ALLAH BİRLİK VE BERABERLİĞİMİZİ BOZMASIN.
ALLAH BİRLİK VE BERABERLİĞİMİZİ BOZMASIN.
Beraber olalım...
Safları sık tutalım, sık tutalım ki aramıza şeytan veya şeytanlar girmesin deriz.
Deriz demesine de o şeytanların kardeşlerimizin ve kardeşliğimizin arasına girmemesi için ne yapıyor veya yapmaya çalışıyoruz acaba?
Kardeşliğin gereği olarak her ve er kişilerin birinci vazifesi ise, aralarındaki muhabbet, ittihad ve tesanüdü tam sağlamaktır. Yani omuz omuza verip, bir hareket etmektir. Aksi takdirde ise yapılan veya yapılacak olan bütün hizmetlere büyük zararlar verilebilir.
Bunun yanında aramızda ki, güveni itimadı, yok etmeyelim. Yoksa dağılırız. Yok oluruz.
Yani:
GÜVEN VE İTİMAT.
Bunun en güzel örneği her davranışta olduğu gibi saadet asrında görmek mümkündür.
İki delikanlı bir adamın koluna girip Hazreti Ömer'e getirirler
"Ya Ömer! Bu adam bizim babamızı öldürdü kısas isteriz" derler.
Mahkeme kurulur adama son isteği sorulur.
Adam: "Eşim ve çocuklarımı 3 günlük yolda bıraktım benden haber bekliyorlar. Müsaade edin onlar ile helalleşeyim"
Hazreti Ömer: "İdam kararın verildi. Sen 3 günlük yola gitmek için izin istiyorsun. Nasıl güvenelim sana?"
Adam: "Ya Ömer" der ve İsra süresi 34.ayeti okur.
"Söz verenler verdikleri sözden mükelleftir. Yarın huzuru mahşer de hesaba çekilecektir."
Hazreti Ömer; "Peki. Fakat yerine bir kefil almamız lazım.
Sen gelmezssen onu idam edecez."
Adam ordaki kalabalığa sorar kefil olacak olan var mı?
Kalabalıktan ses yoktur.
En arkadan biri elini kaldırır ve
"Ben olurum Ya Ömer" der.
Bakarlar ki bu kişi Hazreri Ebu Zer'dir.
Herkes şaşkın
"Ya Ebu Zer neye kefil olduğunu biliyorsun değil mi?"
der Hazreti Ömer
"Bırakın gitsin adamı ben kefilim" der yine Ebu Zer.
Adam biniyor atına uzaklaşıyor.
3 gün herkes adamı konuşuyor gelecek mi gelmiyecek mi? Mescitte bile gündem oluyor.
Akşam namazına yakın uzaktan bir atlı geliyor.
Hazreti Ömer: "Be adam neden geldin?"
Adam: "Demesinler ki Müslümanlar söz veripte sözlerini tutmuyorlar diye geldim."
Ölen adamın çocukları söz ister bu defa.
"Ya Ömer biz kısas hakkımızdan vazgeçtik."
Hazreti Ömer:
"Peki neden affediyorsunuz babanızı öldüren bu adamı?"
"Ya Ömer demesinler ki Müslümanların arasında merhamet yok oldu!"
Ebu Zer'e dönüp;
"Sen bu adamın neyine, nasıl inandın da kefil oldun?"
Hazreti Ebu Zer;
"Ya Ömer demesinler ki Müslümanların arasında güven, itimad kaybolmuş. Onun için kefil oldum" der.
Bir olalım...
Birlikte olalım...
Kardeş olalım.
Muhabbet, İttihat ve ittifak içerisinde olalım.
Aramızda, güveni itimadı, yok etmeyelim.
Yoksa...
Yoksa dağılırız.
Yok oluruz.
ALLAH birlik ve beraberliğimizi bozmasın.. Selam ve dua ile.
Amiiinnn.
Bülent ERTEKİN
Ekleme
Tarihi: 16 Ocak 2023 - Pazartesi
ALLAH BİRLİK VE BERABERLİĞİMİZİ BOZMASIN.
ALLAH BİRLİK VE BERABERLİĞİMİZİ BOZMASIN.
Beraber olalım...
Safları sık tutalım, sık tutalım ki aramıza şeytan veya şeytanlar girmesin deriz.
Deriz demesine de o şeytanların kardeşlerimizin ve kardeşliğimizin arasına girmemesi için ne yapıyor veya yapmaya çalışıyoruz acaba?
Kardeşliğin gereği olarak her ve er kişilerin birinci vazifesi ise, aralarındaki muhabbet, ittihad ve tesanüdü tam sağlamaktır. Yani omuz omuza verip, bir hareket etmektir. Aksi takdirde ise yapılan veya yapılacak olan bütün hizmetlere büyük zararlar verilebilir.
Bunun yanında aramızda ki, güveni itimadı, yok etmeyelim. Yoksa dağılırız. Yok oluruz.
Yani:
GÜVEN VE İTİMAT.
Bunun en güzel örneği her davranışta olduğu gibi saadet asrında görmek mümkündür.
İki delikanlı bir adamın koluna girip Hazreti Ömer'e getirirler
"Ya Ömer! Bu adam bizim babamızı öldürdü kısas isteriz" derler.
Mahkeme kurulur adama son isteği sorulur.
Adam: "Eşim ve çocuklarımı 3 günlük yolda bıraktım benden haber bekliyorlar. Müsaade edin onlar ile helalleşeyim"
Hazreti Ömer: "İdam kararın verildi. Sen 3 günlük yola gitmek için izin istiyorsun. Nasıl güvenelim sana?"
Adam: "Ya Ömer" der ve İsra süresi 34.ayeti okur.
"Söz verenler verdikleri sözden mükelleftir. Yarın huzuru mahşer de hesaba çekilecektir."
Hazreti Ömer; "Peki. Fakat yerine bir kefil almamız lazım.
Sen gelmezssen onu idam edecez."
Adam ordaki kalabalığa sorar kefil olacak olan var mı?
Kalabalıktan ses yoktur.
En arkadan biri elini kaldırır ve
"Ben olurum Ya Ömer" der.
Bakarlar ki bu kişi Hazreri Ebu Zer'dir.
Herkes şaşkın
"Ya Ebu Zer neye kefil olduğunu biliyorsun değil mi?"
der Hazreti Ömer
"Bırakın gitsin adamı ben kefilim" der yine Ebu Zer.
Adam biniyor atına uzaklaşıyor.
3 gün herkes adamı konuşuyor gelecek mi gelmiyecek mi? Mescitte bile gündem oluyor.
Akşam namazına yakın uzaktan bir atlı geliyor.
Hazreti Ömer: "Be adam neden geldin?"
Adam: "Demesinler ki Müslümanlar söz veripte sözlerini tutmuyorlar diye geldim."
Ölen adamın çocukları söz ister bu defa.
"Ya Ömer biz kısas hakkımızdan vazgeçtik."
Hazreti Ömer:
"Peki neden affediyorsunuz babanızı öldüren bu adamı?"
"Ya Ömer demesinler ki Müslümanların arasında merhamet yok oldu!"
Ebu Zer'e dönüp;
"Sen bu adamın neyine, nasıl inandın da kefil oldun?"
Hazreti Ebu Zer;
"Ya Ömer demesinler ki Müslümanların arasında güven, itimad kaybolmuş. Onun için kefil oldum" der.
Bir olalım...
Birlikte olalım...
Kardeş olalım.
Muhabbet, İttihat ve ittifak içerisinde olalım.
Aramızda, güveni itimadı, yok etmeyelim.
Yoksa...
Yoksa dağılırız.
Yok oluruz.
ALLAH birlik ve beraberliğimizi bozmasın.. Selam ve dua ile.
Amiiinnn.
Bülent ERTEKİN
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.