Mehmet Nuri BİNGÖL
Köşe Yazarı
Mehmet Nuri BİNGÖL
 

SÜRGÜNDEKİ ÇEÇENYA, NUR ÜSTAD VE SİYAHTAN TURKUAZA KOŞMAK YAZARI MEHMET NURİ BİNGÖL’LE MÜLAKAT

<p>ERTEKİN- Sayın Bing&ouml;l, &ccedil;eşitli sitelerdeki r&ouml;portajlarınızda &ouml;z ge&ccedil;mişinizi bulmak m&uuml;mk&uuml;n, ama bir de bunu sizden dinlesek&hellip;<br /> &nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; BİNG&Ouml;L-1961 yılında Şanlıurfa&rsquo;nın Birecik il&ccedil;esinde doğdum. İlk ve orta eğitimimi il&ccedil;emde tamamladıktan sonra, 1982&rsquo;de İstanbul &Uuml;niversitesi Edebiyat Fak&uuml;ltesi, Yeni T&uuml;rk Edebiyatı B&ouml;l&uuml;m&uuml;nden mezun oldum. Tez konum, &ldquo;Tarık Buğra&rsquo;nın Romanları &Uuml;zerinde Bir Tahlil Denemesi&rsquo;ni,&nbsp; Prof. Dr. Mehmet Kaplan&rsquo;ın g&ouml;zetiminde yaptım. Bazı yayın organlarında&nbsp; hik&acirc;ye ve denemelerim ile &ldquo;Kafkasya&rsquo;da Sarp Ufuklar&rdquo; başlıklı yarım kalan roman &ccedil;alışmam da vardır. Bir m&uuml;ddet Tasvir gazetesinde hizmet verdim, gazetenin k&uuml;lt&uuml;r-edebiyat sayfasının d&uuml;zenlenmesi ve haftalık eki Elif K&uuml;lt&uuml;r ilavesinin hazırlanmasında &ccedil;alıştım. Daha sonra ulusal bir gazetede S&uuml;rg&uuml;nde Tırmanış-I, S&uuml;rg&uuml;nde Tırmanış-II, Yokuşta isimli &uuml;&ccedil; romanım tefrika edildi. S&uuml;rg&uuml;ndeki &Ccedil;e&ccedil;enya (1996) ise yayımlanan ilk romanım oldu. Roman 2000 yılında ikinci baskısını yaptı. &ldquo;47 Yıldır Mezar Yeri Tartışılan Nur &Uuml;stad&rdquo; kitabım 2002. Evli ve d&ouml;rt &ccedil;ocuk babasıyım, &uuml;&ccedil; torunum var. Daha &ouml;nce ulusal &ouml;l&ccedil;ekli bir gazetede haftalık olarak yazarken şimdi&nbsp; internet sitelerinde k&ouml;şelerim var. Son kitabım (hik&acirc;yeler) Siyahtan Turkuaza Koşmak (15 Temmuz)&rsquo;u neşreden KYD yayımevinde incelenen iki roman &ccedil;alışmam da mevcut.&nbsp;</p> <p>ERTEKİN- Hayat hik&acirc;yenizi &ouml;nceki sorumdan ve k&ouml;şe yazılarının altındaki bibliyografyadan ayrıntılı olarak &ouml;ğreniyoruz ama bir de sizin ağzınızdan dinleyebilir miyiz?</p> <p>BİNG&Ouml;L:&nbsp; Kronolojik hayat hik&acirc;yemi,&nbsp; başlangı&ccedil; ve muhayyel bir bitiş noktasından ibaret g&ouml;r&uuml;yorum. Bu sorunuz i&ccedil;in tekrarlıyayım, T&uuml;rk Dili ve Edebiyatı &ouml;ğretmeniyim. &Ouml;ğretmenim dememe bakmayın, g&ouml;r&uuml;ş&uuml;me g&ouml;re her meslek sahibi eğer kendini &ldquo;mezara kadar&rdquo; &ouml;ğrenci bilmezse, hi&ccedil;bir işte muvaffak olamaz. Mesela d&ouml;nerli olarak okuduğum beş kitap var elimde. Bence&nbsp; sanat, edebiyatla uğraşan birinin hayatını edebiyat ve d&uuml;ş&uuml;nce &acirc;lemi teşkil etmelidir. O zaviyeden bakınca hayatımı &ouml;n d&ouml;rd&uuml;nc&uuml; yaşımdan itibaren başlatıyorum. İlk şiirimi, o yaşımda yayımladım &ccedil;&uuml;nk&uuml;; bu alışkanlık, hik&acirc;ye sahasındaki &ccedil;alışmalarıma basamak oldu. Ardından bir &ldquo;ulusal&rdquo; gazetenin a&ccedil;tığı hik&acirc;ye yarışmasında 3. olunca cesaretim arttı. Daha sonra bilhassa hik&acirc;ye &ccedil;alışmalarım s&uuml;rd&uuml;. O devirde yazdıklarımın &ccedil;oğuna hik&acirc;ye denemesi diye baktığımdan hemen hemen hi&ccedil;birini koruyamadım. İstanbul Edebiyat Fak&uuml;ltesini kazanınca bu &ccedil;alışmalarım hayat safhasına daha manalı şekilde &ccedil;ıktı.Tefrika edilen kimi roman &ccedil;alışmalarım da&nbsp; bu devreye rastlar. İstanbul Gen&ccedil;lik Teşkilatı b&uuml;nyesinde &ccedil;ıkarılan K&ouml;pr&uuml; dergisinin iki yıl g&ouml;n&uuml;ll&uuml; edit&ouml;rl&uuml;ğ&uuml;n&uuml; yaptım.&nbsp; Mezuniyetten sonra altı ay &ccedil;alıştığım &ldquo;ulusal&rdquo; &ouml;l&ccedil;ekli bir gazetenin edebiyat servisindeydim. Neşredilen romanım S&uuml;rg&uuml;ndeki &Ccedil;e&ccedil;enya&rsquo;yı ilk g&ouml;rev yerim Şaphane&rsquo;de, Nur &Uuml;stad ve Siyahtan Turkuaza Koşmak (15 Temmuz) ise Birecik&rsquo;te kaleme aldım.</p> <p>ERTEKİN- Size bir de klasik bir soru soralım. Sizce sanat sanat i&ccedil;in midir, yoksa toplum i&ccedil;in mi?</p> <p>&nbsp; &nbsp; &nbsp;BİNG&Ouml;L: Bu suali, &ldquo;Tavuk mu yumurtadan &ccedil;ıkar, yumurta mı tavuktan?&rdquo; demogojisi g&ouml;r&uuml;r&uuml;m; yani bu ikilemi teşkil eden eleştirmenleri... Sanat hadisesini ne estetikten ne de insandan; dolayısıyla, insanın organize şekli olan cemiyetten koparamazsınız. Fak&uuml;lteden Hocam Mehmet Kaplan&rsquo;a bir hik&acirc;yemi okumuştum. &Ouml;yk&uuml; biraz romantizm kokuyor, biraz da toplum hayatına pek kesif bakıyordu. Ayrıca, ele alınan vaka da &uuml;lkemizle ilgili değildi; hadise, Polonya&rsquo;daki h&uuml;rriyet hareketlerini &ouml;zg&uuml;nl&uuml;kle vermeye &ccedil;alışıyordu. Ben okurken Hoca, Osmanlıca bir metni latin harflerine aktarıyor; arada bir de g&ouml;zl&uuml;ğ&uuml;n&uuml;n &uuml;zerinden bakıyordu.</p> <p>ERTEKİN &ndash; Hik&acirc;yenizi beğendi mi?</p> <p>&nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp;BİNG&Ouml;L:&nbsp; Pek değil. &Uuml;slup ve &ouml;zg&uuml;nl&uuml;ğ&uuml; takdirle beraber, &ldquo;Buradaki hadisede biz yokuz Nuri&rdquo; dedi; &ldquo;toprağımızın kokusunu veren bir realizm bulunmuyor burada. Tarık Buğra&rsquo;nın ilk romanı da bu hik&acirc;ye gibi &uuml;lke dışını anlatıyor, İtalya&rsquo;da ge&ccedil;iyordu hadiseler. Adı, Siyah Kehribar&rsquo;dı; bilirsin.&nbsp; Sana dediğim ve yaptığım tenkidin aynısını ona da yaptım , &uuml;&ccedil; yıl sonra K&uuml;&ccedil;&uuml;k Ağa&rsquo;yı, o şaheser romanı yazdı. Senin de bu vatanın realitesini anlatan ve Stendhal&rsquo;ın Kızıl ve Kara&rsquo;sı gibi bir roman yazmanı &ccedil;ok isterdim.&rdquo;</p> <p>ERTEKİN&ndash;&nbsp; Bu isteği ger&ccedil;ekleştirebildiniz mi?</p> <p>&nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; BİNG&Ouml;L: Neşredilmiş kitaplarımdan biri roman ger&ccedil;i, hem realizm hem romantizm kokan b&ouml;l&uuml;mleri var; &ldquo;S&uuml;rg&uuml;ndeki &Ccedil;e&ccedil;enya.&rdquo;&nbsp; İlk baskısı, 1996&rsquo;nın o k&acirc;bus gibi g&uuml;nlerinde yapıldı; ikinci baskısı 2000 yılında. 2002&rsquo;de basılan kitabım Nur &Uuml;stad ise bir b&uuml;y&uuml;k fikir ve dava adamı Bedi&uuml;zzaman&rsquo;ın tarih&ccedil;esinden aldığım intibalarla yazdığım deneme ve bir ka&ccedil; hikayemin derlemesiydi. S&uuml;rg&uuml;ndeki &Ccedil;e&ccedil;enya&rsquo;nın baskısı kalmadı, Kaplan hocamın istediği yapıda bir romana ulaşamadım anlayacağınız. Daha &ouml;nceki &ldquo;Kafkasya&rsquo;da Sarp Ufuklar&rdquo;, &ldquo;Yokuşta Tırmanış-1 ve 2&rdquo;, &ldquo;Yokuşta&rdquo; tefrikalarıma birer m&uuml;svedde diye bakıyorum.</p> <p>ERTEKİN- Bazı vakitler yazma &ccedil;alışmalarında tıkanmalarınız olur mu?</p> <p>BİNG&Ouml;L: Kadim dostum romancı-araştırmacı H&uuml;seyin Yılmaz&rsquo;ın şu ifadelerini hatırladım sorunuzla. &ldquo;Dostlar sanıyorlar ki, sarp dağlara, yaylalara sadece spor olsun diye gidiyorum. Hayır, asıl maksad zihin ve g&ouml;n&uuml;l berraklığı yakalamak. Mesela &ccedil;oktandır yazmaya &ccedil;alıştığım Kader romanını son seyahatimde zihnen tamamlama imk&acirc;n ve ilhamı buldum. Kaleme almak kolay iş&hellip;&rdquo;</p> <p>Bunlardan biri, yaklaşık &uuml;&ccedil; yıldan beri elimde olan roman &ccedil;alışmamda g&ouml;r&uuml;len telif tembelliğimdir. Bir de Reşat Nuri G&uuml;ntekin&rsquo;in, yazma tekniğini beyan ettiği satırlar beni rahatlatır biraz; &ldquo;Konu, pek ilkel şekilde aklıma gelir. Hi&ccedil;bir zaman, hemen derhal bu konunun planını yapıp da yazmaya başladığım vaki değildir. Bulduğum konuyu, zihnimde bir kenara atarım. Onu francala hamuru gibi kendi kendine kabarması i&ccedil;in uzun m&uuml;ddet bırakırım. &Ccedil;ok defa aradan bir&ccedil;ok senenin ge&ccedil;tiği de olur. Bu m&uuml;ddet zarfında konuda bazı ilaveler yaparım. Bazı kısımlarını atarım, &ccedil;ıkarırım.&rdquo;</p> <p>Mecburi ama gen&ccedil; nesille uğraşıldığı i&ccedil;in kutsi bir g&ouml;rev olan &ouml;ğretmenlik vazifemden dolayı seyahat imk&acirc;nım olduk&ccedil;a sınırlı. Bu a&ccedil;ığı kapamak i&ccedil;in benim de kaynak eserler ve edebi roman, hik&acirc;ye, deneme kitapları arasında okuma gezintileri yapmam gerekli.</p> <p>ERTEKİN&ndash; Sizinle yapılan bir r&ouml;portajda &ldquo;hik&acirc;ye&rdquo; &ccedil;alışmalarınızı daha &ccedil;ok sevdiğinizi s&ouml;yl&uuml;yorsunuz. Bunun sebebini belirtir misini?</p> <p>&nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; BİNG&Ouml;L: Hik&acirc;ye daha &ouml;zl&uuml; bir &ccedil;alışma. Tıpkı şiirde olduğu gibi, hik&acirc;yeyi telif ederken de kelimeleri se&ccedil;iyor, ses ahengine dikkat edici elemelerden ge&ccedil;iriyor, hik&acirc;yenin b&uuml;t&uuml;nl&uuml;ğ&uuml;ne tam manasıyla hakim olduğunuzdan daha eleyici olabiliyorsunuz. Kısa s&uuml;rede ortaya &ccedil;ıktığı i&ccedil;in de neşir noktasından&nbsp; doyuma ulaşıyorsunuz. Roman &ouml;yle mi h&acirc;lbuki; ilk kitaplaşan romanımı, meslek meşgalesi ve kimi dış tesirlerden dolayı, ancak on yılda tamamlayıp, &uuml;&ccedil; yılda neşrini sağlayabildim.</p> <p>ERTEKİN &ndash; Şimdi nelerle uğraşıyorsunuz?</p> <p>&nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp;BİNG&Ouml;L: İlk başta mesleğimle elbet. Bu salgın d&ouml;neminde canlı ders hazırlıklarım oluyor. Daha &ouml;nce bahsettiğim romanlarımı tashih ediyorum, k&ouml;şe yazılarımla ilgileniyorum; beş g&uuml;nde bir de olsa... Sonra da kimi &ccedil;alışmalarla. Elimdeki kitaplardan biri&nbsp; ise Mehmet Kaplan hocanın g&ouml;sterdiği hedefe yaklaşmaya &ccedil;alışan roman denemesi.</p> <p>ERTEKİN&ndash; Yayın &acirc;lemi ve gazete d&uuml;nyasını nasıl g&ouml;r&uuml;yorsunuz?</p> <p>&nbsp; &nbsp; BİNG&Ouml;L: Dostlarım &uuml;zerlerine almasınlar, mill&icirc; ya da değil, t&uuml;m gazeteleri birer propaganda aracı veya &ccedil;ıkaran grupların &uuml;st&uuml;nl&uuml;k davasına hizmetk&acirc;r birer broş&uuml;r olarak g&ouml;rmekteyim. Bundan dolayı - bir dostun yazdığı g&uuml;nlerin dışında- hi&ccedil;birini almıyor, gerekirse internetten okuyorum. Hele kitaplar&hellip; Bir kısmı sadece ekonomik gaye g&ouml;zetilerek basılıyor, bu y&uuml;zden de seviyeleri&nbsp; d&uuml;ş&uuml;yor elbet. Bu, aynı zamanda mill&icirc; k&uuml;lt&uuml;rden pop&uuml;list anlayışlara kaydığımızın da işareti.</p> <p>ERTEKİN-Biraz da yeni eseriniz hakkında bilgi istesem...</p> <p>BİNG&Ouml;L-&nbsp; 13 Hikayeden m&uuml;teşekkil hik&acirc;yelerin hepsi alt başlık olan 15 Temmuz direnişini değil, bazıları da o direniş azmini hazırlayan manevi, moral atmosferi yansıtıyor. &Ouml;ğrenciler i&ccedil;in de hem imla hem de anlatım noktasından g&uuml;zel bir &ouml;rnek olacağı kanatındayım. Rabbim izin verirse bir fikir kitabının da hazırlığı i&ccedil;indeyim. Başka bir kitap i&ccedil;in elimde beş hikayem daha var ama biraz zenginleşmesini beklemeliyim.</p> <p>ERTEKİN&ndash; Sorularımıza cevap verdiğiniz i&ccedil;in teşekk&uuml;r ederim.</p> <p>&nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp;BİNG&Ouml;L: Aslında ben teşekk&uuml;r ederim. Gen&ccedil; kabiliyetlere şunu da demek isterim ki &ldquo;Y&uuml;zeysel&rdquo; okumadan ziyade, &ldquo;tahlilci-&ccedil;&ouml;z&uuml;mlemeci&rdquo; bakışla okumalar, bence &ldquo;kişisel&rdquo; gelişim a&ccedil;ısından da gereklidir. K&uuml;lliyat bırakmış zatları takip etmek ve eserlerine bir b&uuml;t&uuml;n olarak bakmak zaruri. Mesela Yahya Kemal&rsquo;in b&uuml;t&uuml;n eserlerinden mana &ccedil;ıkarmak dururken filan şiirindeki bir mısrayla onun hakkında karar vermek, en azından insafsızlıktır; m&uuml;nevver kişilere yakışmaz bu bakış.&rdquo;</p>
Ekleme Tarihi: 28 Şubat 2021 - Pazar

SÜRGÜNDEKİ ÇEÇENYA, NUR ÜSTAD VE SİYAHTAN TURKUAZA KOŞMAK YAZARI MEHMET NURİ BİNGÖL’LE MÜLAKAT

<p>ERTEKİN- Sayın Bing&ouml;l, &ccedil;eşitli sitelerdeki r&ouml;portajlarınızda &ouml;z ge&ccedil;mişinizi bulmak m&uuml;mk&uuml;n, ama bir de bunu sizden dinlesek&hellip;<br /> &nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; BİNG&Ouml;L-1961 yılında Şanlıurfa&rsquo;nın Birecik il&ccedil;esinde doğdum. İlk ve orta eğitimimi il&ccedil;emde tamamladıktan sonra, 1982&rsquo;de İstanbul &Uuml;niversitesi Edebiyat Fak&uuml;ltesi, Yeni T&uuml;rk Edebiyatı B&ouml;l&uuml;m&uuml;nden mezun oldum. Tez konum, &ldquo;Tarık Buğra&rsquo;nın Romanları &Uuml;zerinde Bir Tahlil Denemesi&rsquo;ni,&nbsp; Prof. Dr. Mehmet Kaplan&rsquo;ın g&ouml;zetiminde yaptım. Bazı yayın organlarında&nbsp; hik&acirc;ye ve denemelerim ile &ldquo;Kafkasya&rsquo;da Sarp Ufuklar&rdquo; başlıklı yarım kalan roman &ccedil;alışmam da vardır. Bir m&uuml;ddet Tasvir gazetesinde hizmet verdim, gazetenin k&uuml;lt&uuml;r-edebiyat sayfasının d&uuml;zenlenmesi ve haftalık eki Elif K&uuml;lt&uuml;r ilavesinin hazırlanmasında &ccedil;alıştım. Daha sonra ulusal bir gazetede S&uuml;rg&uuml;nde Tırmanış-I, S&uuml;rg&uuml;nde Tırmanış-II, Yokuşta isimli &uuml;&ccedil; romanım tefrika edildi. S&uuml;rg&uuml;ndeki &Ccedil;e&ccedil;enya (1996) ise yayımlanan ilk romanım oldu. Roman 2000 yılında ikinci baskısını yaptı. &ldquo;47 Yıldır Mezar Yeri Tartışılan Nur &Uuml;stad&rdquo; kitabım 2002. Evli ve d&ouml;rt &ccedil;ocuk babasıyım, &uuml;&ccedil; torunum var. Daha &ouml;nce ulusal &ouml;l&ccedil;ekli bir gazetede haftalık olarak yazarken şimdi&nbsp; internet sitelerinde k&ouml;şelerim var. Son kitabım (hik&acirc;yeler) Siyahtan Turkuaza Koşmak (15 Temmuz)&rsquo;u neşreden KYD yayımevinde incelenen iki roman &ccedil;alışmam da mevcut.&nbsp;</p> <p>ERTEKİN- Hayat hik&acirc;yenizi &ouml;nceki sorumdan ve k&ouml;şe yazılarının altındaki bibliyografyadan ayrıntılı olarak &ouml;ğreniyoruz ama bir de sizin ağzınızdan dinleyebilir miyiz?</p> <p>BİNG&Ouml;L:&nbsp; Kronolojik hayat hik&acirc;yemi,&nbsp; başlangı&ccedil; ve muhayyel bir bitiş noktasından ibaret g&ouml;r&uuml;yorum. Bu sorunuz i&ccedil;in tekrarlıyayım, T&uuml;rk Dili ve Edebiyatı &ouml;ğretmeniyim. &Ouml;ğretmenim dememe bakmayın, g&ouml;r&uuml;ş&uuml;me g&ouml;re her meslek sahibi eğer kendini &ldquo;mezara kadar&rdquo; &ouml;ğrenci bilmezse, hi&ccedil;bir işte muvaffak olamaz. Mesela d&ouml;nerli olarak okuduğum beş kitap var elimde. Bence&nbsp; sanat, edebiyatla uğraşan birinin hayatını edebiyat ve d&uuml;ş&uuml;nce &acirc;lemi teşkil etmelidir. O zaviyeden bakınca hayatımı &ouml;n d&ouml;rd&uuml;nc&uuml; yaşımdan itibaren başlatıyorum. İlk şiirimi, o yaşımda yayımladım &ccedil;&uuml;nk&uuml;; bu alışkanlık, hik&acirc;ye sahasındaki &ccedil;alışmalarıma basamak oldu. Ardından bir &ldquo;ulusal&rdquo; gazetenin a&ccedil;tığı hik&acirc;ye yarışmasında 3. olunca cesaretim arttı. Daha sonra bilhassa hik&acirc;ye &ccedil;alışmalarım s&uuml;rd&uuml;. O devirde yazdıklarımın &ccedil;oğuna hik&acirc;ye denemesi diye baktığımdan hemen hemen hi&ccedil;birini koruyamadım. İstanbul Edebiyat Fak&uuml;ltesini kazanınca bu &ccedil;alışmalarım hayat safhasına daha manalı şekilde &ccedil;ıktı.Tefrika edilen kimi roman &ccedil;alışmalarım da&nbsp; bu devreye rastlar. İstanbul Gen&ccedil;lik Teşkilatı b&uuml;nyesinde &ccedil;ıkarılan K&ouml;pr&uuml; dergisinin iki yıl g&ouml;n&uuml;ll&uuml; edit&ouml;rl&uuml;ğ&uuml;n&uuml; yaptım.&nbsp; Mezuniyetten sonra altı ay &ccedil;alıştığım &ldquo;ulusal&rdquo; &ouml;l&ccedil;ekli bir gazetenin edebiyat servisindeydim. Neşredilen romanım S&uuml;rg&uuml;ndeki &Ccedil;e&ccedil;enya&rsquo;yı ilk g&ouml;rev yerim Şaphane&rsquo;de, Nur &Uuml;stad ve Siyahtan Turkuaza Koşmak (15 Temmuz) ise Birecik&rsquo;te kaleme aldım.</p> <p>ERTEKİN- Size bir de klasik bir soru soralım. Sizce sanat sanat i&ccedil;in midir, yoksa toplum i&ccedil;in mi?</p> <p>&nbsp; &nbsp; &nbsp;BİNG&Ouml;L: Bu suali, &ldquo;Tavuk mu yumurtadan &ccedil;ıkar, yumurta mı tavuktan?&rdquo; demogojisi g&ouml;r&uuml;r&uuml;m; yani bu ikilemi teşkil eden eleştirmenleri... Sanat hadisesini ne estetikten ne de insandan; dolayısıyla, insanın organize şekli olan cemiyetten koparamazsınız. Fak&uuml;lteden Hocam Mehmet Kaplan&rsquo;a bir hik&acirc;yemi okumuştum. &Ouml;yk&uuml; biraz romantizm kokuyor, biraz da toplum hayatına pek kesif bakıyordu. Ayrıca, ele alınan vaka da &uuml;lkemizle ilgili değildi; hadise, Polonya&rsquo;daki h&uuml;rriyet hareketlerini &ouml;zg&uuml;nl&uuml;kle vermeye &ccedil;alışıyordu. Ben okurken Hoca, Osmanlıca bir metni latin harflerine aktarıyor; arada bir de g&ouml;zl&uuml;ğ&uuml;n&uuml;n &uuml;zerinden bakıyordu.</p> <p>ERTEKİN &ndash; Hik&acirc;yenizi beğendi mi?</p> <p>&nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp;BİNG&Ouml;L:&nbsp; Pek değil. &Uuml;slup ve &ouml;zg&uuml;nl&uuml;ğ&uuml; takdirle beraber, &ldquo;Buradaki hadisede biz yokuz Nuri&rdquo; dedi; &ldquo;toprağımızın kokusunu veren bir realizm bulunmuyor burada. Tarık Buğra&rsquo;nın ilk romanı da bu hik&acirc;ye gibi &uuml;lke dışını anlatıyor, İtalya&rsquo;da ge&ccedil;iyordu hadiseler. Adı, Siyah Kehribar&rsquo;dı; bilirsin.&nbsp; Sana dediğim ve yaptığım tenkidin aynısını ona da yaptım , &uuml;&ccedil; yıl sonra K&uuml;&ccedil;&uuml;k Ağa&rsquo;yı, o şaheser romanı yazdı. Senin de bu vatanın realitesini anlatan ve Stendhal&rsquo;ın Kızıl ve Kara&rsquo;sı gibi bir roman yazmanı &ccedil;ok isterdim.&rdquo;</p> <p>ERTEKİN&ndash;&nbsp; Bu isteği ger&ccedil;ekleştirebildiniz mi?</p> <p>&nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; BİNG&Ouml;L: Neşredilmiş kitaplarımdan biri roman ger&ccedil;i, hem realizm hem romantizm kokan b&ouml;l&uuml;mleri var; &ldquo;S&uuml;rg&uuml;ndeki &Ccedil;e&ccedil;enya.&rdquo;&nbsp; İlk baskısı, 1996&rsquo;nın o k&acirc;bus gibi g&uuml;nlerinde yapıldı; ikinci baskısı 2000 yılında. 2002&rsquo;de basılan kitabım Nur &Uuml;stad ise bir b&uuml;y&uuml;k fikir ve dava adamı Bedi&uuml;zzaman&rsquo;ın tarih&ccedil;esinden aldığım intibalarla yazdığım deneme ve bir ka&ccedil; hikayemin derlemesiydi. S&uuml;rg&uuml;ndeki &Ccedil;e&ccedil;enya&rsquo;nın baskısı kalmadı, Kaplan hocamın istediği yapıda bir romana ulaşamadım anlayacağınız. Daha &ouml;nceki &ldquo;Kafkasya&rsquo;da Sarp Ufuklar&rdquo;, &ldquo;Yokuşta Tırmanış-1 ve 2&rdquo;, &ldquo;Yokuşta&rdquo; tefrikalarıma birer m&uuml;svedde diye bakıyorum.</p> <p>ERTEKİN- Bazı vakitler yazma &ccedil;alışmalarında tıkanmalarınız olur mu?</p> <p>BİNG&Ouml;L: Kadim dostum romancı-araştırmacı H&uuml;seyin Yılmaz&rsquo;ın şu ifadelerini hatırladım sorunuzla. &ldquo;Dostlar sanıyorlar ki, sarp dağlara, yaylalara sadece spor olsun diye gidiyorum. Hayır, asıl maksad zihin ve g&ouml;n&uuml;l berraklığı yakalamak. Mesela &ccedil;oktandır yazmaya &ccedil;alıştığım Kader romanını son seyahatimde zihnen tamamlama imk&acirc;n ve ilhamı buldum. Kaleme almak kolay iş&hellip;&rdquo;</p> <p>Bunlardan biri, yaklaşık &uuml;&ccedil; yıldan beri elimde olan roman &ccedil;alışmamda g&ouml;r&uuml;len telif tembelliğimdir. Bir de Reşat Nuri G&uuml;ntekin&rsquo;in, yazma tekniğini beyan ettiği satırlar beni rahatlatır biraz; &ldquo;Konu, pek ilkel şekilde aklıma gelir. Hi&ccedil;bir zaman, hemen derhal bu konunun planını yapıp da yazmaya başladığım vaki değildir. Bulduğum konuyu, zihnimde bir kenara atarım. Onu francala hamuru gibi kendi kendine kabarması i&ccedil;in uzun m&uuml;ddet bırakırım. &Ccedil;ok defa aradan bir&ccedil;ok senenin ge&ccedil;tiği de olur. Bu m&uuml;ddet zarfında konuda bazı ilaveler yaparım. Bazı kısımlarını atarım, &ccedil;ıkarırım.&rdquo;</p> <p>Mecburi ama gen&ccedil; nesille uğraşıldığı i&ccedil;in kutsi bir g&ouml;rev olan &ouml;ğretmenlik vazifemden dolayı seyahat imk&acirc;nım olduk&ccedil;a sınırlı. Bu a&ccedil;ığı kapamak i&ccedil;in benim de kaynak eserler ve edebi roman, hik&acirc;ye, deneme kitapları arasında okuma gezintileri yapmam gerekli.</p> <p>ERTEKİN&ndash; Sizinle yapılan bir r&ouml;portajda &ldquo;hik&acirc;ye&rdquo; &ccedil;alışmalarınızı daha &ccedil;ok sevdiğinizi s&ouml;yl&uuml;yorsunuz. Bunun sebebini belirtir misini?</p> <p>&nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; BİNG&Ouml;L: Hik&acirc;ye daha &ouml;zl&uuml; bir &ccedil;alışma. Tıpkı şiirde olduğu gibi, hik&acirc;yeyi telif ederken de kelimeleri se&ccedil;iyor, ses ahengine dikkat edici elemelerden ge&ccedil;iriyor, hik&acirc;yenin b&uuml;t&uuml;nl&uuml;ğ&uuml;ne tam manasıyla hakim olduğunuzdan daha eleyici olabiliyorsunuz. Kısa s&uuml;rede ortaya &ccedil;ıktığı i&ccedil;in de neşir noktasından&nbsp; doyuma ulaşıyorsunuz. Roman &ouml;yle mi h&acirc;lbuki; ilk kitaplaşan romanımı, meslek meşgalesi ve kimi dış tesirlerden dolayı, ancak on yılda tamamlayıp, &uuml;&ccedil; yılda neşrini sağlayabildim.</p> <p>ERTEKİN &ndash; Şimdi nelerle uğraşıyorsunuz?</p> <p>&nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp;BİNG&Ouml;L: İlk başta mesleğimle elbet. Bu salgın d&ouml;neminde canlı ders hazırlıklarım oluyor. Daha &ouml;nce bahsettiğim romanlarımı tashih ediyorum, k&ouml;şe yazılarımla ilgileniyorum; beş g&uuml;nde bir de olsa... Sonra da kimi &ccedil;alışmalarla. Elimdeki kitaplardan biri&nbsp; ise Mehmet Kaplan hocanın g&ouml;sterdiği hedefe yaklaşmaya &ccedil;alışan roman denemesi.</p> <p>ERTEKİN&ndash; Yayın &acirc;lemi ve gazete d&uuml;nyasını nasıl g&ouml;r&uuml;yorsunuz?</p> <p>&nbsp; &nbsp; BİNG&Ouml;L: Dostlarım &uuml;zerlerine almasınlar, mill&icirc; ya da değil, t&uuml;m gazeteleri birer propaganda aracı veya &ccedil;ıkaran grupların &uuml;st&uuml;nl&uuml;k davasına hizmetk&acirc;r birer broş&uuml;r olarak g&ouml;rmekteyim. Bundan dolayı - bir dostun yazdığı g&uuml;nlerin dışında- hi&ccedil;birini almıyor, gerekirse internetten okuyorum. Hele kitaplar&hellip; Bir kısmı sadece ekonomik gaye g&ouml;zetilerek basılıyor, bu y&uuml;zden de seviyeleri&nbsp; d&uuml;ş&uuml;yor elbet. Bu, aynı zamanda mill&icirc; k&uuml;lt&uuml;rden pop&uuml;list anlayışlara kaydığımızın da işareti.</p> <p>ERTEKİN-Biraz da yeni eseriniz hakkında bilgi istesem...</p> <p>BİNG&Ouml;L-&nbsp; 13 Hikayeden m&uuml;teşekkil hik&acirc;yelerin hepsi alt başlık olan 15 Temmuz direnişini değil, bazıları da o direniş azmini hazırlayan manevi, moral atmosferi yansıtıyor. &Ouml;ğrenciler i&ccedil;in de hem imla hem de anlatım noktasından g&uuml;zel bir &ouml;rnek olacağı kanatındayım. Rabbim izin verirse bir fikir kitabının da hazırlığı i&ccedil;indeyim. Başka bir kitap i&ccedil;in elimde beş hikayem daha var ama biraz zenginleşmesini beklemeliyim.</p> <p>ERTEKİN&ndash; Sorularımıza cevap verdiğiniz i&ccedil;in teşekk&uuml;r ederim.</p> <p>&nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp;BİNG&Ouml;L: Aslında ben teşekk&uuml;r ederim. Gen&ccedil; kabiliyetlere şunu da demek isterim ki &ldquo;Y&uuml;zeysel&rdquo; okumadan ziyade, &ldquo;tahlilci-&ccedil;&ouml;z&uuml;mlemeci&rdquo; bakışla okumalar, bence &ldquo;kişisel&rdquo; gelişim a&ccedil;ısından da gereklidir. K&uuml;lliyat bırakmış zatları takip etmek ve eserlerine bir b&uuml;t&uuml;n olarak bakmak zaruri. Mesela Yahya Kemal&rsquo;in b&uuml;t&uuml;n eserlerinden mana &ccedil;ıkarmak dururken filan şiirindeki bir mısrayla onun hakkında karar vermek, en azından insafsızlıktır; m&uuml;nevver kişilere yakışmaz bu bakış.&rdquo;</p>
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.