BİZİM ÇOCUKLUĞUMUZDA KAR YAĞARDI
BİZİM ÇOCUKLUĞUMUZDA KAR YAĞARDI
Bizim çocukluğumuzda kar yağardı, adam boyu. O zaman taşıt azdı; yolları kar kapatınca yamaçtaki sokaklara çıkamazlardı. Yolcular, atlı kızaklarla taşınırdı. Belediyenin kar temizleyen araçları da yoktu, sokaklarda karlar temizlenmezdi. Herkes, küreklerle kapılarının önünü açar, sonra evden eve ince bir yol vurulurdu. Evlerin damı toprak olup, biriken kar kürekle atılırdı. Duvarların yüksekliğinde kar birikirdi.
Okullarda kar tatili yapılmazdı. Bata çıka, sağa sola çarparak açılan aralıktan yürürdük. Soğuktan ellerimiz, yüzümüz kıpkırmızı olur, ayaklarımız ıslanıp morarırdı. Uyuşurduk; defterimiz, kitabımız elimizden düşerdi. Ağlayarak okula girerdik. Kömür sobasının etrafında toplanıp ısınmaya çalışırdık. Çocukluk işte, biraz sonra her şeyi unuturduk.
Okullarda kar tatili olmazdı. Sınıfın mevcudu tamam olunca oturur, öğretmeni beklerdik. Öğretmen sınıfa girince ders başlardı. Sınıfımız sımsıcak, dışarıda kar yağardı. Ben sınıf başkanıydım; dışarının sıcaklığını ölçmek için bir termometre almıştık. Bahçede kavağın dalına asar, havanın sıcaklığını ölçerdik. Ah, o günler; -20 dereceden fazlasını bile gördük.
Bayburt, Veysel Efendi Mahallesi'nde çocukluğum geçti. Dışarıda rüzgâr var, hava çok soğuk. Kar ortasında ince bir yolak. Eve dönüş daha zor. Oturduğumuz Yamaç Sokak'ta hep yokuş çıkacağız; koşmak mümkün değil. Ağlayan arkadaşlarımız olurdu. Eve gelince dakikalarca ısınmaya çalışırdık. Sırtımızda kara önlük, fitilli kumaştan pantolon, yamalıklı çoraplar, ayaklarımızda lastik ayakkabılar... O zaman lastik çizmeyi yalnızca zengin çocukları giyerdi.
Bizim oralarda ayaz, insanı ayakta dondurur. Hava çok soğuk; biz küçüktük. Ne bizi okula götüren vardı, ne de okul çıkışı alan. Üşürdük; hem de nasıl üşürdük. Yine de okuldan geri kalmazdık.
Bizim zamanımızda kar yağardı, hem de adam boyu…
Mahir ADIBEŞ
Ekleme
Tarihi: 17 Şubat 2025 - Pazartesi
BİZİM ÇOCUKLUĞUMUZDA KAR YAĞARDI
BİZİM ÇOCUKLUĞUMUZDA KAR YAĞARDI
Bizim çocukluğumuzda kar yağardı, adam boyu. O zaman taşıt azdı; yolları kar kapatınca yamaçtaki sokaklara çıkamazlardı. Yolcular, atlı kızaklarla taşınırdı. Belediyenin kar temizleyen araçları da yoktu, sokaklarda karlar temizlenmezdi. Herkes, küreklerle kapılarının önünü açar, sonra evden eve ince bir yol vurulurdu. Evlerin damı toprak olup, biriken kar kürekle atılırdı. Duvarların yüksekliğinde kar birikirdi.
Okullarda kar tatili yapılmazdı. Bata çıka, sağa sola çarparak açılan aralıktan yürürdük. Soğuktan ellerimiz, yüzümüz kıpkırmızı olur, ayaklarımız ıslanıp morarırdı. Uyuşurduk; defterimiz, kitabımız elimizden düşerdi. Ağlayarak okula girerdik. Kömür sobasının etrafında toplanıp ısınmaya çalışırdık. Çocukluk işte, biraz sonra her şeyi unuturduk.
Okullarda kar tatili olmazdı. Sınıfın mevcudu tamam olunca oturur, öğretmeni beklerdik. Öğretmen sınıfa girince ders başlardı. Sınıfımız sımsıcak, dışarıda kar yağardı. Ben sınıf başkanıydım; dışarının sıcaklığını ölçmek için bir termometre almıştık. Bahçede kavağın dalına asar, havanın sıcaklığını ölçerdik. Ah, o günler; -20 dereceden fazlasını bile gördük.
Bayburt, Veysel Efendi Mahallesi'nde çocukluğum geçti. Dışarıda rüzgâr var, hava çok soğuk. Kar ortasında ince bir yolak. Eve dönüş daha zor. Oturduğumuz Yamaç Sokak'ta hep yokuş çıkacağız; koşmak mümkün değil. Ağlayan arkadaşlarımız olurdu. Eve gelince dakikalarca ısınmaya çalışırdık. Sırtımızda kara önlük, fitilli kumaştan pantolon, yamalıklı çoraplar, ayaklarımızda lastik ayakkabılar... O zaman lastik çizmeyi yalnızca zengin çocukları giyerdi.
Bizim oralarda ayaz, insanı ayakta dondurur. Hava çok soğuk; biz küçüktük. Ne bizi okula götüren vardı, ne de okul çıkışı alan. Üşürdük; hem de nasıl üşürdük. Yine de okuldan geri kalmazdık.
Bizim zamanımızda kar yağardı, hem de adam boyu…
Mahir ADIBEŞ
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.