Mehmet MEMDOĞLU
Köşe Yazarı
Mehmet MEMDOĞLU
 

PKK ile Yüz Yüze Geçen Yıllar ve Barış!

<p>12 Eyl&uuml;l 1980 sonrası&hellip; Sıkıy&ouml;netim kanunları ve uygulamalarının g&uuml;ndemde olduğu g&uuml;nler, lise &ouml;ğrencisiyiz. Sorgulamaya &ccedil;alışan, tam bir sonuca ulaşamadan, kısa yoldan yargılayan bir ruh hali i&ccedil;indeyiz&hellip; &Ccedil;evresel fakt&ouml;rlerin etkisiyle, zaman zaman darbeci generallere methiye d&uuml;zmekten de geri kalmadığımız bir d&ouml;nem&hellip;</p> <p>Televizyon mu? Var ama biz de yok. Sadece &ldquo;Sierra&rdquo; marka uzun ve kocaman bir radyomuz vardı. Ve akşamı d&ouml;rt g&ouml;zle bekleyen, k&ouml;steklerini kontrol ederken &ccedil;ocuklara&nbsp; <em>&ldquo;ajansa &ccedil;ok kaldı mı?&rdquo;</em> diye soran,&nbsp; akşam haberlerinin başlamasıyla &ccedil;evredeki en cılız sese dahi sinirlenerek <em>&ldquo;sessiz olun duyamıyorum, sessiz olun&rdquo;</em>&nbsp; diyerek tepki g&ouml;steren ruhları şad olası yaşlılarımız&hellip;</p> <p>Haberlerin bitiminden hemen sonra ise sunucunun <em>&ldquo;Sıkıy&ouml;netim Komutanlığı&rsquo;ndan bildirilmiştir&rdquo;</em> anonsuyla birlikte, <em>&ldquo;1402 sayılı Sıkıy&ouml;netim Kanunu gereğince&hellip;&rdquo;</em> diye devam eden uzun metinler <strong><em>&ldquo;idam&rdquo;</em></strong> kararı verilenler ve arananlar listesi&hellip;</p> <p>Lise &ouml;ğrencisi de olsak, memleket sevgimiz,&nbsp; birazcık da merakımızdan olsa gerek, d&uuml;zenli bir şekilde haberleri takip etmeye &ccedil;alışıyor, okul har&ccedil;lıklarımızla -arttırabildiysek eğer- kimi zaman da gazete alıp okuyorduk. (merhum Ahmet Kabaklı&rsquo;nın k&ouml;şesini yırtar, arşiv yapardık) Sağ ve sol hareketleri sorguluyor, kendimizce yorumlar yapıyorduk.&nbsp;</p> <p>O d&ouml;nemlerde şehirlerarası yolculuklar genellikle trenle yapılırdı. Kurtalan ve Tatvan Ekspresleri&rsquo;ne aşina olmamız, Elazığ&rsquo;a gidiş gelişlerde treni kullanmamız nedeniyle de d&ouml;nemin yasadışı silahlı &ouml;rg&uuml;tlerini ismen de olsa biliyorduk. PKK&rsquo;yı ise daha ziyade &ldquo;Apocular&rdquo; olarak tanıyor, &uuml;lkeyi b&ouml;lmek isteyen bu harekete fırsat verilmemesi gerektiğini her ortamda dile getiriyorduk.</p> <p>Sonraki yıllarda PKK literat&uuml;r&uuml;ne <em>&ldquo;ilk kurşun g&uuml;n&uuml;&rdquo; &ldquo;diriliş bayramı&rdquo;</em> olarak giren ve kutlanan, 15 Ağustos 1984 g&uuml;n&uuml; PKK, Eruh ve Şemdinli baskınlarını ger&ccedil;ekleştirdi.&nbsp; &nbsp;PKK&rsquo;nın Siirt-Eruh ve Hakk&acirc;ri-Şemdinli il&ccedil;elerine y&ouml;nelik ger&ccedil;ekleştirdiği eylemler ile T&uuml;rkiye&rsquo;de b&uuml;y&uuml;k bir şok yaşandı. (PKK&rsquo;nın ilk b&uuml;y&uuml;k &ouml;l&ccedil;ekli silahlı eylemi olan Eruh ve Şemdinli baskınlarında 1 er şehit olurken, 9 asker ve 3 sivil yaralandı, askeri birliğe ait &ccedil;ok sayıda silah ve m&uuml;himmat ise gasp edildi)</p> <p>Başbakan Turgut &Ouml;zal&rsquo;ın haber aldığı ilk anda <em>&ldquo;&uuml;&ccedil; beş &ccedil;apulcunun marifeti&rdquo;</em> diyerek hafife aldığı (ilk anda hafife almış olsa da &Ouml;zal, sonraki yıllarda meselenin ciddiyetini g&ouml;rm&uuml;ş, soruna &ccedil;&ouml;z&uuml;m aramış ama &ouml;mr&uuml; kifayet etmemişti)ve hakikatte otuz yıl s&uuml;recek olan kanlı &ccedil;atışma d&ouml;neminin başlangıcıydı 15 Ağustos. On binlerce insanın yaşamına, milyarları bulan maddi kaybın oluşmasına neden olan d&ouml;nemin başlangıcı.</p> <p>&Ccedil;atışmaların yoğunlaştığı ve şehit cenazelerinin arttığı bir d&ouml;nemde askerliğimizi yaptıktan sonra, <strong><em>&ldquo;K&uuml;rt sorunu ile i&ccedil; i&ccedil;e, PKK ile y&uuml;z y&uuml;ze ge&ccedil;en&rdquo;</em></strong> yıllar ve bug&uuml;n&hellip;</p> <p>Evlilik, &ccedil;oluk-&ccedil;ocuk derken, yaş elliye yaklaştı. &Ccedil;ocuklar b&uuml;y&uuml;d&uuml;, yetişti, &uuml;niversite ve askerlik &ccedil;ağlarına geldi. Ve biz h&acirc;l&acirc; &ldquo;K&uuml;rt sorunu ile PKK&rsquo;yı&rdquo; konuşuyoruz.</p> <p>2012&rsquo;nin son g&uuml;nleri,&nbsp; 2013&rsquo;&uuml;n başlarında başlatılan s&uuml;re&ccedil;, (ister &ccedil;&ouml;z&uuml;m s&uuml;reci, ister milli birlik ve kardeşlik s&uuml;reci deyin) 28 Şubat 2015&rsquo;te Dolmabah&ccedil;e&rsquo;de AK Parti ile HDP İmralı Heyeti tarafından okunan ortak metin ile belli bir olgunluğa ulaştı.</p> <p>Ulaştı ulaşmasına ama maalesef, yaşanan bunca &ouml;l&uuml;m, acı ve g&ouml;zyaşına rağmen, bu &uuml;lkeye barışın gelecek olmasından rahatsızlık duyanlar var. Siyaseten meşru her t&uuml;rl&uuml; m&uuml;cadelenize, s&ouml;yleminize d&uuml;ş&uuml;ncenize saygı duyuyorum. Lakin barış, g&uuml;nl&uuml;k siyasi &ccedil;ekişmelerinize, siyasetinize malzeme edilecek kadar ucuz değildir beyler!</p> <p>&ldquo;&Ccedil;&ouml;z&uuml;m S&uuml;reci&rdquo;nin hedefine ulaşmaması ve bu s&uuml;recin barışla sonu&ccedil;lanmaması durumunda, maazallah; ge&ccedil;mişle kıyaslanamayacak sertlikte ve uzun yıllar s&uuml;rebilecek bir i&ccedil; savaş ile karşı karşıya kalabiliriz. &Ouml;zellikle 1990 sonrası doğumlular ile b&ouml;lgedeki gen&ccedil;liğin b&uuml;y&uuml;k &ccedil;oğunluğu, fikr&icirc; ve zihn&icirc; planda; -maalesef- T&uuml;rkiye&rsquo;den uzaklaşmışlardır. (Merak edenler, l&uuml;tfedip birka&ccedil; g&uuml;nl&uuml;ğ&uuml;ne b&ouml;lgeyi dolaşabilirler)</p> <p>Daha a&ccedil;ık bir ifadeyle, yeni bir i&ccedil; &ccedil;atışma, tasavvur edilemeyecek kadar ağır bedellerin &ouml;denmesiyle sonu&ccedil;lanabilir. &ldquo;&Ccedil;&ouml;z&uuml;m S&uuml;reci&rdquo;, b&ouml;l&uuml;nmenin eşiğine gelen &uuml;lkenin birliğinin koruması adına elimizdeki son fırsatlardandır.</p> <p>Eğer bir g&uuml;n Rabbim kısmet eder de bu &uuml;lkeye &ldquo;barış&rdquo; ve &ldquo;huzur&rdquo; gelirse, barışa inanmayanlar; &uuml;lkem insanına nasıl &ouml;z&uuml;r beyan edeceklerdir? &Ccedil;ok merak ediyorum!</p> <p><em>&ldquo;Barış, her şeyi hazmeden mutluluktur.&rdquo;</em> diyor Victor Hugo&hellip;</p> <p>Barışla kalın efendim&hellip;</p>
Ekleme Tarihi: 13 Mart 2015 - Cuma

PKK ile Yüz Yüze Geçen Yıllar ve Barış!

<p>12 Eyl&uuml;l 1980 sonrası&hellip; Sıkıy&ouml;netim kanunları ve uygulamalarının g&uuml;ndemde olduğu g&uuml;nler, lise &ouml;ğrencisiyiz. Sorgulamaya &ccedil;alışan, tam bir sonuca ulaşamadan, kısa yoldan yargılayan bir ruh hali i&ccedil;indeyiz&hellip; &Ccedil;evresel fakt&ouml;rlerin etkisiyle, zaman zaman darbeci generallere methiye d&uuml;zmekten de geri kalmadığımız bir d&ouml;nem&hellip;</p> <p>Televizyon mu? Var ama biz de yok. Sadece &ldquo;Sierra&rdquo; marka uzun ve kocaman bir radyomuz vardı. Ve akşamı d&ouml;rt g&ouml;zle bekleyen, k&ouml;steklerini kontrol ederken &ccedil;ocuklara&nbsp; <em>&ldquo;ajansa &ccedil;ok kaldı mı?&rdquo;</em> diye soran,&nbsp; akşam haberlerinin başlamasıyla &ccedil;evredeki en cılız sese dahi sinirlenerek <em>&ldquo;sessiz olun duyamıyorum, sessiz olun&rdquo;</em>&nbsp; diyerek tepki g&ouml;steren ruhları şad olası yaşlılarımız&hellip;</p> <p>Haberlerin bitiminden hemen sonra ise sunucunun <em>&ldquo;Sıkıy&ouml;netim Komutanlığı&rsquo;ndan bildirilmiştir&rdquo;</em> anonsuyla birlikte, <em>&ldquo;1402 sayılı Sıkıy&ouml;netim Kanunu gereğince&hellip;&rdquo;</em> diye devam eden uzun metinler <strong><em>&ldquo;idam&rdquo;</em></strong> kararı verilenler ve arananlar listesi&hellip;</p> <p>Lise &ouml;ğrencisi de olsak, memleket sevgimiz,&nbsp; birazcık da merakımızdan olsa gerek, d&uuml;zenli bir şekilde haberleri takip etmeye &ccedil;alışıyor, okul har&ccedil;lıklarımızla -arttırabildiysek eğer- kimi zaman da gazete alıp okuyorduk. (merhum Ahmet Kabaklı&rsquo;nın k&ouml;şesini yırtar, arşiv yapardık) Sağ ve sol hareketleri sorguluyor, kendimizce yorumlar yapıyorduk.&nbsp;</p> <p>O d&ouml;nemlerde şehirlerarası yolculuklar genellikle trenle yapılırdı. Kurtalan ve Tatvan Ekspresleri&rsquo;ne aşina olmamız, Elazığ&rsquo;a gidiş gelişlerde treni kullanmamız nedeniyle de d&ouml;nemin yasadışı silahlı &ouml;rg&uuml;tlerini ismen de olsa biliyorduk. PKK&rsquo;yı ise daha ziyade &ldquo;Apocular&rdquo; olarak tanıyor, &uuml;lkeyi b&ouml;lmek isteyen bu harekete fırsat verilmemesi gerektiğini her ortamda dile getiriyorduk.</p> <p>Sonraki yıllarda PKK literat&uuml;r&uuml;ne <em>&ldquo;ilk kurşun g&uuml;n&uuml;&rdquo; &ldquo;diriliş bayramı&rdquo;</em> olarak giren ve kutlanan, 15 Ağustos 1984 g&uuml;n&uuml; PKK, Eruh ve Şemdinli baskınlarını ger&ccedil;ekleştirdi.&nbsp; &nbsp;PKK&rsquo;nın Siirt-Eruh ve Hakk&acirc;ri-Şemdinli il&ccedil;elerine y&ouml;nelik ger&ccedil;ekleştirdiği eylemler ile T&uuml;rkiye&rsquo;de b&uuml;y&uuml;k bir şok yaşandı. (PKK&rsquo;nın ilk b&uuml;y&uuml;k &ouml;l&ccedil;ekli silahlı eylemi olan Eruh ve Şemdinli baskınlarında 1 er şehit olurken, 9 asker ve 3 sivil yaralandı, askeri birliğe ait &ccedil;ok sayıda silah ve m&uuml;himmat ise gasp edildi)</p> <p>Başbakan Turgut &Ouml;zal&rsquo;ın haber aldığı ilk anda <em>&ldquo;&uuml;&ccedil; beş &ccedil;apulcunun marifeti&rdquo;</em> diyerek hafife aldığı (ilk anda hafife almış olsa da &Ouml;zal, sonraki yıllarda meselenin ciddiyetini g&ouml;rm&uuml;ş, soruna &ccedil;&ouml;z&uuml;m aramış ama &ouml;mr&uuml; kifayet etmemişti)ve hakikatte otuz yıl s&uuml;recek olan kanlı &ccedil;atışma d&ouml;neminin başlangıcıydı 15 Ağustos. On binlerce insanın yaşamına, milyarları bulan maddi kaybın oluşmasına neden olan d&ouml;nemin başlangıcı.</p> <p>&Ccedil;atışmaların yoğunlaştığı ve şehit cenazelerinin arttığı bir d&ouml;nemde askerliğimizi yaptıktan sonra, <strong><em>&ldquo;K&uuml;rt sorunu ile i&ccedil; i&ccedil;e, PKK ile y&uuml;z y&uuml;ze ge&ccedil;en&rdquo;</em></strong> yıllar ve bug&uuml;n&hellip;</p> <p>Evlilik, &ccedil;oluk-&ccedil;ocuk derken, yaş elliye yaklaştı. &Ccedil;ocuklar b&uuml;y&uuml;d&uuml;, yetişti, &uuml;niversite ve askerlik &ccedil;ağlarına geldi. Ve biz h&acirc;l&acirc; &ldquo;K&uuml;rt sorunu ile PKK&rsquo;yı&rdquo; konuşuyoruz.</p> <p>2012&rsquo;nin son g&uuml;nleri,&nbsp; 2013&rsquo;&uuml;n başlarında başlatılan s&uuml;re&ccedil;, (ister &ccedil;&ouml;z&uuml;m s&uuml;reci, ister milli birlik ve kardeşlik s&uuml;reci deyin) 28 Şubat 2015&rsquo;te Dolmabah&ccedil;e&rsquo;de AK Parti ile HDP İmralı Heyeti tarafından okunan ortak metin ile belli bir olgunluğa ulaştı.</p> <p>Ulaştı ulaşmasına ama maalesef, yaşanan bunca &ouml;l&uuml;m, acı ve g&ouml;zyaşına rağmen, bu &uuml;lkeye barışın gelecek olmasından rahatsızlık duyanlar var. Siyaseten meşru her t&uuml;rl&uuml; m&uuml;cadelenize, s&ouml;yleminize d&uuml;ş&uuml;ncenize saygı duyuyorum. Lakin barış, g&uuml;nl&uuml;k siyasi &ccedil;ekişmelerinize, siyasetinize malzeme edilecek kadar ucuz değildir beyler!</p> <p>&ldquo;&Ccedil;&ouml;z&uuml;m S&uuml;reci&rdquo;nin hedefine ulaşmaması ve bu s&uuml;recin barışla sonu&ccedil;lanmaması durumunda, maazallah; ge&ccedil;mişle kıyaslanamayacak sertlikte ve uzun yıllar s&uuml;rebilecek bir i&ccedil; savaş ile karşı karşıya kalabiliriz. &Ouml;zellikle 1990 sonrası doğumlular ile b&ouml;lgedeki gen&ccedil;liğin b&uuml;y&uuml;k &ccedil;oğunluğu, fikr&icirc; ve zihn&icirc; planda; -maalesef- T&uuml;rkiye&rsquo;den uzaklaşmışlardır. (Merak edenler, l&uuml;tfedip birka&ccedil; g&uuml;nl&uuml;ğ&uuml;ne b&ouml;lgeyi dolaşabilirler)</p> <p>Daha a&ccedil;ık bir ifadeyle, yeni bir i&ccedil; &ccedil;atışma, tasavvur edilemeyecek kadar ağır bedellerin &ouml;denmesiyle sonu&ccedil;lanabilir. &ldquo;&Ccedil;&ouml;z&uuml;m S&uuml;reci&rdquo;, b&ouml;l&uuml;nmenin eşiğine gelen &uuml;lkenin birliğinin koruması adına elimizdeki son fırsatlardandır.</p> <p>Eğer bir g&uuml;n Rabbim kısmet eder de bu &uuml;lkeye &ldquo;barış&rdquo; ve &ldquo;huzur&rdquo; gelirse, barışa inanmayanlar; &uuml;lkem insanına nasıl &ouml;z&uuml;r beyan edeceklerdir? &Ccedil;ok merak ediyorum!</p> <p><em>&ldquo;Barış, her şeyi hazmeden mutluluktur.&rdquo;</em> diyor Victor Hugo&hellip;</p> <p>Barışla kalın efendim&hellip;</p>
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.