Sözümüz hakkı hakikati samimiyyetle arayanlara.
Ülkemizin ve dünyanın çöküşte olduğu günlerin yaşandığını dillendirenlerin yanısıra,Türkiye’nin uçtuğunu kaçtığını, uzaya birkaç şeritli yollar yapıldığını yahut yapılacağına inandıran ve inanan hatta dünya bizi kıskanıyor acziyetine düşen de bir kitle var ülkemizde malesef ki...
Nereden mi biliyoruz? Çünkü bu ülkenin vatanını milletini ezan ve bayrağını makam mevki güç unsuru görmeyen,ülkesinde doğup büyüyen,tarihi ve olayları titizlikle analiz etmeye ve bağ kurmaya “tedebbür”azami gayret gösteren;tarihten dersler alan yerli ve milli birey olduğumuzdan sebep...
O yüzden dolayıdır ki bu iki grubun yaşadığı coğrafyada her bir olayın yakın takipçisi olduğumuzu da vurgulamak mecburiyetindeyiz kul olarak.
Nereden mi öğreniyoruz?
Hiç kuşkusuz yaşam klavuzumuz olan yüce kitabımızdan:
“Yapmanız gerekirken yapmadıklarınızdan ve yapmamanız gerekirken yaptıklarınızdan hesaba çekileceksiniz”buyuruyor yüce Rabbimiz.
O kitap ki rozet değil dir istediğinizde çıkarıp, veyahutta birkaçını takıp bulunduğunuz ortama göre bukalemunluk yapacağınız.
O hak dinin kutsal anayasasıdır.
Ya inanır gereğini yaparsın,
Yada dürüstçe kendini ifade edersin de ne olduğunu cümle alem bilsin ki münafıklık en talihsiz durumdur...
Her ne kadar tutum ve davranışlardan ,durduğu yerden anlaşılsa da kesin diyemeyiz:
Onu bilmek analiz etmek;
“Cebrail’in Efendimizin şahsına munahassır durumlar”
Ancak uzaktan da olsun Rabbimizin vaadi var,O büyük günde pencereler aralanıp Allah’ın hasımları görülecektir.
Kendi taraftarlarınada selam vardır herkesçe malum:”Selam yurduna buyrettiği”
Nedir meselemiz evet cennet ve cehennem var kuşkusuz, asıl konu ise bizi yaratan,yaşatan,nefes ve sayısız nimetler veren güç kuvvet ve kudret sahibi yüce rabbimize olan kulluk vazifesini yerine getirmek onun rıza-yı ilahisine kavuşmaktır.
Basit bir örnekle “teşbihte hata olmasın”Öğretmeni seven öğrenci, annesini babasını seven evlat”çoğaltılabilir” onları memnun etmek, onların emeğine layık olmak için elinden geleni yapar,
(İlahi ölçüler dairesinde aşırılığa kaçmadan)
Seven sevdiğine, seni seviyorum demekle yetinmez,gereğini yerine getirerek ısbatlar.
Rabbimizi seviyor inanıyor güveniyoruz hiç kuşkusuz!
Ancak ve ancak “ama”ları devreden çıkararak koşulsuz sevgi saygı ve bağlılıkla vazifeleri yerine getirerek mümkündür ve ısbatıdır:
Yoksa elinde kuranı sallayıp hükümlerini ortadan kaldırıyorsan;
Ya allah bismillah diyerek şarap fabrikası ,toto loto oyunlarının başına milli koyarak milli olunmuyor.
Bozuk sistemle yozlaştırdığın,İnsanlara devasa camiler açsanda fayda sağlamaz, sol eliyle faiz kredi telkin ettikten hatta, insanların emğini değerlerini yerle yezdan ettikten sonra neye yarar ki,
İnsan hayıflanmadan edemiyor.
Günde kırk defa namazında ve bi o kadar da normal zamanlarda ahitleştiği sözleştiği FATHA’ nın tam aksi yönünde hareket edilebilir ki?
Hani bunun dışındakilere pek söylnecek bişey yok, tebliğini davetini yaparsında;
Hakikaten namaz kıkdığını iddia eden, hatta kendisini tebliğci olarak görenlere ferman kâr etmiyiyor!
“Yani Fatiha tesir etmemiş etmiyor”
Sadece Fatiha’dan ibaret değil ilahi mesaj ama ona dahi tabi olamamışsan daha ne söylenir ki”
“Yalnız sana kulluk ederim,yalnız senden yardım dilerim diye Rabbimizle sözleşmenin başka nasıl bir yolu olacak.
Sıratı mustakıyma senin yoluna nimet verdiklerinin yoluna ulaştır dedikten sonra;
“(O parası olanın geçtiği övündüğün yol köprü değil bil sin)
Gayrilmağdubu aleyhim demenin manası nedir Allah aşkına!
Gazaba uğrayanların yoluna ulaştırma diyerek.
Amin de dedikten sonra
Üç öğün on vakit sarmaş dolaş neler çeviriyor nelere destek oluyorsun ! Neyi alkışlıyor tasvip ediyorsun “müşlüman”!
Düşün Taakkul, Taakkuf, Tezekkür, Tedebür et .
Hepsinden de önce insanlığın tahribatına sebep olduğun için tövbe et
Veee,ya Fettah :Allah’ın açtığı kapıdan gir ve birdaha da çıkma!
Vesselam