Bülent ERTEKİN
Köşe Yazarı
Bülent ERTEKİN
 

BİZİ ALDATAN BİZDEN DEĞİLDİR.

BİZİ ALDATAN BİZDEN DEĞİLDİR. Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Bize silah çeken bizden değildir. Bize hile yapıp aldatan da bizden değildir." (Müslim, Îmân 164, Fiten 16. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Büyû 50; Tirmizî, Büyû 72; İbni Mâce, Ticârât 36) Müslim'in bir başka rivâyetinde şöyle denilmektedir: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem pazarda bir buğday sergisine uğradı. Elini buğday yığınının içine daldırdı, parmakları ıslandı. Bunun üzerine satıcıya: - "Ey zâhîreci! Bu ıslaklık nedir?" buyurdu. Adam: - Ey Allah'ın Resûlü! Yağmur ıslattı, dedi. Resûl-i Ekrem: - "İnsanların görüp aldanmaması için o ıslak kısmı ekinin üstüne çıkarsaydın ya! Kim bizi aldatırsa, bizden değildir" buyurdu. (Müslim, Îmân 164) Oysa günümüzde bizim gibi, bizden olduğunu düşündüğünüz nice insan hile, aldatma, fesat çıkarma gibi bir mümine yakışmayan o kadar menfi davranışlarda bulunuyor ki gayri ihtiyari Eğer bizler Müslüman isek onlar kim! Onlar Müslüman ise bizler neyiz?” sorusunu sormadan geçmek herhalde mümkün olmasa gerek. Tabii ki her konuda olduğu gibi bu hususta da toptancılık yapıp herkesi aynı kategoriye koymak bizleri de yanlış düşüncelere ve su-i zanlara girmemize vesile olur. Zira öyle güzel insanlar var ki "işte bu millet, bu devlet bu ve bunun gibi adamlar yüzünden sırtı asla ve asla yere gelmez diyorsunuz. Hadise İzmit'te, İzmit Sanayi Sitesinde vuku buluyor. Bizzat yaşayanın ağzından dinlenilmiş olan ibretlik gerçek hayat hikayesini lütfen sonuna kadar okuyun. Uzun makaleler yazmayı beceremiyorum. Lâkin bu konu günümüzün kanayan bir yarası olması nedeniyle biraz uzun oldu. Hakkınızı helâl edin. O halde buyrun; Arabanın sileceklerini değiştirmem gerekiyordu. İzmit Sanayi Sitesi’ne girdim ve gözümün iliştiği ilk aksesuarcının önünde durdum. Hava yağmurlu, silecekler açıktı. Dükkanın önünde rafları düzenleyen esnaf beyefendi “silecekler mi abi” dedi. Çıkan o rahatsız edici sesten çakmıştı vaziyeti. “Mümkünse ses yapmayanından olsun” dedim. “O zaman şu markayı vereyim, en kalitelisi” dedi. Hemen taktı, denedik ve camda su gibi kayıyordu silecekler. Bu sessizliğe gerçekten ihtiyacım varmış. Ama konumuz silecekler değil. Dükkana girince beni karşılayan duvarın bize söylediklerini anlatacağım size. Çünkü çok güzel, çok naif, çok bereketli ve çok nadide bir esnaflığa şahitlik ettim. Önce üzerinde yazılanları tek tek okuduğum duvarın fotoğrafını çektim ve “Geri gelen malı alınız, onda bereket vardır” ne anlama geldiğini sordum esnaf beyefendiye. Kısa sohbetimiz şöyle başladı ve bitti: - “Bazı müşteriler bazen fazladan alıyorlar. Ya da aldıkları parçayı kullanmıyorlar. Belki işlerini görmüyor. Geri getirdiklerinde hiç sormadan sattığımız değerden alıyoruz. Bazen bir yıl sonra getiren de oluyor.” - “Peki bereketi nedir bunun?” - “Bereket sensin abi. Geldin müşterimiz oldun. Bizi gördün. Tanış olduk. Bereket işte budur.” Burası İzmit Sanayi Sitesi’nin Batı girişine yakın Fidan Ticaret. Oto aksesuarcı. Çok büyük değil, 8-10 metrekare belki de. Tabelasına baktım, 1973 yılında açılmış. Neredeyse 50 yıl. Yarım asırdır buradalar. Demek mi zaman da berekettir. Müşteri de mal da çalışan da berekettir. Birçok büyük marka, son birkaç yıldır iade ve değişimleri müşteri hizmetinin yanı sıra PR aracı olarak da kullanıyor. Müşteri memnuniyeti için tanıtım ajanslarına, iş geliştirme danışmanlarına dünyanın parasını ödüyorlar. Üstüne bir de reklam masrafı yapıyorlar. Bu hizmetleri suistimal edilmesin diye de kılı kırk yarıyorlar. Oysa İzmit’te bir oto aksesuarcı esnafı bu hizmeti 50 yıldır ilke edinmiş ve özlü söze dönüşen bir yazıyla duvarında ilan etmiş. “Ben müşterime güveniyorum” demiş ve Hz. Peygamber Efendimizin güzel ahlakıyla da perçinlemiş; “Bizi aldatan bizden değildir.” Altı üstü bir silecek almaya gittim, esnaflığı da güzel ahlakı da görüp çıktım. İyi ki de gitmişim değil mi? Ersin Çelik Evet iyi ki gitmişsiniz. İyi ki bu güzel ibretlik hadiseyi yaşamış ve tüm topluma böyle güzel insanların hâlâ olduğunu bir kez daha görmüş okumuş ve inanmış olduk. Rabb'im sayılarını kat ve kat daim eylesin. Selâm ve dua ile. Bülent Ertekin
Ekleme Tarihi: 14 Ekim 2024 - Pazartesi

BİZİ ALDATAN BİZDEN DEĞİLDİR.

BİZİ ALDATAN BİZDEN DEĞİLDİR. Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Bize silah çeken bizden değildir. Bize hile yapıp aldatan da bizden değildir." (Müslim, Îmân 164, Fiten 16. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Büyû 50; Tirmizî, Büyû 72; İbni Mâce, Ticârât 36) Müslim'in bir başka rivâyetinde şöyle denilmektedir: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem pazarda bir buğday sergisine uğradı. Elini buğday yığınının içine daldırdı, parmakları ıslandı. Bunun üzerine satıcıya: - "Ey zâhîreci! Bu ıslaklık nedir?" buyurdu. Adam: - Ey Allah'ın Resûlü! Yağmur ıslattı, dedi. Resûl-i Ekrem: - "İnsanların görüp aldanmaması için o ıslak kısmı ekinin üstüne çıkarsaydın ya! Kim bizi aldatırsa, bizden değildir" buyurdu. (Müslim, Îmân 164) Oysa günümüzde bizim gibi, bizden olduğunu düşündüğünüz nice insan hile, aldatma, fesat çıkarma gibi bir mümine yakışmayan o kadar menfi davranışlarda bulunuyor ki gayri ihtiyari Eğer bizler Müslüman isek onlar kim! Onlar Müslüman ise bizler neyiz?” sorusunu sormadan geçmek herhalde mümkün olmasa gerek. Tabii ki her konuda olduğu gibi bu hususta da toptancılık yapıp herkesi aynı kategoriye koymak bizleri de yanlış düşüncelere ve su-i zanlara girmemize vesile olur. Zira öyle güzel insanlar var ki "işte bu millet, bu devlet bu ve bunun gibi adamlar yüzünden sırtı asla ve asla yere gelmez diyorsunuz. Hadise İzmit'te, İzmit Sanayi Sitesinde vuku buluyor. Bizzat yaşayanın ağzından dinlenilmiş olan ibretlik gerçek hayat hikayesini lütfen sonuna kadar okuyun. Uzun makaleler yazmayı beceremiyorum. Lâkin bu konu günümüzün kanayan bir yarası olması nedeniyle biraz uzun oldu. Hakkınızı helâl edin. O halde buyrun; Arabanın sileceklerini değiştirmem gerekiyordu. İzmit Sanayi Sitesi’ne girdim ve gözümün iliştiği ilk aksesuarcının önünde durdum. Hava yağmurlu, silecekler açıktı. Dükkanın önünde rafları düzenleyen esnaf beyefendi “silecekler mi abi” dedi. Çıkan o rahatsız edici sesten çakmıştı vaziyeti. “Mümkünse ses yapmayanından olsun” dedim. “O zaman şu markayı vereyim, en kalitelisi” dedi. Hemen taktı, denedik ve camda su gibi kayıyordu silecekler. Bu sessizliğe gerçekten ihtiyacım varmış. Ama konumuz silecekler değil. Dükkana girince beni karşılayan duvarın bize söylediklerini anlatacağım size. Çünkü çok güzel, çok naif, çok bereketli ve çok nadide bir esnaflığa şahitlik ettim. Önce üzerinde yazılanları tek tek okuduğum duvarın fotoğrafını çektim ve “Geri gelen malı alınız, onda bereket vardır” ne anlama geldiğini sordum esnaf beyefendiye. Kısa sohbetimiz şöyle başladı ve bitti: - “Bazı müşteriler bazen fazladan alıyorlar. Ya da aldıkları parçayı kullanmıyorlar. Belki işlerini görmüyor. Geri getirdiklerinde hiç sormadan sattığımız değerden alıyoruz. Bazen bir yıl sonra getiren de oluyor.” - “Peki bereketi nedir bunun?” - “Bereket sensin abi. Geldin müşterimiz oldun. Bizi gördün. Tanış olduk. Bereket işte budur.” Burası İzmit Sanayi Sitesi’nin Batı girişine yakın Fidan Ticaret. Oto aksesuarcı. Çok büyük değil, 8-10 metrekare belki de. Tabelasına baktım, 1973 yılında açılmış. Neredeyse 50 yıl. Yarım asırdır buradalar. Demek mi zaman da berekettir. Müşteri de mal da çalışan da berekettir. Birçok büyük marka, son birkaç yıldır iade ve değişimleri müşteri hizmetinin yanı sıra PR aracı olarak da kullanıyor. Müşteri memnuniyeti için tanıtım ajanslarına, iş geliştirme danışmanlarına dünyanın parasını ödüyorlar. Üstüne bir de reklam masrafı yapıyorlar. Bu hizmetleri suistimal edilmesin diye de kılı kırk yarıyorlar. Oysa İzmit’te bir oto aksesuarcı esnafı bu hizmeti 50 yıldır ilke edinmiş ve özlü söze dönüşen bir yazıyla duvarında ilan etmiş. “Ben müşterime güveniyorum” demiş ve Hz. Peygamber Efendimizin güzel ahlakıyla da perçinlemiş; “Bizi aldatan bizden değildir.” Altı üstü bir silecek almaya gittim, esnaflığı da güzel ahlakı da görüp çıktım. İyi ki de gitmişim değil mi? Ersin Çelik Evet iyi ki gitmişsiniz. İyi ki bu güzel ibretlik hadiseyi yaşamış ve tüm topluma böyle güzel insanların hâlâ olduğunu bir kez daha görmüş okumuş ve inanmış olduk. Rabb'im sayılarını kat ve kat daim eylesin. Selâm ve dua ile. Bülent Ertekin
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.