Veteriner Hekim MEHMET AKİF ERSOY (3)
<p>Meclis’te İlk Veteriner Hekim </p>
<p>Belgelerde, 1336 Tarihinde (1920) Mehmet Akif’in Öğretmen iken yetkisiz ve izinsiz olarak görevini terk ettiği ve memuriyetine son verildiği, yerine gelecek sene başında Cevat Rüştü’nün tayin edildiği anlaşılmaktadır ki bu tarih Mehmet Akif’in Milli Mücadeleye destek vermek üzere Anadolu’da olduğu ve Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Milletvekili seçildiği döneme denk gelmektedir.</p>
<p>Mehmet Âkif Ankara’ya yapacağı seyahatini sadece damadı Ömer Rıza Doğrul ile yakın arkadaşı Eşref Edip Beylere haber verir. Kendileriyle bir sır tevdi eder gibi konuşur: </p>
<p>“Artık burada duracak zaman değildir. Gidip çalışmak gerekir. Halkın bizim tarafımızdan aydınlatılmasına ihtiyaç varmış. Çağırıyorlar... Ben yarın Ankara’ya hareket ediyorum. Hiç kimsenin haberi olmasın...”</p>
<p>Ankara yolculuğuna oğlu Emin Beyle çıkar. Emin Beyin hatıralarında belirtildiği gibi trenden iner inmez doğru Meclis’in önüne gelirler. Bu sıra bir ziyarete gitmekte olan Mustafa Kemal Paşa ile karşılaşırlar. Mustafa Kemal Paşa Mehmet Âkif’i görünce yaklaşır;</p>
<p>“Sizi bekliyordum efendim; tam zamanında geldiniz. Şimdi görüşmek mümkün olmayacak; ben size ziyarete gelirim."</p>
<p>Mehmet Âkif Ankara’ya gelince Hacı Bayram Camiinde va’za başlar. Milli Mücadeleye katkısı olabilecek şekilde bazı kentleri dolaşır ve o kentlerde vaazlar verir. Kuvâ-yı milliyenin bir İttihatçı hareketi olmadığını anlatır. Eğer vatanı kaybedersek gidecek yerimiz kalmayacağını söyler. Bu savaşın dine ve halifeye hiyanet için yapılmadığını anlatır. Aksine milli mücadelenin bir cihad olduğunu ve bu savaşa katılmanın dinen farz kılındığını aktarır.</p>
<p>O günlerde sözüne güvenilir en önemli İslâm büyüğü olarak Mehmet Âkif’in konuşmaları etkili olur. </p>
<p>Burdur’dan milletvekili seçildiğini belirten mazbatasını alır. Meclis Burdur olarak mazbatayı kabul eder. Birkaç gün sonra Biga’dan mebus seçildiği haberi gelir. Meclis Biga mebusluğu mazbatasını da kabul eder. Ancak Âkif, Biga mebusluğundan istifa ederek Meclise Burdur mebusu olarak girer.</p>
<p> </p>
<p>Bir karakter Abidesi Olarak Mehmet Âkif</p>
<p>Veteriner İşleri Müdür Yardımcısı Mehmet Akif’in sicil dosyasındaki en önemli belge, onun bu görevinden istifa ettiğine dair belgedir 11 Mayıs 1329 tarihli istifa yazısı Mehmet Akif’in farklılığını, benzersizliğini bütün yalınlığı ve güzelliğiyle ortaya koymaktadır.</p>
<p>Akif. «haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır" inancındaydı. Haksızlığa tahammül ettiği ve hele yaltaklanarak menfaat peşinde koştuğu görülmemişti. Veteriner İşleri Müdür Yardımcısı görevini üstlendiği yıllarda Veteriner İşleri Müdürünün bir haksız karar ile azledilmesi üzerine görevinden istifa etti.</p>
<p>Kendisine bu hareketinin sebebi sorulduğunda başkasına yapılan haksızlığa tahammül etmesinin mümkün olmadığını söylüyordu. “Arkadaşıma yapılan haksızlık bana yapılmış demektir” diye 20 yıllık memuriyetine tereddütsüzce veda etmişti.</p>
<p>Şöyle yazıyor Mehmet Akif;</p>
<p> </p>
<p>Ticaret ve Ziraat Nezareti (Bakanlığı) Celilesine</p>
<p>Devletli Efendim Hazretleri</p>
<p>Umûr-ı Baytariye Müdürü (Veteriner İşleri Müdürü) Abdullah Efendi’nin yerden göğe kadar haklı olduğu bakteriyolojihane meselesinden dolayı azli (görevden alınması) üzerine acizleri memuriyetinden sureti katiyede istifa ediyorum. Ol bab da emrü ferman hazreti men lehül emrindir.</p>
<p>Mehmet Akif</p>
<p>Umûr-ı Baytariye Müdür Muavini</p>
<p> </p>
<p>Özellikle makam, mevki ve diğer maddi menfaatler için insanların birbirini ezip geçtiği, birbirlerine olmadık iftiralar attığı, oyunlar kurduğu günümüzde, yaşanan olaylar göz önüne alındığında, Mehmet Akif’in bu tavrı daha çok anlam kazanmakta ve abideleşmektedir.</p>
<p>Öyle ya; boşalan bir kadro ve pozisyon için, iyi ki boşaldı deyip araya ricacı koyarak atanmak varken, o makam sahibine haksızlık yapıldığını düşünüp, böyle bir haksızlığa, kendisi istifa ederek karşı durmak düşüncesi günümüzden ne kadar da uzak! </p>
<p>İşte Mehmet Akif farkı burada, şu mısraların pratiğini ondan daha iyi hayatına uygulayacak kaç kişi var!</p>
<p> </p>
<p>Kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim</p>
<p>Onu dindirmek için kamçı yerim çifte yerim</p>
<p>Adam aldırma da geç git diyemem, aldırırım</p>
<p>Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım</p>
<p><br />
Mahir ADIBEŞ</p>
Ekleme
Tarihi: 25 Mart 2021 - Perşembe
Veteriner Hekim MEHMET AKİF ERSOY (3)
<p>Meclis’te İlk Veteriner Hekim </p>
<p>Belgelerde, 1336 Tarihinde (1920) Mehmet Akif’in Öğretmen iken yetkisiz ve izinsiz olarak görevini terk ettiği ve memuriyetine son verildiği, yerine gelecek sene başında Cevat Rüştü’nün tayin edildiği anlaşılmaktadır ki bu tarih Mehmet Akif’in Milli Mücadeleye destek vermek üzere Anadolu’da olduğu ve Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Milletvekili seçildiği döneme denk gelmektedir.</p>
<p>Mehmet Âkif Ankara’ya yapacağı seyahatini sadece damadı Ömer Rıza Doğrul ile yakın arkadaşı Eşref Edip Beylere haber verir. Kendileriyle bir sır tevdi eder gibi konuşur: </p>
<p>“Artık burada duracak zaman değildir. Gidip çalışmak gerekir. Halkın bizim tarafımızdan aydınlatılmasına ihtiyaç varmış. Çağırıyorlar... Ben yarın Ankara’ya hareket ediyorum. Hiç kimsenin haberi olmasın...”</p>
<p>Ankara yolculuğuna oğlu Emin Beyle çıkar. Emin Beyin hatıralarında belirtildiği gibi trenden iner inmez doğru Meclis’in önüne gelirler. Bu sıra bir ziyarete gitmekte olan Mustafa Kemal Paşa ile karşılaşırlar. Mustafa Kemal Paşa Mehmet Âkif’i görünce yaklaşır;</p>
<p>“Sizi bekliyordum efendim; tam zamanında geldiniz. Şimdi görüşmek mümkün olmayacak; ben size ziyarete gelirim."</p>
<p>Mehmet Âkif Ankara’ya gelince Hacı Bayram Camiinde va’za başlar. Milli Mücadeleye katkısı olabilecek şekilde bazı kentleri dolaşır ve o kentlerde vaazlar verir. Kuvâ-yı milliyenin bir İttihatçı hareketi olmadığını anlatır. Eğer vatanı kaybedersek gidecek yerimiz kalmayacağını söyler. Bu savaşın dine ve halifeye hiyanet için yapılmadığını anlatır. Aksine milli mücadelenin bir cihad olduğunu ve bu savaşa katılmanın dinen farz kılındığını aktarır.</p>
<p>O günlerde sözüne güvenilir en önemli İslâm büyüğü olarak Mehmet Âkif’in konuşmaları etkili olur. </p>
<p>Burdur’dan milletvekili seçildiğini belirten mazbatasını alır. Meclis Burdur olarak mazbatayı kabul eder. Birkaç gün sonra Biga’dan mebus seçildiği haberi gelir. Meclis Biga mebusluğu mazbatasını da kabul eder. Ancak Âkif, Biga mebusluğundan istifa ederek Meclise Burdur mebusu olarak girer.</p>
<p> </p>
<p>Bir karakter Abidesi Olarak Mehmet Âkif</p>
<p>Veteriner İşleri Müdür Yardımcısı Mehmet Akif’in sicil dosyasındaki en önemli belge, onun bu görevinden istifa ettiğine dair belgedir 11 Mayıs 1329 tarihli istifa yazısı Mehmet Akif’in farklılığını, benzersizliğini bütün yalınlığı ve güzelliğiyle ortaya koymaktadır.</p>
<p>Akif. «haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır" inancındaydı. Haksızlığa tahammül ettiği ve hele yaltaklanarak menfaat peşinde koştuğu görülmemişti. Veteriner İşleri Müdür Yardımcısı görevini üstlendiği yıllarda Veteriner İşleri Müdürünün bir haksız karar ile azledilmesi üzerine görevinden istifa etti.</p>
<p>Kendisine bu hareketinin sebebi sorulduğunda başkasına yapılan haksızlığa tahammül etmesinin mümkün olmadığını söylüyordu. “Arkadaşıma yapılan haksızlık bana yapılmış demektir” diye 20 yıllık memuriyetine tereddütsüzce veda etmişti.</p>
<p>Şöyle yazıyor Mehmet Akif;</p>
<p> </p>
<p>Ticaret ve Ziraat Nezareti (Bakanlığı) Celilesine</p>
<p>Devletli Efendim Hazretleri</p>
<p>Umûr-ı Baytariye Müdürü (Veteriner İşleri Müdürü) Abdullah Efendi’nin yerden göğe kadar haklı olduğu bakteriyolojihane meselesinden dolayı azli (görevden alınması) üzerine acizleri memuriyetinden sureti katiyede istifa ediyorum. Ol bab da emrü ferman hazreti men lehül emrindir.</p>
<p>Mehmet Akif</p>
<p>Umûr-ı Baytariye Müdür Muavini</p>
<p> </p>
<p>Özellikle makam, mevki ve diğer maddi menfaatler için insanların birbirini ezip geçtiği, birbirlerine olmadık iftiralar attığı, oyunlar kurduğu günümüzde, yaşanan olaylar göz önüne alındığında, Mehmet Akif’in bu tavrı daha çok anlam kazanmakta ve abideleşmektedir.</p>
<p>Öyle ya; boşalan bir kadro ve pozisyon için, iyi ki boşaldı deyip araya ricacı koyarak atanmak varken, o makam sahibine haksızlık yapıldığını düşünüp, böyle bir haksızlığa, kendisi istifa ederek karşı durmak düşüncesi günümüzden ne kadar da uzak! </p>
<p>İşte Mehmet Akif farkı burada, şu mısraların pratiğini ondan daha iyi hayatına uygulayacak kaç kişi var!</p>
<p> </p>
<p>Kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim</p>
<p>Onu dindirmek için kamçı yerim çifte yerim</p>
<p>Adam aldırma da geç git diyemem, aldırırım</p>
<p>Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım</p>
<p><br />
Mahir ADIBEŞ</p>
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.