BİR EYLEMİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
<p>Türkiye, uzun yıllardan beri terörün her türlüsüyle mücadele etmektedir. Türkiye’nin bu etkin mücadelesi karşısında kimi terör örgütleri marjinalleşmek zorunda kalmışlardır. İşte DHKP/C de marjinalleşen bu örgütlerden bir tanesidir.</p>
<p> </p>
<p>2013 Haziran ayı başına, Türkiye; Taksim-Gezi olaylarını konuştu. Yapmak istediğini anlatamayan bir belediyecilik anlayışı ve bunu fırsat bilerek, farklı kesimleri karşı karşıya getirmek isteyen uluslararası derin yapılanmalar ile Türkiye’deki bağlantıları ve onlara katılan gruplar…</p>
<p> </p>
<p> İşte, DHKP/C ve MLKP gibi örgütler de bu eylemler sırasında ve sonrasında yeniden Türkiye’de gündeme girmişlerdir. Faaliyetleriyle devleti yıkmayı amaç edinen bu iki örgüt, Türkiye'de en çok da Alevi kökenli vatandaşlarımız üzerinde etkili olmuşlardır. Bunu bilen uluslararası derin güçler ve istihbarat örgütleri de DHKP/C, MLKP ve benzer amaçları hedefleyen terör örgütlerine açıktan destek vermeye başladılar.</p>
<p> </p>
<p>Peki, hedeflenen ne?</p>
<p> </p>
<p>Kırılgan bir yapıya sahip olan Türkiye’nin sosyal-düşünsel fay hatlarını yerinden oynatmak, bunun neticesinde de halkı karşı karşıya getirterek kamplara bölmek ve Suriye'de gerçekleştirilmek istenen mezhep çatışmalarına benzer bir ortamı fiiliyata geçirerek, bütün dünyaya "bakın Türkiye'de de mezhep kavgaları yaşanıyor" diyebilmek…</p>
<p> </p>
<p>Hatırlanacağı üzere 21 Eylül 2013 günü, Ankara’da Emniyet Genel Müdürlüğü binası ile Dikmen Caddesi üzerinde bulunan Polisevi binalarına yönelik, DHKP/C mensuplarınca roketatarlı saldırı eylemi gerçekleştirildi. Güvenlik güçlerince aynı gece düzenlenen operasyonlarla; saldırının faillerinden biri ölü, diğeri ise yaralı olarak ele geçirilmişti. (DHKP/C benzer bir saldırıyı da 19 Mart 2013 tarihinde AK Parti Genel Merkezi ile Adalet Bakanlığı’na yönelik olarak gerçekleştirilmişti.)</p>
<p> </p>
<p>Bu eylemin faillerinin kısa bir sürede yakalanmış olması, güvenlik ve istihbarat zafiyeti olduğu gerçeğini ortadan kaldırmaz. Olması gereken, terör örgütleri tarafından planlanan silahlı eylemlerin, fiiliyata geçmeden önce önlenmelidir. Yani karşı istihbarat ve önleyici tedbirler ön planda tutulmalı, bu tür eylemlere fırsat verilmemelidir.</p>
<p> </p>
<p>Bugüne kadar Türkiye’deki derin yapılanmaların ancak 30’u deşifre edilebilmiştir. Bu derin yapılanmaların 70 kadarı ise iş dünyası, finans, güvenlik, bürokrasi v.s. de hâlâ faaldirler. Asıl tehlike, bu derin yapılanmaların bir nevi mutasyona uğrayarak kendilerini siyaset (iktidar partisi dâhil) bürokrasi, güvenlik ve dini cemaatler içerisinde kamufle etmiş olmalarıdır. Derin yapılanmaların varlığı, Türkiye için her zaman potansiyel bir tehlike olarak durmaktadırlar.</p>
<p> </p>
<ul>
<li>PKK'dan ümidini kesen (şimdilik) bu derin yapılanmalar, yedekte beklettikleri DHKP/C'yi sahaya sürmeye başladılar.</li>
</ul>
<p> </p>
<ul>
<li>DHKP/C, Türkiye'de anarşi ve kaos ortamı oluşturmak için, yeni eylem taktikleri ile gündem oluşturmaya çalışacaktır.</li>
</ul>
<p> </p>
<ul>
<li>Son bir yılda gerçekleştirdiği eylemlere bakıldığında, DHKP/C; mevcut yapılanmasıyla bu eylemleri gerçekleştirecek güçte değildir. (İsterseniz buna iç destek deyin, isterseniz dış destek deyin)</li>
</ul>
<p> </p>
<p>DHKP/C’nin yazımıza konu olan son eylemin düşündürdüklerine dönecek olursak:</p>
<p> </p>
<p>DHKP/C tarafından EGM’nin sosyal hizmetler ek binasının 3. katına yönelik gerçekleştirilen eylem, doğru istihbarat ve profesyonelce gerçekleştirilmiş bir eylemdir.</p>
<p> </p>
<p>Sosyal hizmetler binasının, EGM için ne kadar stratejik öneme haiz olduğunu bilen biliyor, (yetkililer varken, bunu açıklamak bize düşmez).</p>
<p> </p>
<p>Sosyal hizmetler binasının EGM için stratejik öneme haiz olduğu bilgisini, (istihbaratı da diyebilirsiniz), DHKP/C’ ye kim ya da kimler sızdırmıştır?</p>
<p> </p>
<p>Bu istihbarat zafiyetinin müsebbipleri kimlerdir?</p>
<p> </p>
<p>Hassas bir dönemden geçtiğimiz bugünlerde, pirincin içerisindeki beyaz taşlara dikkat etmek lazım. Dişlerimizi kırarsa (içimizdeki) bu beyaz taşlar kırabilir.</p>
<p> </p>
<p>Allah fırsat vermesin...</p>
Ekleme
Tarihi: 06 Ekim 2013 - Pazar
BİR EYLEMİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
<p>Türkiye, uzun yıllardan beri terörün her türlüsüyle mücadele etmektedir. Türkiye’nin bu etkin mücadelesi karşısında kimi terör örgütleri marjinalleşmek zorunda kalmışlardır. İşte DHKP/C de marjinalleşen bu örgütlerden bir tanesidir.</p>
<p> </p>
<p>2013 Haziran ayı başına, Türkiye; Taksim-Gezi olaylarını konuştu. Yapmak istediğini anlatamayan bir belediyecilik anlayışı ve bunu fırsat bilerek, farklı kesimleri karşı karşıya getirmek isteyen uluslararası derin yapılanmalar ile Türkiye’deki bağlantıları ve onlara katılan gruplar…</p>
<p> </p>
<p> İşte, DHKP/C ve MLKP gibi örgütler de bu eylemler sırasında ve sonrasında yeniden Türkiye’de gündeme girmişlerdir. Faaliyetleriyle devleti yıkmayı amaç edinen bu iki örgüt, Türkiye'de en çok da Alevi kökenli vatandaşlarımız üzerinde etkili olmuşlardır. Bunu bilen uluslararası derin güçler ve istihbarat örgütleri de DHKP/C, MLKP ve benzer amaçları hedefleyen terör örgütlerine açıktan destek vermeye başladılar.</p>
<p> </p>
<p>Peki, hedeflenen ne?</p>
<p> </p>
<p>Kırılgan bir yapıya sahip olan Türkiye’nin sosyal-düşünsel fay hatlarını yerinden oynatmak, bunun neticesinde de halkı karşı karşıya getirterek kamplara bölmek ve Suriye'de gerçekleştirilmek istenen mezhep çatışmalarına benzer bir ortamı fiiliyata geçirerek, bütün dünyaya "bakın Türkiye'de de mezhep kavgaları yaşanıyor" diyebilmek…</p>
<p> </p>
<p>Hatırlanacağı üzere 21 Eylül 2013 günü, Ankara’da Emniyet Genel Müdürlüğü binası ile Dikmen Caddesi üzerinde bulunan Polisevi binalarına yönelik, DHKP/C mensuplarınca roketatarlı saldırı eylemi gerçekleştirildi. Güvenlik güçlerince aynı gece düzenlenen operasyonlarla; saldırının faillerinden biri ölü, diğeri ise yaralı olarak ele geçirilmişti. (DHKP/C benzer bir saldırıyı da 19 Mart 2013 tarihinde AK Parti Genel Merkezi ile Adalet Bakanlığı’na yönelik olarak gerçekleştirilmişti.)</p>
<p> </p>
<p>Bu eylemin faillerinin kısa bir sürede yakalanmış olması, güvenlik ve istihbarat zafiyeti olduğu gerçeğini ortadan kaldırmaz. Olması gereken, terör örgütleri tarafından planlanan silahlı eylemlerin, fiiliyata geçmeden önce önlenmelidir. Yani karşı istihbarat ve önleyici tedbirler ön planda tutulmalı, bu tür eylemlere fırsat verilmemelidir.</p>
<p> </p>
<p>Bugüne kadar Türkiye’deki derin yapılanmaların ancak 30’u deşifre edilebilmiştir. Bu derin yapılanmaların 70 kadarı ise iş dünyası, finans, güvenlik, bürokrasi v.s. de hâlâ faaldirler. Asıl tehlike, bu derin yapılanmaların bir nevi mutasyona uğrayarak kendilerini siyaset (iktidar partisi dâhil) bürokrasi, güvenlik ve dini cemaatler içerisinde kamufle etmiş olmalarıdır. Derin yapılanmaların varlığı, Türkiye için her zaman potansiyel bir tehlike olarak durmaktadırlar.</p>
<p> </p>
<ul>
<li>PKK'dan ümidini kesen (şimdilik) bu derin yapılanmalar, yedekte beklettikleri DHKP/C'yi sahaya sürmeye başladılar.</li>
</ul>
<p> </p>
<ul>
<li>DHKP/C, Türkiye'de anarşi ve kaos ortamı oluşturmak için, yeni eylem taktikleri ile gündem oluşturmaya çalışacaktır.</li>
</ul>
<p> </p>
<ul>
<li>Son bir yılda gerçekleştirdiği eylemlere bakıldığında, DHKP/C; mevcut yapılanmasıyla bu eylemleri gerçekleştirecek güçte değildir. (İsterseniz buna iç destek deyin, isterseniz dış destek deyin)</li>
</ul>
<p> </p>
<p>DHKP/C’nin yazımıza konu olan son eylemin düşündürdüklerine dönecek olursak:</p>
<p> </p>
<p>DHKP/C tarafından EGM’nin sosyal hizmetler ek binasının 3. katına yönelik gerçekleştirilen eylem, doğru istihbarat ve profesyonelce gerçekleştirilmiş bir eylemdir.</p>
<p> </p>
<p>Sosyal hizmetler binasının, EGM için ne kadar stratejik öneme haiz olduğunu bilen biliyor, (yetkililer varken, bunu açıklamak bize düşmez).</p>
<p> </p>
<p>Sosyal hizmetler binasının EGM için stratejik öneme haiz olduğu bilgisini, (istihbaratı da diyebilirsiniz), DHKP/C’ ye kim ya da kimler sızdırmıştır?</p>
<p> </p>
<p>Bu istihbarat zafiyetinin müsebbipleri kimlerdir?</p>
<p> </p>
<p>Hassas bir dönemden geçtiğimiz bugünlerde, pirincin içerisindeki beyaz taşlara dikkat etmek lazım. Dişlerimizi kırarsa (içimizdeki) bu beyaz taşlar kırabilir.</p>
<p> </p>
<p>Allah fırsat vermesin...</p>
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.