumda. Türkiye bu oyunda inisiyatifi elden bırakmadan, ne olursa olsun; tercihlerini doğru kullanmalıdır. Mevcut gelişmeler ve sürece bakılarak şu sonuçlara varılabilir: </p>
<p> </p>
<p>1- PKK, Barış ve Çözüm sürecini sekteye uğratacak, ciddi bir eylemde bulunamaz.</p>
<p>2- Olası böyle bir eylem tüm Türkiye'de olduğu gibi, bölge halkında da büyük bir tepkiyle karşılanacaktır.</p>
<p>3- Türkiye'de demokratikleşme devam ettikçe, PKK geçmiş yıllarda ki gibi bölgeden yeterince destek bulamayacaktır.</p>
<p>4- Son dönemde BDP tarafından düzenlenen "Hükumet Adım At" eylemleri, Devleti baskı altına alma amaçlıdır.</p>
<p>5- Karakol inşaatlarını bahane ederek, çözüm sürecini sekteye uğratacak eylem ve faaliyetlerde bulunmak,tam bir samimiyetsizlik göstergesidir.</p>
<p>6- Ve Çözüm süreci, Türkiye'de alternatif devlet kurma süreci değildir. Herkes haddini bilmelidir.</p>
<p> </p>
<p>Önümüzdeki günlerde çözüm süreci bizi daha ne kadar şaşırtacak, bekleyip göreceğiz…</p>
<p> </p>
<p>16 Temmuz 2013-Mehmet Memdoğlu</p>
<p> </p>
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.