SENİNKİN DE YER KALDIYSA BAŞIMI KOYSAM VE BİRAZ, DERTLEŞSEK , BABA...
SENİNKİN DE YER KALDIYSA
BAŞIMI KOYSAM VE BİRAZ, DERTLEŞSEK , BABA...
Özlem...
Şair ne güzel ifade etmiş.
Ben seni hâlâ aynı yerde bekliyorum,
Burada yıllarca duran heykellere benziyorum.
Senin yokluğunda ne yapıyorum?
Sadece tekrar geçişini umuyorum
Kime?...
Neden?...
Niye?...
Bilmiyorum baba...
Bildiğim ise seni her zamankin den daha çok özlediğim...
Evlatlarım ile her günü mutlu huzurlu bir ömür sürüyorum. Hamdolsun. En çok sevdiğim ise her birini omuzuma alıp öyle gezmekti.
Şimdi?...
Evlatlar büyüdü, lâkin nesil devam ediyor. Sarı danalar arka arkaya geliyor. En küçüğü bir, abisi beş yaşında. Bu kadar mı? Hayır arkası geliyor baba. Ben ise çok sevdiğim halde omuzlarına alamıyor, üzülüyorum...
Özlüyorum baba...
Minik ellerini yürekleri ile beraber tutup oyuncaklara götürdüğümde hayatımın en güzel, en huzurlu, en mutlu anlarımı torunlarım ile yaşamak istiyorum. Oysa, iki pamuk gibi minik minik elleri değil, sopadan başka bir şey tutamıyorum. Biliyor musun onlar da bazen beni yarı yolda bırakıyor baba...
Özlüyorum baba...
Ne anlatsam...
Ne yazsam bilmiyor, bilemiyorum.
Yüreğim kor halinde...
Yapraklarını döken bir ağaç gibiyim. Dallarından kopan her yaprak gibi ben de...
Ağır ağır iyileşiyor, bağır çağır yaralarım.
Dua, çok ama çok dua ediyorum. Her vakitte. Hele cuma günleri bir başka oluyorum. Kopuyorum baba..
Hani, cuma gününün bu özel vakti için Peygamberimiz(s.a v)
“Onda bir saat vardır; bir kul o saate ererse, Allah’tan her ne istemişse onu Allah kendisine mutlaka verir.” demiş.
O an, ne zaman bilmiyorum. Lâkin bildiğim ve yaptığım en güzel ve huzurlu anda Rabbime iltica ediyor, gözyaşlarım ile bu duayı okuyorum. Biliyorum bir gün duama Rabbim cevap verecek. Biliyorum baba...
Vazgeçmek istemiyorum,
kendimce direniyorum. Neye...
Kime ..
Neden dersen, kronikleşen hastalıklarıma, belki de doktorların direkt demeseler de, dolaylı yoldan " ümidini kes, bu hayata alış!!!" demelerine baş kaldırıyorum.
Bir yanım hâlâ savaşıyor,
Bir yanım çoktan yenik baba...
Özlüyorum Baba...
Omuzumda yüklerim çok, Seninkin de yer kaldıysa
Başımı koysam ve biraz, dertleşsek baba...
Dualarımdasın...
Biliyor musun kaç evlat babasına "SENİ SEVİYORUM BABA" demiştir.
Herhalde pek çoğumuz dememiş, diyememiştir.
İşte şimdi söylüyorum.
SENİ ÇOK SEVİYORUM, BABA...
Ve diyorum ki:
OMUZUMDA YÜKLERİM ÇOK,
SENİNKİN DE YER KALDIYSA
BAŞIMI KOYSAM VE BİRAZ, DERTLEŞSEK...
Bayramınız mübarek olsun,
Selam ve dua ile.
Bülent ERTEKİN
Ekleme
Tarihi: 20 Temmuz 2021 - Salı
SENİNKİN DE YER KALDIYSA BAŞIMI KOYSAM VE BİRAZ, DERTLEŞSEK , BABA...
SENİNKİN DE YER KALDIYSA
BAŞIMI KOYSAM VE BİRAZ, DERTLEŞSEK , BABA...
Özlem...
Şair ne güzel ifade etmiş.
Ben seni hâlâ aynı yerde bekliyorum,
Burada yıllarca duran heykellere benziyorum.
Senin yokluğunda ne yapıyorum?
Sadece tekrar geçişini umuyorum
Kime?...
Neden?...
Niye?...
Bilmiyorum baba...
Bildiğim ise seni her zamankin den daha çok özlediğim...
Evlatlarım ile her günü mutlu huzurlu bir ömür sürüyorum. Hamdolsun. En çok sevdiğim ise her birini omuzuma alıp öyle gezmekti.
Şimdi?...
Evlatlar büyüdü, lâkin nesil devam ediyor. Sarı danalar arka arkaya geliyor. En küçüğü bir, abisi beş yaşında. Bu kadar mı? Hayır arkası geliyor baba. Ben ise çok sevdiğim halde omuzlarına alamıyor, üzülüyorum...
Özlüyorum baba...
Minik ellerini yürekleri ile beraber tutup oyuncaklara götürdüğümde hayatımın en güzel, en huzurlu, en mutlu anlarımı torunlarım ile yaşamak istiyorum. Oysa, iki pamuk gibi minik minik elleri değil, sopadan başka bir şey tutamıyorum. Biliyor musun onlar da bazen beni yarı yolda bırakıyor baba...
Özlüyorum baba...
Ne anlatsam...
Ne yazsam bilmiyor, bilemiyorum.
Yüreğim kor halinde...
Yapraklarını döken bir ağaç gibiyim. Dallarından kopan her yaprak gibi ben de...
Ağır ağır iyileşiyor, bağır çağır yaralarım.
Dua, çok ama çok dua ediyorum. Her vakitte. Hele cuma günleri bir başka oluyorum. Kopuyorum baba..
Hani, cuma gününün bu özel vakti için Peygamberimiz(s.a v)
“Onda bir saat vardır; bir kul o saate ererse, Allah’tan her ne istemişse onu Allah kendisine mutlaka verir.” demiş.
O an, ne zaman bilmiyorum. Lâkin bildiğim ve yaptığım en güzel ve huzurlu anda Rabbime iltica ediyor, gözyaşlarım ile bu duayı okuyorum. Biliyorum bir gün duama Rabbim cevap verecek. Biliyorum baba...
Vazgeçmek istemiyorum,
kendimce direniyorum. Neye...
Kime ..
Neden dersen, kronikleşen hastalıklarıma, belki de doktorların direkt demeseler de, dolaylı yoldan " ümidini kes, bu hayata alış!!!" demelerine baş kaldırıyorum.
Bir yanım hâlâ savaşıyor,
Bir yanım çoktan yenik baba...
Özlüyorum Baba...
Omuzumda yüklerim çok, Seninkin de yer kaldıysa
Başımı koysam ve biraz, dertleşsek baba...
Dualarımdasın...
Biliyor musun kaç evlat babasına "SENİ SEVİYORUM BABA" demiştir.
Herhalde pek çoğumuz dememiş, diyememiştir.
İşte şimdi söylüyorum.
SENİ ÇOK SEVİYORUM, BABA...
Ve diyorum ki:
OMUZUMDA YÜKLERİM ÇOK,
SENİNKİN DE YER KALDIYSA
BAŞIMI KOYSAM VE BİRAZ, DERTLEŞSEK...
Bayramınız mübarek olsun,
Selam ve dua ile.
Bülent ERTEKİN
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.