Türkler, Kürtler ve Cumhuriyet
<p>600 yıllık Osmanlı Devleti’nin parçalanmasının altında hep yabancı sermaye, bu sermayeye yön verenlerini parmağı ve gizli teşkilatların Osmanlı aleyhindeki entrikaları yatmaktadır. Osmanlı bakiyesi altındaki milletlerin çoğu “haçlı politikaları” olan bu entrikaları göremeyerek ayrı devletçikler kurmuşlardır.</p>
<p>Birinci Dünya Savaşı’ndan mağlubiyetle ayrılan Osmanlı Devleti, İtilaf Devletleri tarafından bölüşülmek istenmiştir. Anadolu’da yaşayan Müslüman tebaa (Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Arap, Boşnak...) Mustafa Kemal’in önderliğinde sırt sırta, omuz omuza vererek sürdürdüğü var olma mücadelesini, 29 Ekim 1923’te ilan ettikleri Cumhuriyet ile taçlandırmıştır. Bu birliktelikte ana unsur “din” olmuştur.</p>
<p>Cumhuriyetin ilanından hemen sonra, Osmanlı’nın son dönemlerindeki İttihat ve Terakki hükümetlerinin merkeziyetçi politika ve uygulamaları sahiplenilmiş, Cumhuriyet’e en büyük desteği veren Kürtler yok hükmünde sayılmış, ilerleyen yıllarda sorunun çözümüne yönelik pansuman tedbirlere müracaat edilmiş olsa da en nihayet, sorun çözülemeyerek “Kürt Sorunu” olarak bizlere miras kalmıştır. Sorun sadece Kürtlerin değil, Türkiye’yi ilgilendiren bir iç sorundur.</p>
<p>92 yıllık Cumhuriyet Türkiyesi’nin acil çözüm bekleyen sorunlar zincirinin en önemli halkalarından birisi, iç barışı tesis etmektir. Gelinen aşamada, “Kürt Sorunu” Irak ve Suriye’deki iç karışıklıklar nedeniyle bölgesel bir sorun olmaktan da çıkarak uluslararası bir boyut kazanmıştır. Türkiye, son yıllardaki demokratikleşme çabalarıyla “Kürt Sorunu”nun çözümüne yönelik büyük bir mesafe kaydetmiştir. Bugün karşımızda duran sorun, uluslararası derin yapılanmalar tarafından desteklenen bir “terör” sorunudur.</p>
<p>Geleceğin Türkiyesi’ne sahip olacak genç nesillerin zihni gerçeklerden uzak, yalan yanlış kasıtlı bilgilerle doldurulmak istenmektedir. Bunu engellemenin tek yolu, gençliğimizi doğru bir tarih bilinci ile bilgilendirmekten geçmektedir. Özellikle Kürt gençlerinin bugünü daha iyi anlayabilmeleri için, başta İngiliz ve Ruslar olmak üzere, Batılı ülkelerin 1825’li yıllardan sonra Kürtlere yönelik politikalarını iyi öğrenmeleri gerekmektedir.</p>
<p>Çevremizde ve dünyada yaşanan tüm olumsuz gelişmeler rağmen, demokratik gelişmesini sağlamış, iç barışını tesis etmiş, bireysel hak ve özgürlükleri kanun ile teminat altına almış, ekonomik kalkınma hamlesini sağlayarak, bölgesine istikrar ve refahı getirmiş bir model ülke olmak zorundayız. </p>
<p>Cumhuriyet’imizin kuruluşunun 92. yılını tebrik ediyor, bizler bu vatan toprağını bırakmak için can vermiş aziz şehitlerimizi rahmetle anıyor, kahraman gazilerimize şükranlarımı sunuyorum.</p>
<p>Artısı ve eksisiyle, tarihini bilmeyen bir millet, geleceğini de doğru bir şekilde inşa edemez.</p>
<p>Allah bu millete bir daha Kurtuluş Savaşı yaşatmasın.</p>
Ekleme
Tarihi: 29 Ekim 2015 - Perşembe
Türkler, Kürtler ve Cumhuriyet
<p>600 yıllık Osmanlı Devleti’nin parçalanmasının altında hep yabancı sermaye, bu sermayeye yön verenlerini parmağı ve gizli teşkilatların Osmanlı aleyhindeki entrikaları yatmaktadır. Osmanlı bakiyesi altındaki milletlerin çoğu “haçlı politikaları” olan bu entrikaları göremeyerek ayrı devletçikler kurmuşlardır.</p>
<p>Birinci Dünya Savaşı’ndan mağlubiyetle ayrılan Osmanlı Devleti, İtilaf Devletleri tarafından bölüşülmek istenmiştir. Anadolu’da yaşayan Müslüman tebaa (Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Arap, Boşnak...) Mustafa Kemal’in önderliğinde sırt sırta, omuz omuza vererek sürdürdüğü var olma mücadelesini, 29 Ekim 1923’te ilan ettikleri Cumhuriyet ile taçlandırmıştır. Bu birliktelikte ana unsur “din” olmuştur.</p>
<p>Cumhuriyetin ilanından hemen sonra, Osmanlı’nın son dönemlerindeki İttihat ve Terakki hükümetlerinin merkeziyetçi politika ve uygulamaları sahiplenilmiş, Cumhuriyet’e en büyük desteği veren Kürtler yok hükmünde sayılmış, ilerleyen yıllarda sorunun çözümüne yönelik pansuman tedbirlere müracaat edilmiş olsa da en nihayet, sorun çözülemeyerek “Kürt Sorunu” olarak bizlere miras kalmıştır. Sorun sadece Kürtlerin değil, Türkiye’yi ilgilendiren bir iç sorundur.</p>
<p>92 yıllık Cumhuriyet Türkiyesi’nin acil çözüm bekleyen sorunlar zincirinin en önemli halkalarından birisi, iç barışı tesis etmektir. Gelinen aşamada, “Kürt Sorunu” Irak ve Suriye’deki iç karışıklıklar nedeniyle bölgesel bir sorun olmaktan da çıkarak uluslararası bir boyut kazanmıştır. Türkiye, son yıllardaki demokratikleşme çabalarıyla “Kürt Sorunu”nun çözümüne yönelik büyük bir mesafe kaydetmiştir. Bugün karşımızda duran sorun, uluslararası derin yapılanmalar tarafından desteklenen bir “terör” sorunudur.</p>
<p>Geleceğin Türkiyesi’ne sahip olacak genç nesillerin zihni gerçeklerden uzak, yalan yanlış kasıtlı bilgilerle doldurulmak istenmektedir. Bunu engellemenin tek yolu, gençliğimizi doğru bir tarih bilinci ile bilgilendirmekten geçmektedir. Özellikle Kürt gençlerinin bugünü daha iyi anlayabilmeleri için, başta İngiliz ve Ruslar olmak üzere, Batılı ülkelerin 1825’li yıllardan sonra Kürtlere yönelik politikalarını iyi öğrenmeleri gerekmektedir.</p>
<p>Çevremizde ve dünyada yaşanan tüm olumsuz gelişmeler rağmen, demokratik gelişmesini sağlamış, iç barışını tesis etmiş, bireysel hak ve özgürlükleri kanun ile teminat altına almış, ekonomik kalkınma hamlesini sağlayarak, bölgesine istikrar ve refahı getirmiş bir model ülke olmak zorundayız. </p>
<p>Cumhuriyet’imizin kuruluşunun 92. yılını tebrik ediyor, bizler bu vatan toprağını bırakmak için can vermiş aziz şehitlerimizi rahmetle anıyor, kahraman gazilerimize şükranlarımı sunuyorum.</p>
<p>Artısı ve eksisiyle, tarihini bilmeyen bir millet, geleceğini de doğru bir şekilde inşa edemez.</p>
<p>Allah bu millete bir daha Kurtuluş Savaşı yaşatmasın.</p>
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.