Mehmet MEMDOĞLU
Köşe Yazarı
Mehmet MEMDOĞLU
 

Suriye’nin Geleceği ve PKK’nın “15 Şubat” Beklentisi

<p>T&uuml;rkiye g&uuml;ndemini uzun zamandan beri işgal eden Suriye&rsquo;deki i&ccedil; savaş ve PKK&rsquo;nın şehir savaşları, uzun bir m&uuml;ddet daha g&uuml;ndemimizin ilk sıralarını işgal edeceğe benziyor. Suriye politikasında T&uuml;rkiye&rsquo;yi yalnızlaştıran Batı,&nbsp; (ABD, AB ve Rusya) PKK konusunda da her zaman olduğu gibi ikiy&uuml;zl&uuml; politikalar izlemeye devam etmektedir.</p> <p>&nbsp;12 Kasım 2015 tarihli <strong>&ldquo;G-20 Zirvesi ve T&uuml;rkiye&rdquo;</strong> başlıklı yazımızda o g&uuml;nk&uuml; konjonkt&uuml;r&uuml;,&nbsp; <em>&ldquo;Suriye&rsquo;ye y&ouml;nelik bir kara harek&acirc;tının konuşulduğu bu g&uuml;nlerde, T&uuml;rkiye&rsquo;nin ABD ile muhtemel ortak bir kara harek&acirc;tına katılması, T&uuml;rkiye&rsquo;yi Suriye bataklığına g&ouml;mecektir. Suriye&rsquo;ye girmek demek tabir yerinde ise emperyalizmin kucağına d&uuml;şmek demektir. D&uuml;nyanın iki s&uuml;per g&uuml;c&uuml;n&uuml;n (ABD ve Rusya) Suriye&rsquo;de kendi menfaatleri &ccedil;er&ccedil;evesinde birbiriyle uyumlu hareket etmesi ne anlama geliyor? Rusya&rsquo;nın Suriye&rsquo;deki savaşa m&uuml;dahil olmasından sonra Suriye&rsquo;nin toprak b&uuml;t&uuml;nl&uuml;ğ&uuml;nden bahsetmek imk&acirc;nsız h&acirc;le gelmiştir. Rusya Suriye&rsquo;ye Esed iktidarına destek olmaktan &ouml;te Akdeniz&rsquo;e &ccedil;ıkış kapısı olan Lazkiye&rsquo;deki varlığını devam ettirmek i&ccedil;in girmiştir ve bu varlığını devam ettirmek i&ccedil;in her t&uuml;rl&uuml; riski g&ouml;ze alacaktır. Rusya&rsquo;nın &lsquo;Esed&rsquo;li ge&ccedil;iş&rsquo; i&ccedil;in hazırladığı ve altı aylık s&uuml;receği &ouml;ng&ouml;ren planı, bu tezimizi doğrulamaktadır&rdquo;</em> diyerek ifade etmiştik.&nbsp; &nbsp;(<a href="http://mehmetmemdoglu.blogspot.com.tr/2015/11/g-20-zirvesi-ve-turkiye.html">http://mehmetmemdoglu.blogspot.com.tr/2015/11/g-20-zirvesi-ve-turkiye.html</a>)</p> <p>G-20 zirvesi sonrasındaki gelişmelere bakıldığında, hava sahamızı ihlal eden Rus savaş u&ccedil;ağının, savaş u&ccedil;aklarımız tarafından d&uuml;ş&uuml;r&uuml;lmesi, T&uuml;rkiye&rsquo;nin; Batı&rsquo;nın PYD&rsquo;yi Cenevre toplantıları d&acirc;hil etmek istemesini veto etmesi,&nbsp; Rusya&rsquo;nın başta Halep olmak &uuml;zere hedef g&ouml;zetmeksizin sivilleri katletmesine karşı BM, ABD ve t&uuml;m d&uuml;nyanın sessiz kalması, &nbsp;ABD&rsquo;nin ısrarla &ldquo;PYD bizim i&ccedil;in ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;t&uuml; değildir&rdquo; demesi ve ABD&rsquo;nin; PKK&rsquo;nın Suriye&rsquo;de yeni Kandilcikler oluşturmasına g&ouml;z yummaktadır. ABD, Kobani&rsquo;nin Orta Doğu&rsquo;nun yeni vir&uuml;s&uuml; olan IŞİD tarafından işgal edilmek istendiği 2014 yılının Eyl&uuml;l ve Ekim aylarında da benzer bir a&ccedil;ıklama yapmış ve T&uuml;rkiye&rsquo;yi bir kez daha y&uuml;z&uuml;st&uuml; bırakmıştı.</p> <p>Geldiğimiz nokta, o g&uuml;nk&uuml; değerlendirmelerimizin maalesef, bizi bir kez daha haklı &ccedil;ıkarmıştır. B&ouml;lgede yaşanan son gelişmeler, &ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki s&uuml;re&ccedil;te de Suriye meselesinin T&uuml;rkiye a&ccedil;ısından &ccedil;ok daha zorlu ge&ccedil;eceğinin habercisi niteliğindedir.</p> <p>Ve PKK&rsquo;nın devam ettirdiği hendek savaşları!...</p> <p>Hatırlanacağı &uuml;zere, &Ouml;calan 01 Ekim 2014 tarihinde HDP milletvekilleri ile yapmış olduğu g&ouml;r&uuml;şmede, <strong>&ldquo;Koban&ecirc; kuşatması, sadece K&uuml;rt halkının demokratik kazanımlarını hedeflemekle kalmayıp T&uuml;rkiye&rsquo;yi de yeni bir darbe s&uuml;recine sokacaktır&rdquo;</strong> s&ouml;zleriyle, &nbsp;o d&ouml;nemki olayların başlangıcı olan fitili ateşleyerek t&uuml;m sorumluluğu &uuml;stlenmişti.</p> <p>Kandil, &Ouml;calan&rsquo;ın bu a&ccedil;ıklamasından g&uuml;&ccedil; ve destek alarak 6-8 Ekim&rsquo;de T&uuml;rkiye&rsquo;de estirilen ter&ouml;r&uuml; planlamış, HPD ise bu olaylarda PKK&rsquo;nın yaktığı ateşe su yerine, bir kez benzin d&ouml;km&uuml;şt&uuml;.</p> <p>Şehir savaşlarında -hendek ve barikat- sivil halkı bir t&uuml;rl&uuml; sokağa indiremeyen, g&uuml;venlik g&uuml;&ccedil;lerinden de b&uuml;y&uuml;k bir darbe yiyen PKK,&nbsp; son bir hamle olarak &Ouml;calan&rsquo;ın yakalanıp T&uuml;rkiye&rsquo;ye getirildiği tarih olan 15 Şubat&rsquo;ı hedef aldı. PKK medyası ve KCK &uuml;st d&uuml;zey y&ouml;neticileri g&uuml;nlerdir -kendi ifadeleriyle- &nbsp;<strong>&ldquo;Uluslararası komplonun 18. yılı ve İmralı&rsquo;da devam eden tecridi protesto i&ccedil;in sokaklara inelim&rdquo;</strong> &ccedil;ağrıları yapmaktadır. &nbsp;&nbsp;</p> <p>Cemil Bayık, Yeni &Ouml;zg&uuml;r Politika&rsquo;da K&uuml;rt&ccedil;e yayınlanan d&uuml;nk&uuml; <strong>&rdquo;Ji &Icirc;mral&icirc; Heta Ciz&icirc;r&ecirc; C&icirc;had-i Ekber&rdquo; (İmralı&rsquo;dan Cizre&rsquo;ye kadar Cihad-ı Ekber) </strong>başlıklı yazısında, İmralı sakini &Ouml;calan&rsquo;ın durumunu Şeyh Sait ile ilişkilendirmeye &ccedil;alışmaktadır.&nbsp; H&acirc;lbuki &Ouml;calan Şeyh Sait i&ccedil;in; <em>&ldquo;O d&ouml;nem T&uuml;rklerin de işbirlik&ccedil;i kesimleri var. Şeyh Sait, K&uuml;rt ulusal kurtuluş&ccedil;usu değildir, din ağırlıklı feodal otonomicidir.&rdquo; i</em>fadesini kullanmıştır. &nbsp;(29 Eyl&uuml;l 2004 tarihli Avukat G&ouml;r&uuml;şme Notları&rsquo;ndan) Yine bir başka g&ouml;r&uuml;şmesinde<em>, &quot;1806&#39;da S&uuml;leymaniye&#39;de Abdurrahman Paşa İngilizlere kapıyı a&ccedil;tı. Abdurrahman Paşa ile başlayan bu s&uuml;re&ccedil; Berzenci, Şeyh Sait, 1946&#39;da da Barzanilerle devam etti. Sonra Talabani&#39;ye uzandı. Ve bug&uuml;n bu devam etmektedir&rdquo;</em> diyor. &nbsp;(10 Nisan 2009 tarihli Avukat G&ouml;r&uuml;şme Notları&rsquo;ndan)</p> <p>Marksist-Leninist ideoloji temelinde kurulan PKK, İslam&rsquo;ı; -&Ouml;calan&rsquo;ın tarifiyle-&nbsp; <strong><em>&ldquo;İslamlık, K&uuml;rd&uuml;n beyninde ve y&uuml;reğinde milli ink&acirc;rı hazırlayan ve kaleyi i&ccedil;ten fethetme rol&uuml; oynayan bir &lsquo;Truva Atı&rsquo; gibidir.&quot;</em></strong> (A. &Ouml;calan K&uuml;rdistan Devriminin Yolu, Manifesto; s.25 ) diye tanımlarımken, şehir merkezlerinde devam ettirdikleri hendek savaşlarını K&uuml;rtlere <strong>Cihad-ı Ekber</strong> olarak yutturmaya &ccedil;alışıyorlar. Anlaşılan Cemil Bayık da din ve dini şahsiyetler &uuml;zerinden takiyecilik yapmaya başlamıştır.</p> <p>K&uuml;rt&ccedil;e yayınlanan yazısında KCK Y&uuml;r&uuml;tme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık, <em>&ldquo;R&ecirc;ber Apo C&icirc;hadi Ekber a li &Icirc;mraliy&ecirc; m&icirc;na xwe gihandina rastiya şer&ecirc; ji bo gel&ecirc; Kurd &icirc;fade kiriye. R&ecirc;ber Apo, şert &ucirc; merc &ccedil;i dibin bila e dixwaze ku gel&ecirc; Kurd li gund, bajarok &ucirc; bajar&ecirc;n xwe li ber xwe bidin&rdquo;</em> T&uuml;rk&ccedil;esi:&nbsp; <em>(&Ouml;nder Apo, İmralı&rsquo;daki kendini olgunlaştırma faaliyetini K&uuml;rt halkı i&ccedil;in bir Cihad-ı Ekber olarak değerlendirmiştir. Şartlar ne olursa olsun, &Ouml;nder Apo; k&ouml;y, İl&ccedil;e ve şehirlerdeki halkımızın direnmesini istemektedir.)</em> Ger&ccedil;ekte &Ouml;calan b&ouml;yle bir &ccedil;ağrısı bulunmamaktadır. &Ouml;calan&rsquo;ın son &uuml;&ccedil; yılın Nevruzlarındaki a&ccedil;ıklama ve &ccedil;ağrıları herkes&ccedil;e malumdur. &Ouml;calan, silah ve şiddetin sona ermesi gerektiğini ifade ederek, sivil siyasetin g&uuml;&ccedil;lendirilmesi gerektiğini s&ouml;ylememiş miydi?</p> <p>Şahsımın, &Ouml;calan hakkındaki d&uuml;ş&uuml;ncelerimiz nettir. Yazı ve kitaplarımız ortadadır. Ama KCK &uuml;st d&uuml;zey y&ouml;neticileri, kendi başarısızlıklarını &Ouml;calan savunuculuğu yaparak perdelemeye &ccedil;alışmaktadırlar. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; &Ouml;calan ismi kendi tabanları &uuml;zerindeki en etkili ara&ccedil;tır.</p> <p>T&uuml;rkiye&rsquo;nin, t&uuml;m b&ouml;lgeyi kucaklayacak bir siyaset dili kullanarak,&nbsp; yeni stratejiler belirlemesi gerekmektedir. B&ouml;yle bir strateji b&ouml;lgede etkinleşmeye başlayan Şii-Selefi-Vehabi tesirini de kıracaktır.&nbsp; &nbsp;</p>
Ekleme Tarihi: 12 Şubat 2016 - Cuma

Suriye’nin Geleceği ve PKK’nın “15 Şubat” Beklentisi

<p>T&uuml;rkiye g&uuml;ndemini uzun zamandan beri işgal eden Suriye&rsquo;deki i&ccedil; savaş ve PKK&rsquo;nın şehir savaşları, uzun bir m&uuml;ddet daha g&uuml;ndemimizin ilk sıralarını işgal edeceğe benziyor. Suriye politikasında T&uuml;rkiye&rsquo;yi yalnızlaştıran Batı,&nbsp; (ABD, AB ve Rusya) PKK konusunda da her zaman olduğu gibi ikiy&uuml;zl&uuml; politikalar izlemeye devam etmektedir.</p> <p>&nbsp;12 Kasım 2015 tarihli <strong>&ldquo;G-20 Zirvesi ve T&uuml;rkiye&rdquo;</strong> başlıklı yazımızda o g&uuml;nk&uuml; konjonkt&uuml;r&uuml;,&nbsp; <em>&ldquo;Suriye&rsquo;ye y&ouml;nelik bir kara harek&acirc;tının konuşulduğu bu g&uuml;nlerde, T&uuml;rkiye&rsquo;nin ABD ile muhtemel ortak bir kara harek&acirc;tına katılması, T&uuml;rkiye&rsquo;yi Suriye bataklığına g&ouml;mecektir. Suriye&rsquo;ye girmek demek tabir yerinde ise emperyalizmin kucağına d&uuml;şmek demektir. D&uuml;nyanın iki s&uuml;per g&uuml;c&uuml;n&uuml;n (ABD ve Rusya) Suriye&rsquo;de kendi menfaatleri &ccedil;er&ccedil;evesinde birbiriyle uyumlu hareket etmesi ne anlama geliyor? Rusya&rsquo;nın Suriye&rsquo;deki savaşa m&uuml;dahil olmasından sonra Suriye&rsquo;nin toprak b&uuml;t&uuml;nl&uuml;ğ&uuml;nden bahsetmek imk&acirc;nsız h&acirc;le gelmiştir. Rusya Suriye&rsquo;ye Esed iktidarına destek olmaktan &ouml;te Akdeniz&rsquo;e &ccedil;ıkış kapısı olan Lazkiye&rsquo;deki varlığını devam ettirmek i&ccedil;in girmiştir ve bu varlığını devam ettirmek i&ccedil;in her t&uuml;rl&uuml; riski g&ouml;ze alacaktır. Rusya&rsquo;nın &lsquo;Esed&rsquo;li ge&ccedil;iş&rsquo; i&ccedil;in hazırladığı ve altı aylık s&uuml;receği &ouml;ng&ouml;ren planı, bu tezimizi doğrulamaktadır&rdquo;</em> diyerek ifade etmiştik.&nbsp; &nbsp;(<a href="http://mehmetmemdoglu.blogspot.com.tr/2015/11/g-20-zirvesi-ve-turkiye.html">http://mehmetmemdoglu.blogspot.com.tr/2015/11/g-20-zirvesi-ve-turkiye.html</a>)</p> <p>G-20 zirvesi sonrasındaki gelişmelere bakıldığında, hava sahamızı ihlal eden Rus savaş u&ccedil;ağının, savaş u&ccedil;aklarımız tarafından d&uuml;ş&uuml;r&uuml;lmesi, T&uuml;rkiye&rsquo;nin; Batı&rsquo;nın PYD&rsquo;yi Cenevre toplantıları d&acirc;hil etmek istemesini veto etmesi,&nbsp; Rusya&rsquo;nın başta Halep olmak &uuml;zere hedef g&ouml;zetmeksizin sivilleri katletmesine karşı BM, ABD ve t&uuml;m d&uuml;nyanın sessiz kalması, &nbsp;ABD&rsquo;nin ısrarla &ldquo;PYD bizim i&ccedil;in ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;t&uuml; değildir&rdquo; demesi ve ABD&rsquo;nin; PKK&rsquo;nın Suriye&rsquo;de yeni Kandilcikler oluşturmasına g&ouml;z yummaktadır. ABD, Kobani&rsquo;nin Orta Doğu&rsquo;nun yeni vir&uuml;s&uuml; olan IŞİD tarafından işgal edilmek istendiği 2014 yılının Eyl&uuml;l ve Ekim aylarında da benzer bir a&ccedil;ıklama yapmış ve T&uuml;rkiye&rsquo;yi bir kez daha y&uuml;z&uuml;st&uuml; bırakmıştı.</p> <p>Geldiğimiz nokta, o g&uuml;nk&uuml; değerlendirmelerimizin maalesef, bizi bir kez daha haklı &ccedil;ıkarmıştır. B&ouml;lgede yaşanan son gelişmeler, &ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki s&uuml;re&ccedil;te de Suriye meselesinin T&uuml;rkiye a&ccedil;ısından &ccedil;ok daha zorlu ge&ccedil;eceğinin habercisi niteliğindedir.</p> <p>Ve PKK&rsquo;nın devam ettirdiği hendek savaşları!...</p> <p>Hatırlanacağı &uuml;zere, &Ouml;calan 01 Ekim 2014 tarihinde HDP milletvekilleri ile yapmış olduğu g&ouml;r&uuml;şmede, <strong>&ldquo;Koban&ecirc; kuşatması, sadece K&uuml;rt halkının demokratik kazanımlarını hedeflemekle kalmayıp T&uuml;rkiye&rsquo;yi de yeni bir darbe s&uuml;recine sokacaktır&rdquo;</strong> s&ouml;zleriyle, &nbsp;o d&ouml;nemki olayların başlangıcı olan fitili ateşleyerek t&uuml;m sorumluluğu &uuml;stlenmişti.</p> <p>Kandil, &Ouml;calan&rsquo;ın bu a&ccedil;ıklamasından g&uuml;&ccedil; ve destek alarak 6-8 Ekim&rsquo;de T&uuml;rkiye&rsquo;de estirilen ter&ouml;r&uuml; planlamış, HPD ise bu olaylarda PKK&rsquo;nın yaktığı ateşe su yerine, bir kez benzin d&ouml;km&uuml;şt&uuml;.</p> <p>Şehir savaşlarında -hendek ve barikat- sivil halkı bir t&uuml;rl&uuml; sokağa indiremeyen, g&uuml;venlik g&uuml;&ccedil;lerinden de b&uuml;y&uuml;k bir darbe yiyen PKK,&nbsp; son bir hamle olarak &Ouml;calan&rsquo;ın yakalanıp T&uuml;rkiye&rsquo;ye getirildiği tarih olan 15 Şubat&rsquo;ı hedef aldı. PKK medyası ve KCK &uuml;st d&uuml;zey y&ouml;neticileri g&uuml;nlerdir -kendi ifadeleriyle- &nbsp;<strong>&ldquo;Uluslararası komplonun 18. yılı ve İmralı&rsquo;da devam eden tecridi protesto i&ccedil;in sokaklara inelim&rdquo;</strong> &ccedil;ağrıları yapmaktadır. &nbsp;&nbsp;</p> <p>Cemil Bayık, Yeni &Ouml;zg&uuml;r Politika&rsquo;da K&uuml;rt&ccedil;e yayınlanan d&uuml;nk&uuml; <strong>&rdquo;Ji &Icirc;mral&icirc; Heta Ciz&icirc;r&ecirc; C&icirc;had-i Ekber&rdquo; (İmralı&rsquo;dan Cizre&rsquo;ye kadar Cihad-ı Ekber) </strong>başlıklı yazısında, İmralı sakini &Ouml;calan&rsquo;ın durumunu Şeyh Sait ile ilişkilendirmeye &ccedil;alışmaktadır.&nbsp; H&acirc;lbuki &Ouml;calan Şeyh Sait i&ccedil;in; <em>&ldquo;O d&ouml;nem T&uuml;rklerin de işbirlik&ccedil;i kesimleri var. Şeyh Sait, K&uuml;rt ulusal kurtuluş&ccedil;usu değildir, din ağırlıklı feodal otonomicidir.&rdquo; i</em>fadesini kullanmıştır. &nbsp;(29 Eyl&uuml;l 2004 tarihli Avukat G&ouml;r&uuml;şme Notları&rsquo;ndan) Yine bir başka g&ouml;r&uuml;şmesinde<em>, &quot;1806&#39;da S&uuml;leymaniye&#39;de Abdurrahman Paşa İngilizlere kapıyı a&ccedil;tı. Abdurrahman Paşa ile başlayan bu s&uuml;re&ccedil; Berzenci, Şeyh Sait, 1946&#39;da da Barzanilerle devam etti. Sonra Talabani&#39;ye uzandı. Ve bug&uuml;n bu devam etmektedir&rdquo;</em> diyor. &nbsp;(10 Nisan 2009 tarihli Avukat G&ouml;r&uuml;şme Notları&rsquo;ndan)</p> <p>Marksist-Leninist ideoloji temelinde kurulan PKK, İslam&rsquo;ı; -&Ouml;calan&rsquo;ın tarifiyle-&nbsp; <strong><em>&ldquo;İslamlık, K&uuml;rd&uuml;n beyninde ve y&uuml;reğinde milli ink&acirc;rı hazırlayan ve kaleyi i&ccedil;ten fethetme rol&uuml; oynayan bir &lsquo;Truva Atı&rsquo; gibidir.&quot;</em></strong> (A. &Ouml;calan K&uuml;rdistan Devriminin Yolu, Manifesto; s.25 ) diye tanımlarımken, şehir merkezlerinde devam ettirdikleri hendek savaşlarını K&uuml;rtlere <strong>Cihad-ı Ekber</strong> olarak yutturmaya &ccedil;alışıyorlar. Anlaşılan Cemil Bayık da din ve dini şahsiyetler &uuml;zerinden takiyecilik yapmaya başlamıştır.</p> <p>K&uuml;rt&ccedil;e yayınlanan yazısında KCK Y&uuml;r&uuml;tme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık, <em>&ldquo;R&ecirc;ber Apo C&icirc;hadi Ekber a li &Icirc;mraliy&ecirc; m&icirc;na xwe gihandina rastiya şer&ecirc; ji bo gel&ecirc; Kurd &icirc;fade kiriye. R&ecirc;ber Apo, şert &ucirc; merc &ccedil;i dibin bila e dixwaze ku gel&ecirc; Kurd li gund, bajarok &ucirc; bajar&ecirc;n xwe li ber xwe bidin&rdquo;</em> T&uuml;rk&ccedil;esi:&nbsp; <em>(&Ouml;nder Apo, İmralı&rsquo;daki kendini olgunlaştırma faaliyetini K&uuml;rt halkı i&ccedil;in bir Cihad-ı Ekber olarak değerlendirmiştir. Şartlar ne olursa olsun, &Ouml;nder Apo; k&ouml;y, İl&ccedil;e ve şehirlerdeki halkımızın direnmesini istemektedir.)</em> Ger&ccedil;ekte &Ouml;calan b&ouml;yle bir &ccedil;ağrısı bulunmamaktadır. &Ouml;calan&rsquo;ın son &uuml;&ccedil; yılın Nevruzlarındaki a&ccedil;ıklama ve &ccedil;ağrıları herkes&ccedil;e malumdur. &Ouml;calan, silah ve şiddetin sona ermesi gerektiğini ifade ederek, sivil siyasetin g&uuml;&ccedil;lendirilmesi gerektiğini s&ouml;ylememiş miydi?</p> <p>Şahsımın, &Ouml;calan hakkındaki d&uuml;ş&uuml;ncelerimiz nettir. Yazı ve kitaplarımız ortadadır. Ama KCK &uuml;st d&uuml;zey y&ouml;neticileri, kendi başarısızlıklarını &Ouml;calan savunuculuğu yaparak perdelemeye &ccedil;alışmaktadırlar. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; &Ouml;calan ismi kendi tabanları &uuml;zerindeki en etkili ara&ccedil;tır.</p> <p>T&uuml;rkiye&rsquo;nin, t&uuml;m b&ouml;lgeyi kucaklayacak bir siyaset dili kullanarak,&nbsp; yeni stratejiler belirlemesi gerekmektedir. B&ouml;yle bir strateji b&ouml;lgede etkinleşmeye başlayan Şii-Selefi-Vehabi tesirini de kıracaktır.&nbsp; &nbsp;</p>
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.